Baro’da tartışma yaratan fotoğraf!

Yargı kararıdır, eleştirme gibi bir hakkımız yok! Bu basın özgürlüğü kapsamına girmiyor! Bize çizilen sınır ölçüsünde meramımı anlatayım(!) Konu malumunuz bugün görülen ve beraat ile sonuçlanan 'Necmi Özen” davası… Kendisi,...

Yargı kararıdır, eleştirme gibi bir hakkımız yok!

Bu basın özgürlüğü kapsamına girmiyor!

Bize çizilen sınır ölçüsünde meramımı anlatayım(!)

Konu malumunuz bugün görülen ve beraat ile sonuçlanan

“Necmi Özen” davası…

Kendisi, yaptığı paylaşıma kadar dikkatimi çeken, tanıdığım bir isim değildi…

Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde 1. Hukuk Müşaviri olarak görev yapıyormuş,

geçmişte Gebze Belediye Başkan Yardımcılığı görevinde de bulunmuş.

Bir de genel seçimlerinde milletvekili aday adayı olmuşluğu var işte!

Varlığından haberdar olduğum tarih; 17 Ocak 2018…

CHP Gölcük Belediye Meclis Üyesi Ali Aktepe sayesinde tanıdım kendisini,

tanımışken Kocaeli kamuoyuna, hatta Türkiye’ye tanıttım(!)

Tüm Türkiye haberimizi okumasa da ulusal basının gündemine girmesiyle

tanınmış oldu anlayacağınız!

Özen’i gündemimize sokan CHP Adana Kadın Kolları Örgütü’nün kadına şiddete karşı yaptığı bir eylemde açtığı pankartın montajlı halini paylaşmasıydı.

Montaj ki öyle böyle değil, iğrenç ötesi, tiksindirici...

Ahlak ölçülerini aşan bir montaj.

Kadınların açtığı pankartın aslında; “KADINLAR YAŞASIN, YAŞASIN KADINLAR” yazıyordu… Yani kadına şiddete, kadın cinayetlerine yönelik bir pankart açılmıştı.

Montajlanan fotoğrafta ise “KADINA ÖZGÜRLÜK SEVİŞİRİZ CENABET GEZERİZ tayyip sanane yaşasın laiklik” ifadeleri yer alıyordu.

CHP’li kadınları ucuz gören, onların değer yargıları, aileleri olduğunu göz ardı eden onların bu tür bir pankartı taşıyabilecek ideolojiye, kişiliğe sahip olduğunu düşünenler düştü oltaya, montajlı fotoğrafı gerçek sanıp paylaştı yıllarca.

Fotoğrafı her kim montajladıysa, bu alçaklıktı, ahlaksızlıktı. Paylaşmak da ya cahillik ya da bu ahlaksızlığa ortak olmaktı. İkisinin ortası yoktu, başka bir şık yoktu.

Cahillerin gerçek sanıp, art niyetlilerin ise trollüğe soyunarak paylaştığı

bu montajı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi gibi bir kurumda 1. Hukuk Müşaviri olarak görev yapan bir avukat da paylaşmıştı.

Elbette ki eleştiriyi hak eden, kamuoyunda tepki çekecek bir durumdu bu. Çekti de…

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, konuyu TBMM’ye kadar taşıdı,

çoğu kadın 39 partili Kocaeli Adliyesi’ne giderek suç duyurusunda bulundu. Necmi Özen’in girdiği Encümen toplantıları CHP Derince İlçe Başkanı ve Meclis Üyesi Nihat Değer tarafından terk edildi. Özen’in görevden alınması istendi. Tüm bunlar yaşanırken Özen, 24 Haziran genel seçimlerinde göğsünü gere gere AKP’den Kocaeli Milletvekili aday adayı oldu. Aday gösterilmeyince de tekrar görevinin başına döndü. CHP’lilerin tepkileri sadece Encümen toplantılarına bir daha girmesini engelledi, yerine başkası görevlendirildi, başka da bir şey olmadı…

Ve Özen, bugün Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk celsesinde beraat etti. Özen’in hakaret de içerse bir başkasının paylaşımını paylaşması suç sayılmadı. Montajı onun yapmaması, ilk yayılan kaynağın o olmaması, beraat etmesine yetti!

