Sarayları hoş, EYT’si boş ülkem!

Bu ülkede 1100 civarında odası olan saray yaptırmak dolu bir iştir(!)

O saray dururken, Marmaris’te 350 odalı bir saray daha yaptırmak çok daha dolu bir iştir(!) O saray yapılırken 500 milyon dolarlık bir uçan saray sahibi olmak ekstra dolu bir iştir(!) Bu saraylarda halkın hiç tadına dahi bakmadığı, hatta adını duymadığı meyvelerle, meyve suları ile misafirleri ağırlamak dopdolu bir iştir(!)

Ülkesindeki insanlar geçim derdine düşmüşken 4 milyon Suriyeliye bakmak, binlerce dükkan ekonomik krizden kapanırken, Suriyelilere vergisiz dükkan açma imkanı sunmak, onların yılbaşı gecesi Taksim’de yarı kutlama, yarı vatan kurtarma gösterisini bu halka izletmenin dolulukta tarifi bile yoktur(!)

AKP’nin gündemi o kadar dolu ki halkın gerçek sorunlarına ayıracakları “boş” vakitleri yok(!)

AKP Grup Başkan Vekili ve Milletvekili Cahit Özkan’ın 3 milyon civarında kişiyi doğrudan, 15 milyon civarında kişiyi ise dolaylı olarak etkileyen emeklilikte yaşa takılanlar konusuna yani EYT’ye “Boş işler” demesi de bundan!

Adalet ve Kalkınma Partisi’nde 24 Haziran seçim sürecinde, milletvekili adaylarının halka EYT’nin çözümü noktasında verdikleri vaatlere bakıp da hiç boşuna serzenişte bulunmayın!

Neden mi?

Bakın, TBMM Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, Başbakanlığı döneminde çok net bir itirafta bulunmuştu, hatırlayın…

Tarih 1 Aralık 2016 idi… Yıldırım, TÜSİAD toplantısına katılmış ve aynen şu sözleri sarf etmişti: “Seçim kampanyalarında söylenenle sorumluluk omuzlarınıza yüklenince söylemleriniz hiçbir zaman aynı olmaz. Hiçbir ülkede de aynı olmaz. Bu siyasetin gereğidir, siyasetle hakikat, her zaman birbiriyle örtüşmez. Bu Türkiye için değil, dünya için böyledir. Şimdi siz, zannediyor musunuz ki Avrupa’daki söylemlerin, bunu söyleyenlerin gerçek fikridir, elbette değildir…"

Doğru demişti!

EYT konusunda bunu çok net bir şekilde kanıtladılar…

***

Çalıştığı işyeri bir şekilde kapanmış 45-55 yaşlarında vatandaşları düşünün; yaşından dolayı işe giremeyen… Orada burada gündelik iş yapmaya çalışıp geçim derdine düşen…

Bulaşık yıkayan, temizliğe giden EYT’lileri düşünün…

Ay sonunu zor getiren, borç batağına düşen, emekli maaşının yanı sıra ikinci bir işe girip bu borçlarını kapatmayı planlayanları düşünün…

Bir ev, bark sahibi dahi olamamış, kıt kanaat geçinirken evladının tahsilini sağlamaya çalışanları düşünün…

Ne kadar da “Boş işler” değil mi?

***

Önümüz seçim… Hızla “Türeyen” EYT’lilerin, 31 Mart 2019’da boş sandıkları nasıl dolduracağını, dolu gündeminizde bir boşluk yakalarsanız iyice bir irdeleyin derim(!)

Ceketinizi koyup da kazandığınız yerlerde o ceketten dolayı kaybeden adaylar olmasın sonra!

***

Dip not: “Neden bu kadar ‘EYT’ hakkında yazıyorsun” diyorlar… Boş işleri seviyorum demek ki(!)

DİĞER EYT KONULU MAKALELER İÇİN GÖRSELLERİN ÜZERİNE TIKLAYIN