İzmit'te muhalefeti kim yapıyor?

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, İzmit Belediye Meclisi'nde en çok İlker Kazan'ın sorularına cevap vermek zorunda kalıyordu.
İzmit'in her köşesinden sorunlar, talepler, şikayetler İlker Kazan tarafından dile getiriliyordu.
Kazan, başarılı bir meclis üyesiyken yeni dönemde listeye alınmadı.
Siyaset bu; şimdi ise ilçe başkanı oldu.
O'nu listeye almayanların tümü aktif siyasette yok.
Her şey bir anda değişebiliyor.
Kazan bu kez ilçe başkanlığı görevinde aktif bir muhalefet sergiliyor.
Muhalefetin azı çoğu olmaz diyor; bir gün çöp sorunu diğer gün ihale, başka bir gün kent estetiğine takıyor kafayı.
İzmit Belediyesi yönetimini sürekli rahatsız ediyor.

*

Cumhur İttifakı ortağı MHP, İzmit'te bence AKP'den çok daha aktif muhalefet yapıyor.
AKP'liler, bir ara çöp sorununu ele almış üzerinde tepinmişti.
Bu konuda üretken değiller.
MHP'lilerden bu konuda pek umutlu değildim ama İlker Kazan meclisteki performansını devam ettirdi.
Boşa düşmeden devam ederse bence gayet iyi gidiyor.
AKP'lilerin muhalefeti için iki kelam edersek;
Konunun önemi yitirene kadar çok tekrarlıyorlar.
Sanki bir yerden düğmeye basılıyor bir anda sosyal medyada tanıdığım tüm AKP'liler aynı anda İzmit Belediyesi'ne saldırıyor.
Algıda seçicilik kayboluyor.
Sonra her şey bir anda bıçak gibi kesiliyor.
Ay boyu sesleri çıkmıyor.
Bana öyle geliyor ki İzmit'te muhalefet flaması MHP'nin elinde.

---

Büyükakın'a kimse ağzını açıp gözünü yummuyor

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın bugüne kadar diğer siyasilerde ya da başkanlarda görmediğim bir itibara sahip.
Büyükakın'ın muhalifleri bile O'nunla ilgili sınırlı oranda eleştiri yapabiliyor.
Başkan, ilk döneminde bugüne çok nemli bir mesafe kaydetti.
Popülaritesi arttı.
Farklı siyasi partilerden isimler Büyükakın'a saygı duyuyor.
Farklı partilerin il başkanları O'nun tek handikapı olarak AKP'yi işaret ediyor.
Büyükakın'ın için kimse "para pul peşinde" demiyor.
"Akrabalarına ihale pasladı" demiyor.
"Eşine dostuna makam verdi işe koydu" demiyor.
(Partililerini saymıyorum. Bu kronik Türkiye sorunu)
Yani Tahir Başkan, bugüne kadar alışılmadık bir profil çiziyor.
Eski başkanları hatırlarsak hepsinin çoluğu çocuğu şimdi fabrika şirket sahibi beyefendiler oldu.
İkinci konu olarak bu yazıyı kaleme almamdaki itici etken dün servisçilerin Büyükakın için pankart açıp kutlama yapmalarıydı.
Belki bu işte AKP'nin parmağı vardır ama onlarca servisçi S Plakalara Kocaeli'de izin verilmeyeceğini öğrendikten sonra kutlama yaptı.
Başkan için pankartlar basmışlar.
Sloganlar falan attılar.
Yine dün Alikahyalılar tramvay hizmeti için toplanmışlar.
Pankart yaptırmışlar.
Tahir Büyükakın'ın adının başına "Bilge Başkan" yazmışlar.
Başkan'ın destekçileri artıyor.
Popülaritesi artıyor.
Muhalifleri bile ağzını açıp gözünü yumarak konuşmuyor.
Bu önemli bir statü bence.

---

Vali'yi tanımıyorum ama...

Ben yöneticilerle diyalog kurmakta zorlanan biriyim.
Çünkü hep haklılar.
Hiç haksız olmuyorlar.
Sürekli anlatmak istiyorlar, aksi bir şey söyleyince moralleri çok bozuluyor.
Sanıyorum bunda çevrelerinde onlara kendi fikirlerini söyleyen, onların kararlarını sorgulayan sınırlı kişi olmasının etkisi var.
Ben de herhangi bir kişiye uzun uzun bir şeyler anlatmayı sevmiyorum.
Hal böyle olunca başkanlarla, bürokratlarla, yöneticilerle ikili ilişkim çok sınırlı seviyede kalıyor.
Uzaktan uzağa ise bazı isimleri takip ve analiz ediyorum.
Bu isimlerden biri Kocaeli Valisi İlhami Aktaş.
Kendisiyle birebir tanışıklığım yok.
Meslek gereği takibimizde.
Aktaş, halk insanı.
Kibirli değil.
Anadolu'nun kodlarını taşıyor.
Devlet ciddiyeti var ama ceberrutluktan uzak.
Bugün bir muhtarı makamında ziyaret etmiş.
Hatipköy Muhtarı Habibe Demiroğlu Aksoy bu ziyareti paylaşmış.
Diyor ki iki dönemdir muhtarım bir valinin muhtarlık ziyaret ettiğini yeni görüyorum.
Sonra övgüyle bahsetmiş.
Bence önemli.
Aslında olması gerekenin yokluğu, bir anda ortaya çıkınca değerli oluyor. Yine de şimdiye kadarki davranışlarından tanıdığımız kadarıyla Vali Aktaş gibi bürokratlar görmek güzel.