Mahkeme öyle uygun görmüş!

Yani mahkeme kararından çıkan bu sonuca göre

bir şahsa, devlet büyüğüne ya da kitleye karşı içinde hakaret olan bir görseli ya da başka bir iletiyi paylaşmak suç değil!

Bunu mu çıkarmak gerekiyor bu karardan bilemedim(!)

***

39 müştekinin avukatlığını CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay ve partili avukatlar üstlenirken; Necmi Özen’i avukatlar Abdullah Türük ve Ebru Çıtak savundu.

İl celsede sonuçlanan dava sonrası aradığım Cengiz Sarıbay,

39 müştekiye herhangi bir tebligat yapılmadığını aktardı.

Şaşırdım! Böyle bir şey zaruri benim bildiğim…

Yine de sordum; evet “Zaruri” dedi.

CHP Gölcük Belediye Meclis Üyesi Ali Aktepe,

e-Devlet’ten dava dosyasını takip etmese demek ki

pek çok kişinin belki de hiçbir müştekinin dava tarihinden

haberdar olamayacaktı…

Neyse Sarıbay, devam etti sözlerine, CHP Adana İl Örgütü’ndeki kadınların da ifadelerine başvurulmasını talep ettiklerini ancak kabul edilmediğini söyledi!

Necmi Özen, bu paylaşımı bir kişiden aldığını belirmiş mahkemede…

Sarıbay, “Dedik ki o kişiyi çağırın, o kişi böyle bir paylaşımda bulunmuş mu, sorulsun, onu da kabul etmedi mahkeme başkanı” dedi.

Hafızamızı tazeleyelim öyleyse…

Necmi Özen, Ali Aktepe’yi özür dilemek için aradığında; bu paylaşımı bir arkadaşının yaptığını, fark ettiğinde ise paylaşımı kaldırdığını söylemiş; sonrasında özür yazısı paylaştığında paylaşımın sehven yapıldığını öne sürmüş, bu paylaşımın altında bir takipçisine verdiği cevapta ise paylaşımı kendisinin yaptığını bir şekilde kabul etmişti.

Tecrübeli bir avukat Cengiz Sarıbay, yasalara hakim…

Sarıbay’a, “Ama bir başkasının hakaret içeren paylaşımını, şahsi sayfasında paylaşmak suç değil mahkeme kararına göre..!” dedim; mahkemeyle ters düşen bir cevap geldi: “Suç içeriği olan bir şeyi paylaşmak aynen suçtur. Kendisi üretmemiş olabilir”

Sarıbay, örneklemede de bulunmuş mahkeme salonunda, Cumhurbaşkanı için benzer durumlar yaşandığında ceza alanları hatırlatmış!

Değişen bir şey oldu mu bu savunma sonrası, olmadı…

***

Olayı, gazetemizde çıktıktan çok kısa bir süre sonra TBMM’ye taşıyan CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet’i aradım sonrasında…

Duruşmanın ardından ayağının tozuyla TBMM’ye giden ve Divan’da nöbetçi olan Hürriyet, duruşmayla ilgili oldukça sert konuştu…

Hürriyet’e göre karar çok önceden verilmişti.

