Erdoğan, Kocaeli’de tabanın gön(ü)lünü alabilecek mi?

Bir zamanlar 'Ceketimi koysam kazanırım” der, hiç kimseye eyvallah etmez, halk nezdinde kabul görmeyecek isimleri dahi rahatlıkla aday yaparlardı… Çünkü halk nezdinde aday kabul görmese de parti kabul görür, mühür her şeye rağmen...

Bir zamanlar “Ceketimi koysam kazanırım” der, hiç kimseye eyvallah etmez, halk nezdinde kabul görmeyecek isimleri dahi rahatlıkla aday yaparlardı…

Çünkü halk nezdinde aday kabul görmese de parti kabul görür, mühür her şeye rağmen Recep Tayyip Erdoğan’dan sebep sandıkta AKP amblemine basılırdı.

Adaylar çok süre kaybedilmeden açıklanır, muhalefet aday belirlemekle uğraşırken AKP’nin belirlenen adayları sahaya çoktan çıkardı…

Bir zamanlar, muhalefete nal toplatırlardı…

Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olup, parti genel başkanlığından uzak kaldığı süreçte bile bu denli zorlanmamıştı AKP…

Kimseye eyvallahı yoktu…

Hatırlayın, 7 Haziran 2015 genel seçimleri ile 1 Kasım 2015 genel seçimleri sürecini… Tek başına iktidar olma şansını yitirdiği süreçte dahi koalisyona yanaşmadı AKP, yandaş basının oluşturduğu algı ile de fatura Devlet Bahçeli üzerinden MHP’ye kesildi ve 1 Kasım genel seçimleri AKP adına zaferle sonuçlandı…

Ve sonrasında tabanın sempatisini toplayan, 1 Kasım genel seçimlerinden başarıyla çıkan Ahmet Davutoğlu, Erdoğan’ın talimatı ile istifa ettirildi.

Gelecek tepkileri bile umursamadı Erdoğan…

Tepki de gelmedi zaten!

Sene 2016 idi, geçmişte “Hoca Efendi” dedikleri zatın ele başı olduğu FETÖ, 15 Temmuz darbe girişiminde bulundu…

Erdoğan, yine eyvallah etmedi…

Her ne kadar siyasi ayağına dokunmasa da inlerine girdi, FETÖ’ye karşı zafer kazandı.

Bu süreçte MHP ile yakınlaşmaya başlamıştı Erdoğan…

Başkanlık sistemi hayali vardı…

MHP’nin desteğiyle bunu da başardı…

Yandaş basın, dün üzerinde oyunbozan olarak algı oluşturduğu Bahçeli’yi, bu kez devletin bekası için hareket eden bir devlet adamı olarak niteliyordu…

Bu süreçte AKP tabanının MHP’ye olan sempatisi giderek arttı.

MHP bölünmüştü, muhalifler İYİ Parti’yi kurmuştu…

Barajı geçmesine imkan verilmiyordu MHP’nin, AKP ile yapacağı ittifak tek kurtuluşu idi. 24 Haziran’a ittifakla girildi, baraj sorunu ortadan kalkmıştı ancak MHP’nin AKP’ye muhtaç olmadığı seçim sonucuyla ortaya çıkmıştı. MHP, yüzde 10 barajını aşmıştı. AKP tabanından MHP’ye oy kayışları olmuştu. Erdoğan, başkanlık yarışını ilk turda MHP sayesinde kazanmış ancak Meclis’te oyları MHP’ye kaptırmıştı…

7 Haziran’da aldığı oyla aynı oranda bir oy almıştı…

Yani MHP olmadan, Cumhur İttifakı sürmeden TBMM’den

dilediği yasayı çıkarma şansı kalmamıştı.

Bu iki parti gül gibi geçinip giderken Danıştay, yıllar sonra Andımız meselesini gündeme taşıyan kararını vermiş, Andın okullarda tekrar okutulmasına olanak tanımıştı. MHP bu karara sevinmiş, AKP ile ters düşmüştü.

Söylemler sertleşince taraflar yerel seçimlere ittifaksız gireceklerini kürsüden dillendirmişti. Bugüne kadar eyvallahı olmayan Erdoğan, bu süreçte de resti çekmişti ki bir süre sonra geri adım atmak durumunda kaldı.

Çünkü MHP’siz TBMM’de etkinliğini yitirmesinin yanı sıra yerel seçimlerde de 3 büyük şehir riske giriyordu. Bunun yanı sıra diğer illerde de benzer tehlikeler söz konusu idi. AKP kulislerinde anketlerin çok iyi sonuçlar vermediği konuşuluyordu.

Olası bir kopuş, AKP’lilerin sempatisini kazanan MHP’nin adaylarına oy kazandıracak

muhalefetin adayları aradan sıyrılacaktı.

