Kılıçdaroğlu, o cezayı kendi ödemeye kalktı!
Milletin vekili, belediye başkanı ve benzeri olmak için çabalayan ne kadar çok insan var değil mi? Kimisi ideolojileri uğruna savaşını milleti arkasına alarak vermek için -ki bu çok nadir görülen bir durum- kimisi itibar için kimisi kendisine...
Milletin vekili, belediye başkanı ve benzeri
olmak için çabalayan ne kadar çok insan var değil mi?
Kimisi ideolojileri uğruna savaşını milleti arkasına alarak vermek için
-ki bu çok nadir görülen bir durum- kimisi itibar için kimisi kendisine ve
yakınlarına rant kapısı açmak için kimisi daha rahat bir yaşam sürebilmek
için bu koltuklara talip oluyor…
Dürüst, vatanını-milletini düşünen, ideolojileri çerçevesinde
mücadele veren siyasetçiler çok nadir bu ülkede…
Dürüstlük, karakterli olmak, devlet adamı olmak, cesur olmak
ne denli itibar görüyor da siyasetçiden bunu bekliyoruz o da ayrı mesele…
***
Neyse gelelim konumuza…
Çok kişi maddi anlamda büyür belli koltuklara sahip olunca,
kimileri ise kendinden verir, birikimlerini kaybeder…
Tıpkı CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu gibi…
Hakkında açılan tazminat davalarının haddi hesabı yok…
Haklı ya da haksız, kaybettiği, hukuk önünde haksız
duruma düştüğü için ödemek zorunda kaldığı
tazminatlar oldu, oluyor…
Kimi sözleri hakaret sayıldı, kimi iddiaları karşısında
tazminata mahkum edildi…
Son olarak Man Adası iddiaları nedeniyle Cumhurbaşkanı
ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yakınlarının
açtığı davada 359 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi.
Diğer bir dava ise sırada… Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na sosyal medya
hesabında paylaştığı karikatür ve partisinin grup toplantısındaki
açıklamaları nedeniyle 1 milyon liralık tazminat davası daha açtı.
Bu davadan da aleyhinde sonuç çıkarsa, bu parayı ödemek
durumunda kalacak…
Davanın nedeni, haklılığı, haksızlığı bu konular yargının
işi, o konulara girmeyeceğim; size aktaracağım konu,
Kılıçdaroğlu’nun bu tazminatları kendisinin ödemiş ve ödeyecek olması…
Az meblağlar değil…
Siyaseti bir rant kapısına dönüştürmeyen,
kanıtlamış bir yolsuzluğu bulunmayan,
mal varlığı ortada olan Kılıçdaroğlu için
büyük meblağlar bunlar…
Bu kişilikte olan her vekil ve
genel başkan için durum böyle…
***
Sosyal medyada hızla yayılıyor…
“CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu,
tazminatları ödemek için eşinin
evini satıyor, bu şahsi kararı diye…”
Sosyal medya kirli bir mecra…
Öyle her duyduğumuza inanmak olmaz…
Kimi vekilleri ve genel merkezi aradım…
Genel Başkan Yardımcısı ve CHP Sözcüsü
Bülent Tezcan’a da ulaştım…
Tezcan, bilgi vermeye pek yanaşmadı,
ilk defa benden duyduğunu, hiçbir şey bilmediğini
iddia etti…
Genel merkezde Kılıçdaroğlu’na yakın bir isme
ulaştım, o da net olarak bilgi vermese de
Kılıçdaroğlu’nun kanaatinin bu yönde olduğunu,
tazminatı kendisinin ödeyeceğini, bu konunun
dillendirilmesinden de rahatsızlık duyduğunu
aktardı… Eğer öyle ise çok naif bir davranış…
CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan ile de görüştüm,
o da CHP’de tüm vekiller gibi Genel Başkan’ın da
kaybettiği davaları şahsen ödediğini belirtti…
Ev satışı, idiaları konusunda ise
bir bilgisinin olmadığını ifade etti…
Yani edindiğim bilgiler çerçevesinde
özetleyecek olursak ev satışı dışında
tazminatı Kılıçdaroğlu’nun ödeyeceği, bu konuya
partiyi ve partilileri karıştırmadığı gerçek;
eşinin evini sattığı iddiaları
ise ya gerçeği yansıtmıyor ya da kamuoyuna
duyurulmak istenmiyor…
***
Tekrar ediyorum hatalı ya da değil, davaları kaybetti,
bir cezaya çarptırıldı Kılıçdaroğlu…
CHP’de onlarca iş adamı var, bırakın iş adamlarını
onlarca vekil var…
Onlar da mı olmadı, CHP’ye gönül vermiş
milyonlar var… Onları temsilen bulunduğu koltukta
şahsına kesilen cezayı, şahsen ödemek istemesi
Kılıçdaroğlu’nun kişiliğinden kaynaklanıyor ancak
o istemese de bu paranın şahsından kesilmesi
CHP’ye gönül vermiş insanlar için birer utanç
olmaz mı? Bence olmalı…
Bu sadece Kılıçdaroğlu nezdinde değil,
her partinin nezdinde aynı…
Temsil ettikleri insanlar, ideolojiler
için bedel ödeyenlerin, bu bedelini
paylaşmıyorsa eğer, o bedeli ödeten
başka bir parti, şahıs değil;
bizzat onun yönettiği partililerin
ta kendisidir…
Bakalım, partililer bunun için
kendiliğinden bir kampanya
başlatacak mı?