Şunları aktardı yoğun temposunun arasında:

“Zaten duruşma başladığında çok önceden karar verildiğini hissettik. O kadar gayri ciddi bir duruşma oldu ki inanamazsın. Hakim hepimizin beyanını almayacağını en baştan söyledi. Hani böyle bir çuvala koyar gibi. Böyle saçma bir uygulamayla başladı duruşma. Sonra biz yine de kendimiz biraz da emrivaki yaparak ifadelerimizi, beyanlarımızı verdik. Ama daha başından hakimin kararı sanki belliydi gibi. Bir şeyler ayarlanmış, hiç araştırma yapılmamış. Bu mesajın Whatsapp’tan Necmi Özen’e gönderildiği söylendi sanık avukatlarınca. O kişinin ifadesinin alınmasını istedik. Sonuçta o da suç, Whatsapp’ta dolaşıma sokmak da suç. ‘En azından hiçbir şey olmazsa tanık olarak ifadeleri alınmalıdır’ dedik. Adana’daki arkadaşlarımızın, pankart arkasında görünen kadınların da dosyaya dahil edilmesini talep ettik. Hiçbiri dikkate alınmadı. Daha da kötüsü bakın burada bir suç unsuru var, ciddi suç unsuru var; alenen aşağılamadır, alenen hakarettir, basın yoluyla, medya yoluyla burada bir suç unsuru var ama ne yazık ki mahkeme suç unsuru olmadığına karar kıldı. Hadi bizim müdahilliğimizi kabul etmedi, suç unsuru olmadığına karar vermesi abesle iştigal. Montajı başkası yapmış olabilir ama paylaşması suç olarak görülmedi. Suç işlediğine kanaat getirilmediği için beraat etti nihayetinde. Bal gibi infial yaratan bir suç var ortada. Sanık avukatı diyor ki ‘Yüz binlerce zaten hala paylaşılıyor.’ Bunu söylemek bile aslında toplumda infial yarattığının itirafı. Bunlar bile dikkate alınmadan, doğru dürüst biz dinlenmeden karar verildi. Hakim çok hazırdı. Ben öyle düşünüyorum. Adil, doğru, hukuki bir karar değil. Üst mahkemeye götüreceğiz, arkasını arayacağız ama ne karar verilirse verilsin, toplum vicdanında suç işlenmiştir. Bu konuyu tekrardan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıyacağım.”

***

Necmi Özen, özür dilemekten çok kendisini aklamaya çalıştığı paylaşımında bile kendisiyle çelişmek, topu başkalarına atmak, Ali Aktepe ve şahsım hakkında suç duyurusunda bulunmak yerine; “Bir yanlış yaptım, montajı gerçek sanıp paylaştım. Anlamlı bir protestoyu ahlaksızca montajlayanların oyununa geldiğim için özür dilerim” deseydi, konu kapanırdı… Bulunduğu konuma rağmen cahilliğine verilirdi(!) Olay, bu noktalara kadar geldi… Sonuçta beraat etti, onun için önemli olan muhtemelen buydu… Bir ceza almadığı, görevinin başında kaldığı sürece sıkıntı yoktu! İstediği oldu!

Sonuç: Beraat!

Vicdanlarda mı, hayır sadece mahkemede…

***

Ha öyle vicdanlarda beraat etmedi dememe de bakmayın siz…

Vicdandan vicdana değişiyor o iş…

Mesela Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun vicdanında çoktan beraat etmiş Necmi Özen…

Görevden alınmayan Özen’e, Karaosmanoğlu’nun paylaşımından dolayı

kızgın olduğunu düşünüyordum açıkçası. Sonuçta Büyükşehir’i de kamuoyunda yıpratacak bir durumdu bu. Tepkiler büyüktü.

Ama gelin görün ki Başkan Karaosmanoğlu, Kocaeli Barosu’nu, Baro’ya kayıtlı olmayan Av. Necmi Özen ile birlikte önceki gün yani bugün görülen duruşmadan

2 gün önce ziyaret etti.

Ziyaret, kısa bir süre önce Baro Başkanı olan Av. Bahar Gültekin Candemir ve yönetimini tebrik etmek amacıylaydı.

CHP’de il yöneticiliği de yapmış bir Baro Başkanı’nı, bir kadın başkanı ziyarete

Necmi Özen de gitmişti…

Paylaşımın bahsi dahi geçmedi ziyarette ve üstüne bir de bu ziyaretin fotoğrafı Necmi Özen’in de ismi geçecek şekilde Kocaeli Barosu’nun Facebook sayfasında paylaşıldı.

