Hüseyin Erol üzerinden algı yaratmayı kesin!

Hüseyin Erol’a hiç ama hiç yakıştıramadım bu sözleri! Neden mi yakıştıramadım; çünkü beyefendi kişiliği, ağabeyliği, yardımseverliği, karakteri, Atatürkçülüğü ve İzmit aşığı olmasıyla “ADAM”dır Hüseyin Erol…

Muhaliftir, CHP’lidir “Evet” ama eleştirilerinde hep bir düzey vardır…

Eleştirileri çözüme, çözdürmeye yöneliktir.

Pek çok sorunun çözümünde de başarılı olmuştur.

İyi bir Kocaelisporludur.

Aşıktır yeşil siyah renklere…

Taraftarın da gönlünde yer edinmiştir.

Sağlam bir kitlesi vardır.

Bir belediye başkanı, milletvekili değildir ama buna rağmen iş bitiricidir.

Hatırlayın; sivrisinekler kenti istila ettiğinde belediye yöneticileri oralı bile değilken,

Hüseyin Erol, vatandaştan gelen şikayetleri Biz “İzmit”iz adlı grubunda gündem etmiş, basının dikkatini çekmiş ve yöneticileri harekete geçirerek bu çileden halkı kurtartmıştı.

Yine hatırlayın, ülkede ekonomik krizin yankıları sürerken, dolar almış başını giderken halkın parası ile muhtarların yurt dışına götürülecek olmasına tepkisini en sağlam şekilde koymuş, gündem oluşturmuş ve bu gezinin de ertelenmesini, daha doğrusu ertelenme adında iptalini sağlamıştı.

Pek çok ihtiyaç sahibi için kampanyalar düzenleyip, vatandaşların yardımına koşan Hüseyin Erol, bugün tek bir hatasında yerle yeksan edildi, tefe kondu…

Yandaş basın, hatta muhalif basın dahi Hüseyin Erol’un bir kalemde silinmesine zemin oluşturacak yazılar kaleme aldı.

Şimdi kimi Hüseyin Erol’u tefe koymuş taşlıyor, bu paylaşımın tüm kadınlara hakaret olduğu yönünde algı oluşturuluyor. Kimi ise Erol’a sahip çıkma maskesiyle onun üzerinden CHP’yi zor duruma sokmaya, köşeye sıkıştırmaya çabalıyor. Daha doğrusu İzmit’te Fatma Kaplan Hürriyet ile ivme yakalayan CHP’nin bu yükselişini aşağıya çekmeye kalkıyor.

***

7 Ocak akşamı Habertürk TV’de yayımlanan Türkiye’nin Nabzı isimli tartışma programını yöneten Didem Arslan Yılmaz’ın yönetim anlayışına kızan ve eleştiri yapmak isterken öfkesinin esiri olan, yanlışa düşen ve amacını aştığını fark ettiğinde bu paylaşımı sayfasından kaldıran Hüseyin Erol, hatasını kabul etti, hiç kıvırmadan, özeleştiri yaparak özür diledi…

Özür yazısında şu ifadeleri kullandı Erol:

“Sayın Didem Arslan Yılmaz ve kamuoyuna özür dileklerimle.....

Yaşamın akışı içinde birilerine haddini bildirmeye çalışırken, haddini aşmak gibi bir hataya düşmek sanırım bu olsa gerek. Sayın Didem Arslan Yılmaz’ın,

Habertürk TV’de 7 Ocak 2019 akşamı yayınlanan, Türkiye’nin Nabzı isimli tartışma programındaki yönetim anlayışını eleştirmek adına yazdığım;

beş-on dakika sonra, amacını aştığını fark ederek kaldırdığım, paylaşım nedeniyle çok üzgün olduğumun tüm kamuoyunca bilinmesini isterim. Söz konusu paylaşımda, yer alan ifadelerimin yarattığı algı nedeniyle, öncelikle Didem Arslan Yılmaz’ın kendisinden ve tüm kamuoyundan özür diliyorum. Sevgi ve saygılarımla.”

