Barışacak mıyız?
Ahir ömrümüzde tüm fantastik olaylara denk geldik. 2000’lerin başından bugüne ülkede çok şey değişti. İyiler...
Ahir ömrümüzde tüm fantastik olaylara denk geldik.
2000’lerin başından bugüne ülkede çok şey değişti.
İyiler kötü, kötüler iyi oldu.
Düşmanlar dost, dostlar düşman oldu.
Geldiğimiz noktada herkesin kafası çok karışık.
Yakın tarihi zaten birlikte yaşadık.
Darbesi, seçimi, tutuklaması bitmiyor.
Cumhuriyet 102 yaşında.
47 yıldır silahlı eylemler yapan bir örgüt, kendini feshetti.
Bu gelişme Türkiye tarihinin en önemli meseleleri arasında ilk sırada yer alır.
Tarih kitapları bugünü böyle yazacak.
Terör sorununu ülkenin en büyük yarasıydı.
Milyonlarca insanı etkiledi.
Sadece ölümlerle değil psikolojik olarak derin travmalar yarattı.
İki milleti birbirine düşman etti.
Ekonomiye ağır darbesi oldu.
***
Terör sorununun çözümünün 45 yıldır aynı yöntemle çözülmeye çalışılmasının sonuçları belli.
Her şey ortada.
Çözemedik.
Bilinen savaş yöntemleri bu meseleyi çözmedi.
Çünkü mesele insan öldürmekle çözülecek bir mesele değil.
İnsanlar ölür ancak fikirler yaşar.
Fikri zeminde bir denge ve diyalog kurulması gerekiyordu.
Fethullaçılara AKP dışında hangi parti operasyon yaparsa yapsın dinsiz ilan edilecekti.
Ancak AKP’liler de o cenahın insanıydı.
Bu meselede de MHP Lideri Devlet Bahçeli dışında kim bu adımı atsa hain ilan edilecekti.
Zaten yıllardır yapılan bu değil miydi?
PKK sorununun çözümüne dair kim adım attı öneride bulunduysa hain ilan edildi.
Ancak Devlet Bahçeli’ye kimse “Terör işbirlikçisi” demedi.
***
Yine cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan eksikler ve hatalarla yüzleşilecek ve samimi adımlar atılacaksa bunu da yapacak olan CHP olur.
CHP dışında hangi parti bunu yaparsa yapsın Atatürk ve cumhuriyet düşmanı sayılabilir.
Anlatmak istediğimi bu örneklerle ortaya koyabildiğimi düşünüyorum.
PKK’nın kendini feshetmesine ben hiç olanak vermiyordum.
Bu, Türkiye’de demokratik siyaset için çok önemli tarihi bir adım.
Barış ve kardeşlik iklimi için bulunmaz bir nimet.
Ve toplumun beklentileri, kafasında soru işaretleri var.
AKP, bakanlar ya da Cumhurbaşkanı sürecin dışında duruyor.
Sürecin başında Devlet Bahçeli var.
Devlet adına muhatap Bahçeli evet ama bundan sonra ne olacak kimse bilmiyor.
İcracılar yarım ağız açıklamalar yapıyor.
Eğer barıştıysak siyasi nedenlerle cezaevinde olanların durumu merak ediliyor.
Çok sayıda soru cevapsız durumda.
Bilinen tek şey var, Türkiye’de yine hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Yorgan gitti kavga bittiyse demokratik zemine bunun etkisinin ne olacağı önemli.
Şimdilik her şey puslu net olan şu ki barış adıyla müsemma güzeldir.