Referandum sonrası yallah şoför yallah!
21 Haziran 2016'ta bir yazı kaleme almıştım 'Otobüsçüler enayi mi be insafsızlar” başlığı altında… Yazı; 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımızın özel halk otobüslerinde ücretsiz seyahat etmesi karşılığında devletin ilgili...
21 Haziran 2016’ta bir yazı kaleme almıştım
“Otobüsçüler enayi mi be insafsızlar” başlığı altında…
Yazı; 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımızın
özel halk otobüslerinde ücretsiz seyahat etmesi
karşılığında devletin ilgili bakanlıklarının minibüsçülere
aylık olarak vermeyi vaat ettiği
750 liranın aylarca ödenmemesiyle ilgiliydi…
Ramazan ayında yazılmış bir yazı idi bu…
Aradan neredeyse bir yıl geçti…
27 Mayıs Cumartesi günü, yani yarın, Ramazan ayı başlıyor…
11 ayın sultanı Ramazan ayına giriyoruz ancak
görünen o ki minibüsçülere hakkı teslim edilmemeye,
ödenmesi gereken paralar geciktirilmeye devam ediliyor…
Geçen yıldan bu yana her şey aynı tas aynı hamam…
Geçen yıl dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun
ilimize gelecek olmasından kaynaklıydı belki bilinmez
AKP İl Başkanı Şemsettin Ceyhan devreye girip
15-16 Nisan gibi sorunu çözmüştü.
Aksi durumda minibüsçüler 11 Nisan 2016’dan
itibaren 65 yaş ve üstü vatandaşları ücretsiz taşımayacaklardı…
Ceyhan sözünü tutmuştu, araç başı 10 bin liraya yakın para
hesaplara aktarılmıştı…
Ama gelin görün ki sonraki aylarda yine benzer sorunlar
baş gösterdi… İlgili bakanlıklar bir ay içeride kalması şartıyla
aylık olarak otobüsçülere paralarını ödeyecekti ama
bu söz yine 3-4 ay sarktı… Paralar yine birikti, otobüsçü
esnafı tekrar tekrar isyan bayrağı açtı…
Ve bu sorunun çözülmesi için en büyük mücadeleyi
veren isimlerden biri olan Kocaeli Otobüs ve
Minibüsçüler Odası Başkanı Mustafa Kurt,
bu işten en mustarip olan isimdi…
Olayı diyalogla çözme yolunu seçen ve çok kez de başarılı
olan Mustafa Kurt, sürekli gecikmelerin yaşanması
nedeniyle hep üyeleri ve yöneticiler arasında kaldı…
Ve kalmaya da devam ediyor.
Çünkü sorun geçen yıldan bu yana çözülmedi…
Her seferinde verilen sözler, bir süre sözlerin
tutulması ve köprüyü geçtikten sonra tekrar sorunun
eski haline dönüşü…
***
Sorunun ne olduğu açık…
Sorun 65 yaş ve üzeri vatandaşlar, engelli vatandaşlar
gibi 40’a yakın kalemde ücretsiz yolcu taşınması değil…
Sorun; taşınan yolcuların maliyetinin özel halk otobüsü
işletmecilerine yüklemek…
Hükümet, bu zararın bir kısmını araç başına aylık 750 lira
ödeyerek karşılayacağını beyan etse de bu sözünü de
tam anlamıyla yerine getirmeyerek otobüsçü esnafını geriyor…
Bu durum sadece işletmecileri değil, yolcuları da mağdur ediyor.
Ücretsiz kart basan vatandaşların yüzüne ters bir bakış bile
onların araçlara tedirgin binmesine neden oluyor…
Argo tabirle “Beleşçi” gözüyle bakılmasından rahatsızlık
duyuyor insanlar… Aslında ortada verilmiş bir hak var ve
insanlar bu hakkını kullanıyor; buna ne şoförün ne bir başkasının
bir şey deme hakkı yok ancak yöneticiler verdikleri sözleri
yerine getirmeyince maalesef bu tür olumsuzluklar
yaşanıyor, yaşanmaya da devam edecek gibi görülüyor…
***
Aslına bakarsanız sorun 16 Nisan 2017 Başkanlık Sistemi
referandumu öncesi bir süre çözüme kavuşmuştu…
Yine otobüsçü esnafına sözler verilmiş, paraların aylık
olarak düzenli bir şekilde yatırılacağı taahhüt edilmiş
ve bu söz referandum öncesi bir süre tutulmuştu…
Ama gelin görün ki referandum bitti, sandıktan “Evet” çıktı
ve otobüsçü esnafı tekrardan unutuldu…
Minibüsçüye ödenmesi gereken para referandumdan kısa bir süre
önceden bu yana yine birikti…
Telefonla bilgi aldığım Mustafa Kurt, 2-3 aylık paranın yine yatmadığını
referandum sonrası sorunun tekrar başladığını aktardı…
Referandum öncesi verilen sözler,
referandum sonrası yallah şoför yallah..!
Köprü geçilene kadar mıydı her şey yoksa minibüsçüler
yine unutuldu mu bilinmez; otobüsçü esnafı bu durumdan oldukça rahatsız…
Hele hele Kocaeli’de tramvayın yanı sıra pek çok noktada farklı
çalışmaların trafiği felç etmesi şoförleri artık iyiden iyiye
çileden çıkarır bir hale getirirken üstüne bir de
haklarının teslim edilmemesi tepkileri katlar durumda…
***
“Otobüsçüler enayi mi be insafsızlar” başlığı altında yazmış
olduğum yazıya şöyle başlamıştım:
“Adaletin olmadığı yerde her şey mubahtır…
Adalet insanlar arasındaki eşitliği sağlar,
hakkaniyeti sağlar. Devlet adaletli ise toplumda
refah ve huzur vardır, eğer ki devlet adalet kavramını
tam uygulamıyorsa o toplumda eşitsizlik, huzursuzluk
ve kaos oluşur…”
Yazımı da bu sözlerle bitirmiş olayım…
Umarım o herkes için gerekli olan adalet bir an önce sağlanır…
Dip not: Yazmış olduğum bu yazı kimi şoförlerin saygıdan uzak tavırlarını, balık istifi yolculuk çilesini es geçtiğim anlamına gelmesin… Tüm bu sorunların da aşılması yine
yöneticilerin elinde… Ne şoför, ne yolcu, ne devlet zarar etsin… Toplumun huzuru, refahı için adaletli olunsun kafi…