***

Şimdi “Söz konusu kişi görüşlerinize yakın olunca hemen savunmaya geçiyorsunuz” diyecekler olacaktır…

Ben Hüseyin Erol’un hangi görüşte olursa olsun bir meslektaşıma ettiği bu sözleri kesinlikle doğru bulmuyorum… Dedim ya kendisine hiç yakıştıramadım diye…

Çünkü bu sözleri sarf edecek kişiliğin kıyafeti üzerine oturmuyor…

Bunu kendisi de fark etmiş, kısa bir süre sonra paylaşımını kaldırmış, ardından da haddini aştığını belirterek özür dilemiş…

Bundan sonrası Didem Arslan Yılmaz ile Hüseyin Erol arasında.

Bahsedildiği gibi tüm kadınları kapsayan bir hakaret söz konusu değil.

Yargısal süreç başlatır, başlatmaz bu Didem Arslan Yılmaz’ın bileceği iş.

Hüseyin Erol, vicdanında kendini yargılamış, bundan dolayı da büyük üzüntü duyarak bu özür yazısını kaleme almış.

O üzüntüyü ses tonunda bizzat duydum.

Yanlışını görüp özür dilemek erdemliliktir.

Keşke sizin görüşünüze yakın olduğu için her türlü hakareti etme hakkına sahip gördükleriniz de bu özür dileme erdemini gösterse de konu kapansa…

***

İzmit’in kızı olan Meral Akşener’e iki sözde gazeteci canlı yayında “Kaseti var” iftirasını atıp, torun sahibi bir kadının namusuna dil uzattığında da bu tepkiyi topyekun gösterebilseydiniz keşke…

O zaman da olayı şahsilikten çıkarıp, tüm kadınlara hakaret olarak tabir etseydiniz…

O iki zat, pişkinlikle mesleğini sürdürmeye devam etmez ya da özür dilerdi.

Ne bileyim, geçenlerde mahkeme kararı ile aklansa da vicdanlarda aklanmayan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Hukuk Müşaviri Av. Necmi Özen’e de sosyal medyada dolaşan ve CHP’li kadınları hedef alan montajlı bir fotoğrafı paylaştığı için topyekun tepki gösterseydiniz de özür yazısında bile yanlışını kabullenmek yerine kıvırma eğilimi gösteren bu şahsiyet; bir kesimin tepkisine rağmen milletvekilliğine aday adayı olamasaydı, protokollerde oturamasaydı, gittiği yerlerde yüzü kızarsaydı…

Yapmadınız ama muhalif dediğiniz basın kendi fikrine mensup Hüseyin Erol’a karşı bunu yaptı…

Hatta Hüseyin Erol kendi yaptı…

Hatasının faturasını kendisine kesti,

sözlerinin haddini aştığını dile getirdi.

***

Gelelim Hüseyin Erol’un ihraç istemiyle disipline verilmesi meselesine…

Şimdi arkadaşlar bu konuyu kaşıyor.

CHP, Hüseyin Erol’u ihraç eder ise İzmit’i kaybedermiş…

Peki Hüseyin Erol buna izin verir mi?

Hatasını kabullenmiş, vicdan muhakemesi yapmış bir isim

“Beni ihraç ettiler, desteğimi çekiyorum” der mi?

Hüseyin Erol, partiler üstü bir isim.

Yaptıklarıyla var olan bir isim.

İzmit’e aşık bir isim olan Erol, eğer bir adayı, bir partiyi destekliyorsa

o aday ya da partinin İzmit’i daha ileriye taşıyacağını düşündüğündendir.

Disipline verilmiş olmasından yüksünüp, İzmit aşkından ne vazgeçer ne de destekçilerini vazgeçirir.

Önemli olan vicdanlarda aklanmak, önemli olan gönülden mensubiyet ve gönüllerden bir hata ile silinemeyecek kadar seviliyor olması.

Hatasını kabul edip, vicdanen kendisini yargılamış, kıvırmadan, bahane aramadan özür dilemişse bir insan şartlar gereği hataya kesilen faturayı da seve seve öder ama İzmit’e ödetmez… Gönülden bağlı olduğu partisine ve adayına ödetmez.

Ödetmeyecek de…

Bu yüzden Hüseyin Erol üzerinden algı yaratmayı kesin artık.

Çabanız boşa, yemezler, yedirmezler…