Güvenmiyorum kardeşim!
Güvenmiyorum kardeşim… Ben sizin yapacağınız hiçbir sistem değişikliğine güvenmiyorum… En iyi niyetli tabirle bu kadar kanan, inanan ve her kanmanın ardından halkın canını yakan sizlerin atacağı adımların ülkeyi doğru bir yere götüreceğine...
Güvenmiyorum kardeşim…
Ben sizin yapacağınız hiçbir
sistem değişikliğine güvenmiyorum…
En iyi niyetli tabirle bu kadar
kanan, inanan ve her kanmanın
ardından halkın canını yakan
sizlerin atacağı adımların
ülkeyi doğru bir yere götüreceğine
inanmıyorum…
Ülke terör yuvası haline gelmiş,
bir yanda FETÖ, bir yanda IŞİD,
bir yanda PKK, bir yanda DHKP-C,
diğer yanda Ortadoğu’daki savaş…
Ve sizin derdiniz
“Başkanlık Sistemi” ise
ben bu sisteme külliyen
güvenmiyorum…
***
PKK gibi taşeron bir örgütün silah
bırakacağına inanıp “Analar ağlamasın”
sloganıyla yürüttüğünüz süreç elde
patlamışken bunun sonucu olarak
her gün şehit haberleri gelirken
ben sizin getireceğiniz
“Başkanlık Sistemi”ne güvenmiyorum…
***
Kumpaslarla onca askeri
hapse atan, yargıyı dizayn etmeye kalkan,
KPSS’de gençlerin geleceğini çalan
Fethullah Gülen ve avanelerine kanan sizlerin
o selamlar gönderdiğiniz okyanus
ötesi, 15 Temmuz’da ülkemizi
işgale girişmişken sizin değiştireceğiniz
bir sisteme güvenmiyorum…
***
Dün dediğini bugün reddeden,
hatta dün dediğinizi bugün diyenleri
hain ilan eden; bizlerin karşı çıktıklarına sarılıp
bugün kanmaktan, inanmışlıktan
bahseden sizlerin getireceği
en iyi sistem bile olsa güvenmiyorum…
GÜ-VEN-Mİ-YOR-UM…
-----------------------------------------
Gazeteciliğin
katlanılmayanları!
Her mesleğin kendine has sıkıntıları vardır,
zorlukları vardır…
Keyifli yanları da vardır elbet…
Severek yapılıyorsa zorlukları gülün dikenini andırır…
Gazetecilik de öyledir…
Dikeni elinize batsa da çoğu zaman
gül için katlanılır…
Gülün dikenine katlanılıyor da
dikensiz gül bahçesi
isteyenlerin gülü soldurmasına
katlanılmıyor işte…
Kendilerinden başkasını
bu mesleğin figüranı olarak
gören ancak mesleği
bir arpa boyu ileriye taşıyacak
adımları atmaktan aciz olup,
hatta geriye götürenlere katlanılmıyor…
Onların olmadığı yerde bu mesleğin
icra edilemeyeceğini düşünenlerin
mesleği ne kadar
ayağa düşürdüklerinin farkına
varamamalarına katlanılamıyor…
Teknolojinin hilelerine sarılarak
normal yollardan yükselenlerin
önündeymişçesine bir algı oluşturanların
yaptıkları haberleri algılamaktan
aciz olmasına katlanılmıyor…
Mesleğin duayeni olduğunu söyleyip
toplumun duymayanı olanların
attıkları cakaya katlanılmıyor…
İki kuruşluk kalemini silah yaparak milyonluk
servet edinenlerin dürüst, ilkeli, etik
gazetecilik masallarına katlanılmıyor…
Çalışanlarının hakkını vermezken
kendini hak savunucu olarak
pazarlamalarına katlanılmıyor…
İşte bu yüzden arada sitemler
yükseliyor kalemimden…
Ve dikene değil, gülü koparıp
satana bu yükselen sitem…