Türediler ama hala “Boş”lar, hala “Yok”lar!

Çalış, didin, prim gün sayını doldur; tam emekli olacağım derken yaşa takıl… Bütün planlar altüst olsun… Yetmedi bir de çalıştığın kurum özelleştirilsin, işinden ol, yaşın ileri diye iş bulama, yaşam mücadelesine yeniden başla,...

Çalış, didin, prim gün sayını doldur; tam emekli olacağım derken yaşa takıl…

Bütün planlar altüst olsun…

Yetmedi bir de çalıştığın kurum özelleştirilsin, işinden ol, yaşın ileri diye iş bulama, yaşam mücadelesine yeniden başla, türlü zorluklarla boğuş!

Sorunu yaratanlar sana sözler versin, vaatlerde bulunsun; bu sorunu çözecekleri noktasında gazını alsın, sana sabretmeyi öğretsin; sonra tüm bu sözlerin üzeri çizilsin…

Sabrın taşsın, örgütlenmeye başla, milyonlara ulaş, gücünü göster, oy potansiyelini ortaya koy, “Tek istediğimiz mağduriyetimizin giderilmesi, kazanılmış haklarımızın verilmesi, yasaların geriye dönük işletilmemesi” de, muhalefet sorununuzun çözümü için tam destek versin ama ülkenin en tepesindeki isim size “Türedi” desin, bir başka iktidar temsilcisi mağduriyetlerinizi “Boş iş” olarak görsün, bir başkası sizin çocuklarınızın geleceğini unutup, “Çocuklarımızın geleceği için gündemimizde yok” desin… Tüm bunlara rağmen yılma, mücadeleni sürdür, şehir şehir gez, dev toplantılar yap, Ankara’da büyük ses getirecek bir toplantıya hazırlan, EYT çıkarsa küslük gütmeyeceğini, söylenenleri unutacağını, siyaseten yine kendilerine oy verebileceğini söyle ama yine biri çıksın gazetecilerin “EYT” sorusuna “Gündemimizde yok” cevabını versin…

Evet, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, dün basın mensuplarının sorusuna, “EYT konusu ile ilgili bu hükümetin cevabı ortada. Çok basit yaklaşmak doğru değil. Gündemimizde yok” yanıtını verdi…

Basit yaklaşmak doğru değil ama çözmemek, çözüm konusunu masaya yatırmamak, TBMM’de tartışmamak, EYT temsilcileri ile bir araya gelip bir yol haritası çizmeye çalışmamak doğru Sayın Bakan’a göre…

Gerekçe ne; “Kaynak yok…”

TBMM’de konu araştırıldı mı, EYT’li sayısı tespit edildi mi, onlara bir teklif sunuldu mu? Hayır… Bırakın bunu yapmayı, sözleriyle günden güne daha da itiyorlar kendilerinden EYT’lileri…

Yemin ediyor insanlar, yeminler ediyor…

“EYT mağduriyeti giderilmezse Cumhur ittifakına oy yok” diye ant içiyor.

Daha önce AKP’ye ve MHP’ye oy vermiş olanlar yapıyor bunu…

Sosyal medyada, yapılan haberlerin altlarında bu isyanı görmek mümkün…

Ama görmüyorlar ya da görüp görmezden geliyorlar…

***

Seçime 2 ay bile kalmadı…

EYT, masaya yatırılmış değil…

EYT’lilere seçim yaklaşırken vereceğiniz bir vaat ile geri döndüremezsiniz hiçbir şeyi. Kanmazlar… Somut adım istiyorlar, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasını istiyorlar. Ama yok, hükümetin gündeminde bile yok!

Ancak emeklilikte yaşa takılanların yatıp kalktığı gündem bu…

Benim ve benim gibi EYT’lilere destek verenlerin de gündemi bu…

Milyonlarca insanın, yakınlarının, eş ve dostlarının gündemi bu…

Ve çözülene kadar da bu olacak…

Her ilde, ilçede varlar…

Birlikte güçlüler, nüfuslular…

Türkiye’nin bir amaca endeksli en büyük ve en etkili topluğu onlar.

Hatırlatırım, gündeminize almadığınız 10’lar, 100’ler, 1000’ler değil, milyonlar…

MİL-YON-LAR…

Bu kez EYT’lilerin dillerinde “İnandık, kandık”, önlerinde ise “Sandık” var…

Evet türediler, çok aşırı türediler ve sandığınız gibi “Boş iş” değiller…

Aksine bilinçliler…

Gündeminizdeki EYT boşluğunu, 31 Mart’ta doldurmaya yeminliler…

10 Şubat’ta saat 09.30’da Anıtkabir’de buluşacak, saat 13.00’te Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde ne kadar türediklerini ortaya koyacaklar.

Belki bu toplantı gündeminizi değiştirir…

Belki…

--------

Çok geçmiş olsun Büyükşehir!

