Raysız tramvay, tramvaysız ray!
Monoray, Sekaray, teleferik, metro ve tramvay… Sayın İbrahim Karaosmanoğlu'nun Büyükşehir Belediye Başkanlığı için seçim vaatleriydi bunlar. Bir seçim geçti üstünden tık yok, bir seçim daha geçti yine tık yok ve 2014 yerel seçimlerinde...
Monoray, Sekaray, teleferik, metro ve tramvay…
Sayın İbrahim Karaosmanoğlu’nun
Büyükşehir Belediye Başkanlığı için seçim vaatleriydi bunlar.
Bir seçim geçti üstünden tık yok, bir seçim daha geçti yine tık yok
ve 2014 yerel seçimlerinde bu mega projelerden
Monoray, Sekaray ile teleferik artık vaat olarak da yok;
geriye tramvay ve metro kaldı iyi mi?
Ha öyle tramvay deyip geçmeyin;
pek çok ilde yıllardır olsa da bizim kentimizdeki
7 kilometrelik tramvay, daha vaat iken
ülke gündemine oturmayı başardı(!)
İki seçim üst üste vaatler gerçekleşmeyince
halkı ikna adına İzmit Anıtpark’a bir tramvay lokomotifi konuldu;
tramvay gören masum İzmitliler de -protokol de dahil-
bu raysız tramvayın içinde dışında fotoğraflar çektirdi.
Hele bir dede vardı hiç unutmam eğilmiş lokomotifin altına bakıyor,
“Bunun rayları nerede?” dercesine!
Eee ulusal basına düşüyor tabii ki bu olay
ve ülke gündemini baya bir neşelendiriyor(!)
“Hizmetle gündeme gelmek” bu olsa gerek(!)
***
Sonrası var bir de bu tramvayın…
“Hani bir hizmet, nasıl bir hezimete dönüştürülür”
resmen bunun dersini veriyorlar tüm kente!
2014 yerel seçimlerinden bir süre sonra Anıtpark’taki
neşe kaynağımız olan lokomotif kaldırıldı ve Büyükşehir Belediyesi,
artık projelerle, ihalelerle konuşmaya başladı(!)
Hani öyle yıllardır vaat ediliyor diye tramvay projesini de
yıllar öncesinden hazırlanmış sanmayın,
taş çatlasa yerel seçimlere kısa bir süre kala ya başlandı
ya da yerel seçimlerden sonra “Bismillah” dendi bu işe…
“Sil baştan” bile değil yani, her şey sıfır..!
Bu yüzdendir ki her attıkları adım ellerine yüzlerine bulaştı…
Genel Sekreter Tahir Büyükakın ne yapsın,
bir anda elinde böyle bir projeyle öylece kalakaldı…
Ne güzergah belliydi, ne renk, ne isim…
Nasıl olsa İzmit’in orta yerinden, bugünkü Yürüyüş Yolu’ndan,
eskiden tren geçiyordu… Tabii ya Yürüyüş Yolu olurdu..!
Oh güzergah da kafada hazırdı!
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı…
Burası artık halkın nefes aldığı sınırlı noktalardan biriydi ve
döşenecek raylar dev çınar ağaçlarının
köklerine zarar verebilirdi…
***
“Bak ya, bu hesapta yoktu; ne yapacağız şimdi?
Hadi ama zaman geçiyor, belirleyelim bir
güzergah..! Seri seri seri…
Buldum, Yürüyüş Yolu olmuyorsa bir alt cadde olsun;
Şahabettin Bilgisu Caddesi uygun mudur?
Uygundur uygundur!
Hadi o halde başlıyoruz…”
Başladılar ama yine hesaba katmadıkları bir şey vardı…
Bu cadde Barlar Sokağı’ndan geçiyordu ve güzergah
üzerindeki yıkılacak binalarda barlar faaliyet gösteriyordu.
Barcılar, Büyükşehir’in kapısını çaldığında aldıkları
cevap itiraf niteliğindeydi: “Ya biz sizi hiç düşünmedik..!”
“Eee ne olacak şimdi?”
“Öneri sunun bakalım bir inceleyelim…”
Proje çizildi, eski Vinsan Kampusu’nun olduğu mevkiinin
barlar sokağına dönüştürülüp, tüm eğlence yerlerinin
oraya taşınacağı bir proje…
Kabul edilmedi…
Başka bir proje sunuldu; o da reddedildi.
Barcılar, “Ruhsatlarımızı Barlar Sokağı mevkiinde
bulduğumuz binalara taşıyın bari” dedi,
ona da İzmit Belediyesinden olur çıkmadı ya da çıkamadı…
Eylemler yapıldı, defalarca belediye meclis toplantılarına
gidildi ama nafile… Yıkıldı gitti o barlar ve
barcılar hala kendi kendilerine bağırıp çağırıyor…
Duyan da yok, kendileri bile sıkıldı zaten bağırmaktan.
***
Kamuya hizmet için başlatılan tramvay,
kamunun bir bölümünü mağdur ederek başladığı
yolculuğunu mağdur ederek sürdürdü, sürdürüyor…
Aynı anda pek çok noktada başlatılan çalışmalar
trafiği kilitleyince sürücüler;
iş yerlerinin önlerinde uzunca süre çalışmalar olunca da
esnaflar mağduriyetin dibine vurdu…
Her hizmet, bir süre sıkıntı yaşatır; her doğumun bir sancısı
elbette ki vardır ama bir doğumun maksimum süresi dokuz aydır…
Öyle ki bazen doğum yedinci ayında da gerçekleşebilir…
Esnafların, sürücülerin beklentisi de erken doğum yönündeydi…
Büyükşehir’in çeşitli noktalarda eş zamanlı çalışma başlatması
insanları bu yönde umutlandırmıştı ama
bunun da bir plansızlığın ürünü olduğu ortaya çıktı!
Öyle plansız ki iddialarını ispatlamak adına
Büyükşehir Belediyesi’nin resmi web sitesinin
ana sayfasına konulan “Tramvay sayacı” bile
bir garip… Açılışın saati gece 03.00’e denk geliyor…
Bunu fark eden CHP İzmit Belediye Meclis Üyesi Uğur Koştur’du…
Sağ olsun ağlanacak halimize bir geyik konusu daha eklemiş oldu!
***
Ha bu arada Anıtpark’ın ortasına konulan raysız tramvayla
başladığımız projeyi, Büyükşehir’in sayacına göre
3 Şubat'ı, 4 Şubat'a bağlayan gece saat 03.00’te
“3, 2, 1...” diye sayarak açacağız(!)
Başlarken raysız, biterken tramvaysız anlayacağınız!
***
Tramvayın doğumu gece 03.00’te gerçekleşmeyecek elbet,
Tahir Büyükakın’ın demesine göre mart ayında test sürüşleri
başlayacak… Hizmete girmesi de ilkbaharı bulacak.
Uzun lafın kısası; İzmit halkı ağır sancılardan dolayı
erken doğum beklerken, tramvayın doğumu uzadı…
Ve o doğum sancıları nedeniyle belli ki
İzmit’in anası biraz daha ağlayacak!
Ne diyelim; onca sancının ardından
umarım hayırlı bir tramvay doğar!