Andımız..?

“Türküm, doğruyum, çalışkanım.

İlkem; küçüklerimi korumak,

büyüklerimi saymak, yurdumu,

milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.

Ey Büyük Atatürk!

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe

durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım, Türk varlığına

armağan olsun…

Ne mutlu Türküm diyene!”

Bu sözlerden rahatsızlık duyan var mı?

Yanlış gördüğünüz, sakıncalı gördüğünüz

bir ifade var mı?

Her sabah okullarda okutulan, “Andımız”

2013 yılında AKP iktidarı tarafından kaldırıldı…

8 Ekim 2013’te AKP grup toplantısında konuşan

dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan,

“Andımız’ın neden kaldırıldığını şu sözlerle açıklamıştı:

“İlk ve orta okullarda ant uygulaması 1933 yılında başladı.

Andımız olarak bilinen metnin yazarı son derece tartışmalı isim olan Reşit Galip'ti. Reşit Galip Türkçe ezan zulmünün mimarlarındandır. Ayrı Reşit Galip insanları kafa taslarına göre sınıflandıran sözüm ona bir bilim insanıydı. Her sabah Türküm demekle Türk olunmaz. Geç de olsa andımız uygulamasını kaldırdık, geri kalmış ülke görüntüsünün önüne geçtik.”

O dönem yürütülen bir çözüm süreci var idi…

Kamuoyunda Andımız’ın kaldırılmasının HDP’nin

isteği ile gerçekleştiği iddiası dolaşıyordu.

Ve doğal olarak milliyetçi bir partinin lideri olan

MHP Lideri Devlet Bahçeli, ‘Andımız’ın kaldırılmasına

en sert tepkiyi vermişti.

24 Şubat 2014’te Çatalca İlçe Teşkilatı’nı ziyareti sırasında

Bahçeli, çok ağır bir açıklama yaparak şunları söylemişti:

“Sayın Başbakan durup dururken şuralarda Ziraat Bankası varsa bir de siz bakın. Başındaki TC'yi kaldırıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nden sen ne istiyorsun? Çocuklarımız okula gidiyor, Andımız'ı siliyor. Andımız'ı yasaklıyor. Yani ‘doğruyum, çalışkanım’ yerine ‘hırsızım, çalayım’ mı desin? Öbür taraftan Türkiye’nin her tarafında ‘ne mutlu Türk'üm diyene’ diye bir yazı var. Bu yazıyı niye kabullenmiyorsun. Yani ne diyelim başka bir şey biliyorsan söyle. 90 yıldan beri de var. Niye kaldırıyorsun? Niye siliyorsun? Sayın Başbakan, Cenab-ı Allah iktidarı bize nasip ederse dünyanın neresinde olursan ol, ister Türkiye’de yaşa, isterse dünyanın bütün kıtasını gezdin nereyi beğendiysen orada yaşa. MHP iktidarında villanın, oturduğun yerin dünyanın ve Türkiye’nin neresinde olursan ol evinizin karşısına ne mutlu Türküm diyene' yazmazsam namerdim.”

***

O süreçler geride kaldı, liderlerin bu örneklemelerden

çok daha ağır ifadeleri vardı birbirlerine…

Amacım bunları hatırlatıp,

bugün nasıl yan yana olduklarını sorgulamak değil…

Seçim bitti, halk bu birlikteliğe TBMM’de üstünlük tanıdı…

Yani seçim sonuçlarına bakıldığında bu görülüyor.

‘Andımız’ı hatırlatmamın sebebi; bundan sonraki süreçte

ne olacağı? MHP mi Erdoğan’ın dediği çizgiye geldi,

yoksa AKP mi MHP’nin talebi doğrultusunda “hata ettik” mi diyecek?

Yani “Andımız” tekrar geri gelecek mi?

MHP’nin bu noktada bir talebi oldu mu ya da olacak mı?

Yoksa “Andımız” MHP için mesele olmaktan çıktı mı?

AKP’nin geçmişteki “milliyetçiliği ayaklar altına aldık”

tavrı ile bugünkü tavrı farklı…

Milliyetçilik ayak altından, baş üstüne çıkarılmış gibi görünüyor.

MHP ile birlikteliğin de bunda etkisi var.

24 Haziran’dan önce MHP’nin baraj altı kalmamak adına

AKP’ye muhtaç olduğu algısı var idi ancak MHP,

barajı aşacak oy oranına sahip olunca, bu algıyı terse döndü…

Yani, artık AKP’nin MHP’ye

ihtiyacı olduğu aşikar.

Bu da seçimin kazananının aslında AKP değil, MHP olduğunu gösteriyor.

İşte bu yüzden MHP’nin işe, geçmişte kaldırıldığı için tepkisini koyduğu

şeylerin geri getirilmesinden başlaması bekleniyor milliyetçi taban

tarafından… “Andımız” ufak bir ayrıntı gibi görünebilir ama

bir yerden başlamak gerek değil mi?

Bakalım bundan sonra toplumda azınlık da olsa

Atatürk’e, milli değerlere dil uzatanlar

hala bu kadar özgür olabilecek mi?

MHP, kendisine verilen bu şansı değerlendirebilecek mi?

Ha bir de seçim öncesi ısrarla bastırdığı “Af” var…

Bu konuda ne yapacak?

AKP’ye bu vaadini kabullendirebilecek mi?

Merakla bekliyorum…