İhmal mi, ne ihmali?

Ne münasebet!

Koskoca Büyükşehir Belediyesinin ihmali olur mu hiç?

Sen git köpeği elektrik direğine bağla, çarpılıp ölsün, onu kurtarmak isterken çarpılıp hastanelik ol; bir de git Büyükşehir Belediyesini ihmali var diye dava etmeye kalk(!)

Gördün mü, adalet yerini buldu yine(!)

Büyükşehir Belediyemizin ihmali olmadığı ortaya çıktı.

Bırakır mı bunu senin yanına, koskoca Büyükşehir’i suçlamışsın(!)

Bak ne oldu şimdi, “Köpeğimi sizin ihmaliniz öldürdü” derken Büyükşehir tarafından kamu malına zarar verdiğin gerekçesiyle dava edildin, hakkında soruşturma açıldı!

Hem altı üstü bir can yani, kamu malından değerli mi?

Mala geleceğine cana gelsin(!)

Susacaktın kardeşim, yaygara koparmayacaktın(!)

Ne yani, olayın ardından diğer direklerin de sökülüp bakımdan geçirilmesinin seni haklı çıkaracağını mı sandın? O rutin bir bakımdır, tesadüftür o(!) Ne hemen ortalığı velveleye veriyorsun? Daha çok gençsin Kaan İmral, heyecanlısın, evlat gibi gördüğün Tekila’nı kaybetmişsin ama bu ülkede “İhmal” diye bir şey olmadığını öğrenememişsin(!) Sekapark gibi binlerce insanın vakit geçirdiği bir yerde elektrik direğine köpeğini zincirlemişsin, akıma kapılmış ölmüş! Oradaki görevlinin de dediği gibi keşke ağaca bağlasaydın(!) Hadi bağlamadın, gidip şikayet etmek, olayı basına taşımak yerine, keşke ağaca ağlasaydın!

Bu size bir ders olsun, başınıza ne gelirse gelsin “İhmal” diye yaygara koparmayın! Bu kentte, bu ülkede yöneticilerin ihmali olmaz, olamaz, mümkün değil!

Bu duygu ve düşüncelerle kamu malına zarar veren Kaan İmral’ı kınıyor, Büyükşehir Belediyesine ve elektrik direğine ise geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum(!)

Allah daha büyük acı yaşatmasın(!)

----------

Allah, seni çarpacak seni!

AKP’li eski Milli Eğitim ve eski Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AKP’li adaya verilecek oyun kıyamet günü kurtuluş belgesi olacağını söylemiş ve tepki çekmişti. Daha bu açıklamanın şoku atlatılmadan şimdi de İzmir’de Esnaf Kooperatifi Başkanı Salahaddin Hünü, AKP adayı Nihat Zeybekci’nin ziyareti sırasında “AK Parti’ye oy vermeyeni Allah çarpar” dedi…

Hadi oradan…

Allah seni çarpacak seni?

Bu nedir ya?

Biri çıkar AKP’nin adayına oy verenin kıyamet günü kurtuluş belgesi ile ödüllendirileceğini düşündüğünü söyler, yani cennet vaat eder, biri çıkar AKP’ye oy vermeyenin çarpılacağını dile getirir…

Ya siz kimsiniz? Nesiniz, ne işsiniz?

Dini nasıl bu kadar aleni şekilde siyasete malzeme ediyorsunuz?

Bir insana, bir partiye oy verilip verilmemesinin karşılığını İslam’a nasıl bağlıyorsunuz?

Utanma yok mu sizde?

Allah korkusu yok mu?

AKP’li başkanlar, adaylar, yöneticiler devletin bir mumunu bile şahsi işleri için kullanmayan Hz. Ömer’in adaletinin yakınından uzağından geçebiliyor mu ki siyaseti dine bağlama cüreti gösterebiliyorlar?

Ve oy verenler kurtuluş belgesi ile müjdeleniyor?

Yönettiği kenti hizmetsiz bırakacak, alt yapıyı bile toparlayamayacak, verdiği vaatleri yerine getirmeyecek, bir temizliği bile beceremeyecek ben ise AKP’li adaya oy vermedim diye çarpılacağım…

Ya arkadaş, biri de çıksın “Ne diyorsun sen?” desin şunlara…

Bu tipler hiçbir partiye yarar sağlamaz.

Sadece antipati yaratır.

Zarar verir.

Lafı ağzına tıkayacaktı Zeybekçi, “Yanlış anlaşılır” diye uyarmayacaktı sadece…

Yanlış anlaşılacak bir şey yok baştan sona yanlış zaten…

Güce tapan tipler, bugün AKP’ye yağlanır, yarın başka bir iktidara…

Görmezden gelmeyin, lafı ağızlarına tıkın.

Aksi halde ortalık vıcık vıcık olmakla kalmayacak,

kendi partilileriniz bile size antipati duymaya başlayacak…

SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları