AKP'de bir tek Zeybek varmış!
Nedir namus? Nasıl kirlenir ya da nasıl temizlenir? Toplumda namus, kadının bedenidir(!) Namusluluk ya da namussuzluk da beden üzerinden geliştirilen tabirlerdir… Eğer kadın kendi rızası ile evlilik dışı bir ilişkiye girerse o kadının namusu...
Nedir namus?
Nasıl kirlenir ya da nasıl temizlenir?
Toplumda namus, kadının bedenidir(!)
Namusluluk ya da namussuzluk da beden
üzerinden geliştirilen tabirlerdir…
Eğer kadın kendi rızası ile evlilik dışı bir ilişkiye
girerse o kadının namusu kirlenmiştir(!)
Eğer erkek kendi rızası ile bir ilişkiye girerse
çapkındır(!)
Ve kadın istemi dışında bir ilişkiye zorlansa
yani tecavüze uğrasa ne olur?
Yine namusu kirlenmiştir(!)
Eski Türk filmlerinde dikkat ederseniz
tecavüze uğrayan kadın yüzde 90 intihar eder
ya da kötü yola düşer, yani bedenini satmaya başlar(!)
Veyahut da töreler konuşur, tecavüze uğrayan kadın
infaz edilir! Fatmagül’ün suçu kadın olmasıdır çünkü!
Mutlaka kuyruk sallamıştır erkeğe, bunun başka izahı yok(!)
Hesaba katmaz bizim toplumumuz cansız mankenlere,
tavuğa, köpeğe bile tecavüz edebilecek kadar
sapkın olduğunu bu çakma erkeklerin!
Kesinlikle inanmazlar çocuklara bile tecavüz edebileceğine
kimi sözde Müslüman tiplerin…
Asıl namussuzun bunlar olduğunu görmezler çoğu zaman…
Ancak bir tecavüz vakası kamuoyuna yansıtılacak,
gazeteler, televizyonlar bunu duygu yüklü hikayelerle
anlatacak, işte o zaman asıl namussuzun idamı dillendirilmeye
başlanacak toplum tarafından(!)
Yoksa çocuk bile olsa “Rızasıyla birlikte olmuş”, “Kuyruk sallamış”
“Zaten yollu”, “Adamı yoldan çıkarmış” ve benzeri
ifadelerle tecavüzcüyü aklayan bir kesimi de görebiliriz
çoğu kez karşımızda…
***
İşte sen böyle bir ortamda “Cinsel istismar” ile “Tahliye”
kelimesini bir tasarının içinde rahatlıkla kullanırsan
o tasarı elinde patlar…
Ayıklayamazsın pirincin taşını, anlatamazsın
geri vitesinin gerekçesini…
“Madem düzgün bir tasarıydı, muhalefet saptırmıştı,
neden geri çektin, neden bizleri bu tasarıyı savunmak
durumunda bıraktın?” diye serzenişlerini
duyarsınız tabanınızın…
***
Peki, bu bir tecavüzü meşrulaştırma tasarısı mıydı?
Hayır, o niyetle hazırlanmadı belki ama tecavüzü
meşrulaştıracaktı yasalaşsaydı…
“Kendi rızası” denilemeyecek yaşlardaki
çocukların evlenmesi meşrulaşacaktı…
Bedeninin yanı sıra geleceğine de
tecavüz edilecekti…
Okuma hayallerine, kurabileceği hayallere
tecavüz edilecekti…
O yaşlarda istediği evlilik nedeniyle
pişmanlık duyacaktı, vicdanına tecavüz
edilecekti…
3 bin 800 aile mağdur diyorlar ya hani,
evet mağdurlar ve onlar gibi başkalarının da
mağdur olmaması için daha da sertleştirin
şu yasaları… Sertleştirin ki bırakın tecavüzü,
çocuklarla evlenmeyi; onlara kötü gözle
bakmaktan dahi çekinsin nice deyyus…
Bırakın 3 bin 800 aile yasalar neyi gerektiriyorsa
onu çeksin, çeksin ki bir daha benzerleri yaşanmasın…
Çeksin ki onların mağduriyetini gidermeye çalışırken
tecavüzcüleri kurtarma ihtimali ortadan kalksın…
Çeksinler ki “çocuk gelin” olayını kimse
pişkin pişkin savunmasın…
İlyas Şeker başta olmak üzere, o tasarıyı Meclis’e
taşıyan tüm AKP’li vekillere buradan teşekkür
etmek de gerek aslında(!)
Partizanlık yaparak böyle bir tasarıyı bile savunanları
tek tek görmüş olduk sayelerinde…
Ha bir de kadın vekil olduğu halde
ne olumlu ne de olumsuz bir yorum
getirmeyenleri… Yani susanları…
AKP’de sınıfı geçen ise Kocaeli’den bir isim oldu sadece…
AKP İl Kadın Kolları eski Başkanı Av. Emine Macit Zeybek,
sosyal medya hesabından açık bir şekilde kadın vekillere
seslenerek bu tasarının yasallaşmasını engellemelerini
istedi… Avukat sonuçta, neyin nerelere varacağını biliyor ve
hepsinden önce bir anne…
Tekrar tekrar tebrik ederim…
Ve koca bir teşekkür de sesini yükseltebildiğince
yükseltenlere gelsin…
İyi OHAL’de deyip susmadıkları için…
Umarız iktidar, bundan böyle çıkaracağı yasalarla
ilgili iyi bir hazırlık yapar ve bunu muhalefetle birlikte
iyi bir zemine oturarak önümüze sürer, aksi halde
sonuç net: “Geri vites…”