Paylaşımın üzerindeki notta tam olarak şu ifadeler yer aldı:

“Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim KARAOSMANOĞLU ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Birinci Hukuk Müşaviri Av. Necmi ÖZEN, Av. Bahar GÜLTEKİN CANDEMİR'i 20 Kasım 2018 tarihinde makamında ziyaret etti.”

Evet, CHP’li kadınlara yönelik hakaret içeren bir görseli paylaştığı için 39 CHP’linin hakkında dava açtığı; yapılan ayıbı eleştirdiğim için şikayette bulunup şahsıma 2 defa ifade verdiren Necmi Özen, parti rozetini bir kenara bıraksa da CHP’li olan bir kadını, Baro Başkanı Bahar Gültekin Candemir’i ziyaret etmiş, Baro da bu fotoğrafı yayımlayıp, Özen’in adını oraya yazma gereği duymuştu!

Ziyaret Karaosmanoğlu’nun ziyaretiydi,

her şeye rağmen bir hukukçu olarak onu yanında getirmişti belli ki…

Karaosmanoğlu da Özen de tepki alma ihtimalini düşünmemişti…

Almadı da zaten…

Bu fotoğrafı gören kimi CHP’liler gazetemize ulaştı…

“Hadi ziyarette ev sahibi olarak bir tepki gösterilmedi anlıyoruz

ancak fotoğrafın paylaşılarak Necmi Özen’in de adının oraya

yazılması bizleri üzdü” dedi.

Fotoğraftan da böyle haberdar olduk zaten!

Baro Başkanı Candemir’e telefonla ulaştım…

Ziyareti sordum, gelen tepkileri anlattım.

Candemir, “Necmi Özen bizi ziyaret etmedi,

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun

yanında hazır bir vaziyette geldi. Biz misafir olan bir kişiyle, İbrahim Karaosmanoğlu ile resim (fotoğraf) çektirdik. Bu eylemi benim onadığım anlamına gelmez. Yargı kararıyla ilgili de bu yargının kararıdır, benim bir şey söyleme imkanım yok. Yargı kararını tartışmayacağım. Ben de bir kadınım, ben Cumhuriyet kadınıyım. Herhangi bir kadın hakkında benzer bir söylemi kabul etmem mümkün değil. İbrahim Karaosmanoğlu ile gelmişti, heyet içinde vardı. Onun dışında kendisiyle yan yana resmimin olması bu eylemi doğru buluyorum anlamına gelemez. Mümkün değil. Ben hiçbir tepki almadım, sizden öğreniyorum. Beni arayabilirlerdi, onlar da bu durumun neden kaynaklandığını bilebilecek kadar beni tanıyorlar. Partili ya da değil, bütün kadınlar beni tanıyor. Türk gelenekleri gereği, ziyarete gelmiş bir insanı başka türlü tavırla karşılamak mümkün değildir” dedi.

Fotoğrafın paylaşılarak Necmi Özen’in adının geçmesiyle ilgili ise “O sayfayı ben kullanmıyorum, Baro’ya gelen herkes paylaşılıyor orada. Benim bir şahsi paylaşımım değil” ifadelerini kullandı Candemir…

“Bu fotoğraf ne şimdi?” diyenlere…

Olay bundan ibaret!

***

Ha bu arada; geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Kocaeli Barosunun gecesine de katılmış Necmi Özen…

Muhtemelen davetli…

Oturduğu masa protokol masası çünkü…

Masada doğal olarak Bahar Hanım da var.

Kocaeli Barosu’nun paylaştığı fotoğraflarda

kıyıdan köşeden görünüyor bu kez!

Gidebilir, avukattır!

Davet edebilir, Büyükşehir’i temsilen oradadır!

Bahar Hanım rahatsız olmadıktan sonra..!

Sadece bilin istedim!

SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları