AKP’nin “TEK” çıkmazı!
Malumunuz AKP, 2002 yılında 'TEK” başına iktidar oldu… 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde biraz 'TEK”lese de yıllarca her seçim döneminde daha da güçlenerek göreve gelmeyi başardı. Ta ki 31 Mart yerel seçimleri ve 23 Haziran'da...
Malumunuz AKP, 2002 yılında “TEK” başına iktidar oldu… 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde biraz “TEK”lese de yıllarca her seçim döneminde daha da güçlenerek göreve gelmeyi başardı. Ta ki 31 Mart yerel seçimleri ve 23 Haziran’da yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine dek. Artık eski gücünü elinde tutamasa da hala iktidar ve hala birinci parti. Ve bu partinin edindiği güç yıllarca iştah kabarttı. Bu nedenle de insanlar işlerini görmek, bir şeylerin daha kolay yürümesini sağlamak için AKP’ye ideolojileri benzeşmese bile yanaştı, üye oldu! Bu tabii ki sadece AKP ile alakalı bir durum değil, iktidar olmuş ya da olacak tüm partiler bu tür üyelere sahip oldular ya da olacaklar. Çünkü o zatlar, devrin adamı, onlar iktidar partililer!
İşte AKP içinde “Dava” dedikleri şeye inanmış, liderlerine gönülden bağlı olan bir kesim, bu tür iktidar sevicileri, rantçıları, devşirmeleri Ak Parti içindeki AKP’liler olarak tabir ediyor. Onlar AKP ifadesini ilginç bir şekilde tu kaka gördükleri için bunu kullanıyor! Oysa bu ifade sadece bir partinin kısaltması ve hiçbir kötü anlam da içermiyor! Neyse…
Ve AKP, bu tür iktidar partililerin varlığından haberdar! Farklı ideolojilere sahip olanlardan haberdar. Çıkarları gereği, bu tür insanların kademelere geldiğinde farklı siyasi partilere yönelebileceğinden haberdar. Yani yola çıktıklarını yolda bulduklarıyla değişeceklerini biliyorlar. Ama onlara, onların çevresine, oylarına ihtiyaçları var.
Ancak bir yandan da korkuyorlar. O kadar çok karışık bir üye yapıları var ki AKP’nin içten ele geçirileceğini düşünüp iç demokrasiyi yok etme pahasına her şeyi kontrolleri altında tutma çabasındalar! Lakin bu, iyice işin içinden çıkılmaz bir duruma geldi…
Tek listeli kongreler bunun en bariz örneği. Artık, olay maksadını aşmış, kural haline gelmiş, parti içi demokrasi rafa kaldırılmış durumda.
Delege seçimlerini dahi tek listeli yapıyorlar. Seçilen delegelerin ise pek de bir vasfı yok! Sadece gidip, genel merkezin belirlediği tek adaya oy veriyorlar! Bunun adı aslında kongre değil, atama töreni! Belirlenen adayın karşısına birileri ikinci bir liste çıkarsa hemen hain yaftası yiyor. Tek liste ile belirledikleri delegelere dahi güvenmiyorlar. İkinci listeye oy verebileceklerini düşünüyorlar. Genel merkezin belirlediği adayın kaybetmesini imaj kaybı olarak algılıyorlar. Bu nedenle de ikinci liste krizini ikna yoluyla aşamadıklarında kongreleri iptal edebiliyorlar. Ve bu insanlar, partisine küsüp başka partilere yöneldiğinde yine “Yarı yolda bırakanlar”, “Çıkarcılar”, “Koltuk sevdalıları”, “Hainler” olarak adlandırılabiliyorlar.
***
Siyasette kimse “Hizmet için geldik” hikayesi anlatmasın, siyasetle aktif olarak uğraşan herkesin bir hedefi vardır ve bu hedefine ulaşmak için çalışır, didinir. Eğer çalıştığının karşılığını alamaz, partide aktif rol almayan biri o koltuğa uygun görülürse o insan o partiden kopar, o partiye küser.
Yerel seçimleri düşünün… AKP, Kocaeli’nin kalbi İzmit’te kaybetti değil mi? AKP’nin Kocaeli’de kalbi tekledi! Teşkilattan gelen, çalışan, didinen isimler dururken uzun süredir partiden kopuk olan, seçim çalışmalarında dahi olmayan (ailevi nedenlerden dolayı olduğu söyleniyor), Sibel Gönül aday yapıldı. Haliyle adaylık bekleyen isimler kırıldı, küstü; bir süre sahaya çıkmadı, çalışmadı ve hemen tepki görmeye, yaftalar yemeye başladılar.
AKP’de yaftalama gelenek haline geldi çünkü. Hiç olayın derinine, görünen yüzüne bakan yok. “İnsandır, nefsi, gururu vardır” diyen yok… Haklı haksız, bakan yok. Hemen yapıştır yaftayı…
***
AKP üyeleri, tek listeli delegeleri seçti, delegeler tek listeli kongrede Genel Merkez’in belirlediği adayı seçecek, seçilen ilçe başkanları ve il delegeleri, Genel Merkez’in belirlediği il başkan adayına oy verecek, belirlenecek üst kurul delegeleri ise “TEK” başına AKP’den daha fazla oy alan “TEK” liderleri Recep Tayyip Erdoğan için oy kullanacak.
Sonra da AKP’den istifa ederek yeni partilere ya da diğer partilere geçenler AKP’nin bu ülkedeki “TEK” parti olmadığı unutularak “Hain” diye tabir edilecek! Vatandaşın cebini yakan ekonomik kriz, bir kere bile muhatap alınmayıp, “TEK” bir ağızdan “Seçimde kaybetme pahasına çözüm yok” denilen emeklilikte yaşa takılanların (EYT) küskünlüğü, söz verilip tutulmayan 3600 ek gösterge meselesi ve benzerlerinin yanında bir de bu “TEK” çıkmazı, AKP’yi iyiden iyiye eritiyor. Her şeyin “TEK” olduğu bir partiden sizlerin tabiriyle sadece AKP’liler değil, “Ak Parti”liler de kopmaya başladı. Üstelik “Tek tek” de değil!