Eriyen oyları gördü Erdoğan, devrilen masayı kaldırdı, Bahçeli ile tekrar bir araya geldi ve ittifakın devam etmesi yönünde karar kılındı…

Erdoğan, belki de ilk kez eyvallah etti…

İlk kez yıktığı masayı kaldırdı…

Çünkü MHP’yi kendi tabanına sevdiren Erdoğan idi…

31 Mart 2019 yerel seçimleri de Başkanlık sistemi için önemli bir basamaktı…

İstanbul gibi büyük şehrin kaybedilme ihtimali ise sonun başlangıcı olacağından MHP’siz seçime girme riskini göze alamadı…

Ama gelin görün ki buna rağmen “Ceketimi koysam kazanırım” diyemiyor artık…

Buna rağmen adayların belirlenmesi süreci uzadıkça uzadı…

Muhalefet adaylarını açıkladı, sahaya sürdü; AKP ve MHP, henüz pek çok kentte adaylarını açıklamış değil.

***

Erdoğan’ın, EYT’liler için “Türedi” ifadesi; milyonlarca EYT’li ve yakınını kızdırdı… Çözülmeyen bu sorun iktidarı ve MHP’yi sıkıntıya sokmaya devam ediyor…

EYT’nin çözümü için bastıran muhalefet için ise artı bir puan bu durum.

3600 ek göstergenin hala vaatten öteye gidememesi yine büyük bir sorun AKP için…

Ekonomideki gidişat keza öyle…

Ve bu yerel seçimlerde dikkat çeken bir başka husus, AKP seçmeninin bu kez adaylara bakıyor olması. “Aday kim olursa olsun, oyum Erdoğan için AKP’ye” diyenlerin bir kısmının bu yerel seçimlerde tavrı bir hayli farklı. Sosyal medyada buna sıkça denk geliyorum.

Kolun kırılıp yenin içinde bırakıldığı dönemler geride kalmış…

“Ceketimi koysam kazanırım” devrinden aday belirlemekte zorlanma devrine geçilmiş… 31 Mart 2019 yerel seçimleri çantada keklik görünmüyor sizin anlayacağınız… Hele ki EYT, 3600 ek gösterge, staj mağdurlarına emeklilik ve benzeri kangren olmuş sorunlar çözülmez, her kesime hitap edebilecek, vizyon sahibi isimler aday gösterilmez ise yandı gülüm keten helva…

***

Tüm bu saydıklarım Kocaeli için de geçerli. 13-0’ın rehavetine kapılıp yerinde sayan yöneticilerin oluşturduğu antipatiye ek, ortaya atılan listelere tepkiler de liste netleşmeden kendini göstermekte.

Mesela AKP’nin İzmit Belediye Başkan adayının eski Milletvekili Sibel Gönül olması yüksek ihtimal görülüyor.

CHP’nin İYİ Parti destekli İzmit Belediye Başkan adayının Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet olması bunda önemli bir etken olarak niteleniyor.

Ancak Sibel Gönül, uzun bir süredir teşkilatın içinde aktif rol almıyor. Fikri Işık ile arasının limoni olduğu da bir başka iddia. Teşkilat nazarında kabul görüp görmeyeceği noktasında temayüle dahi tabii tutulmuş değil. Ve adının aday olarak anılması dahi partililerin bir kısmını kızdırmaya yetti de arttı. Partililer sosyal medyada tepkisini aleni gösteriyor.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayının belirlenmesinde referans olan Fikri Işık’ın geçmiş seçimlerde üstlendiği toparlayıcı rolü, bu seçim sürecinde üstlenmediği, teşkilatın patronsuz kaldığı, parti içi güç dengelerinin bozulduğu, aday belirleme noktasında Erdoğan’ın yanıltıldığı söylenmekte.

Sadece İzmit değil, diğer ilçelerde de durum bundan farksız.

Tüm bu gelişmeler AKP’nin Kocaeli’de de yara almasına neden olacak gibi…

***

AKP için tehlike çanlarının çaldığı şu süreçte bugün önemli gelişme yaşandı. Erdoğan’ın 12 Ocak’ta İzmit Şehit Polis Recep Topaloğlu Spor Salonu’nda Kocaeli’nin adaylarını açıklayacağı duyuruldu… Türkiye genelindeki tüm belediye başkan adaylarının netleşeceği tarih bu…

Bu da demek oluyor ki 13-0’ın rehaveti dağılmış, Kocaeli’de risk büyük.

Bu gelişin bir gaz alma, tepkilerin belini kırma gelişi olduğunu düşünüyorum. Kocaeli’de büyük bir değişim bekleniyor çünkü, mevcut başkanların büyük bir bölümünün tekrar aday yapılmaması kuvvetli ihtimal. Ve Kandıra’nın da MHP’ye bırakılması gibi bir iddia ortalıkta dolaşmakta.

Partisini her seçim sürecinde sırtlayan Erdoğan’ın bizzat kentimize gelip adayları açıklaması oluşabilecek tepkinin önüne geçer mi, Erdoğan’ın vereceği omuzla Cumhur ittifakı Kocaeli’de fire vermeden seçim alabilir mi işte orası muamma…

Bu kez gerçekten işleri zor… Hem de çok zor.

SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları