Çöpçü müdür oldu, tozu başkanlar yuttu!
Birilerinin sana 'Evleneceksin” dediği kişiyle evlenmek mecburiyetinde olduğunu düşünsene! Birinin sana 'Şu işi yapacaksın” dediğini ve mesleğinin onun isteği ile şekillendiğini düşün ya da! Ne bileyim alacağın bir arabayı...
Birilerinin sana “Evleneceksin” dediği kişiyle
evlenmek mecburiyetinde olduğunu düşünsene!
Birinin sana “Şu işi yapacaksın” dediğini ve mesleğinin
onun isteği ile şekillendiğini düşün ya da!
Ne bileyim alacağın bir arabayı bile seçme hakkın olmadığını düşün…
Pazarda seçemediğin ürünlerin çürük çıkma ihtimalini düşün…
Seçemediğini düşün kısaca…
Düşünmek gerek, düşünerek konuşmak, dolu konuşmak;
bilgi fukarası olup, fikir zenginliği taslamamak gerek…
Bu yüzden düşün…
Hem de uzun uzun düşün…
Kafan basana kadar düşün…
Seçememek ne kadar kötü değil mi, başkalarının elinde
bir kumanda sen ise o kumandayı elinde tutan ne derse
onu yapan bir zavallı…
***
Ama sen zavallı değilsin, çünkü sen;
evlenmek istediğin, sevdiğin insanı da seçiyorsun,
inancını da seçiyorsun, seni yönetmesini
istediğin muhtarı da başkanı da milletvekilini de
partiyi de cumhurbaşkanını da seçiyorsun…
Aklına, kalbine yatanı seçiyorsun kısaca…
Seçmek hakkındır…
Neyi seçeceğin ise tercihin…
Her zaman senin tercihin sonuca ulaşmasa da
seçme hakkın sana verilmiş ya da elde ettiğin
en büyük güçtür…
İşte bu yüzden bile vefa duyman gerekiyor
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e…
Parçalanmış, işgalcilere teslim olmuş,
imparatorluğu sona ermiş, bir Osmanlı saltanatından,
halkın imanı ve azmi ile bağımsız bir Türkiye kurup,
kendini diktatörleştirmek yerine egemenliği
kayıtsız şartsız halka vermesinden dolayı
vefa duyman, minnet duyman gerekir…
Çobanlık yapmış, simit satmış, hayatını zor şartlarda
idame ettirmiş bir insan, bugün belediye başkanı,
milletvekili, başbakan ya da Cumhurbaşkanı
olabiliyorsa minneti Atatürk’e duyman gerekir…
Bugün seçtiğiniz insan yanlış yaptığında o insanı
bir sonrası seçimde koltuktan indirebiliyorsanız
o imkanı size veren Atatürk’e
minnet duymanız gerekir…
***
Ama yok…
Kimine demokrasi 3 beden büyük geliyor…
Kimisi güdülmeyi, köleliği seviyor…
Kimisi beynini o kadar boşaltmış ki dökülen
çöpten tarihe inanıyor…
William Shakespeare’e “Şeyh Pir” diyecek
kadar uçmuş çakma tarihçilere kanabiliyor…
Kulaktan dolma sözlere, sosyal medyada
atılmış bir yalana inanıp, “-mış, -miş” ile biten
cümlelerle ısrarcı bir iddialaşmaya girişebiliyor…
***
Atatürk sana demokrasi ve cumhuriyeti
bırakmasaydı, saltanat sürse idi, bugün
bir sülalenin yönetiminde seçme ve seçilme hakkına sahip
olmadan yaşamını idame ettirecektin…
Atatürk olmasaydı belki de parçalanmış Anadolu’dan
sürülecektin…
Belki bugün anadilini konuşamayacak ya da azınlık
olarak bir başka ülkenin mandasında yaşamını
sürdürecektin…
Atatürk olmasaydı belki de asimile olacaktın…
Belki bugün ibadetlerini özgürce yerine getiremeyecektin…
Olmasaydı da olurdun evet,
insanlar doğar, yaşar ve ölür çünkü
ancak “Yaşar” kısmını nasıl yaşardın
işte orası muamma..!
Gerçi şu anda da ne olduğun muamma ya neyse..!
***
Sevmiyorsun, vefa göstermiyorsun, kendince
gerekçeler türetmişsin eyvallah amma saygı
duyacaksın… Adını ağzına alırken iki defa düşüneceksin…
Yazarken 2 defa düşünüp yazacaksın…
Hakaret etmeyecek, dil uzatmayacaksın.
Sonra Gölcük Belediyesinde çalışan
Yasin Alp gibi “Neydim ne oldum” der,
ah eder, vah eder işin içinden çıkamazsın…
Neye uğradığını şaşırırsın…
***
Aslında Yasin Alp, sadece bunlardan bir tanesi…
Onun gibi çok var… Alp’i öne çıkaran ise
Gölcük Belediyesinin sanat galerisinden
sorumlu olması…
Atatürk’ün portresine Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını
montajlayan, Atatürk’ün sözünü değiştiren
ve bunu belediyeye ait sanat galerisindeki
ofisine asan Yasin Alp, bu olayın duyulması
sonrası çok büyük tepki çekti. Bu olay Türkiye
genelinde yankı buldu…
Sosyal medya hesabını anında kapatan Yasin Alp ile
ilgili sonradan ortaya çıkan ayrıntılar ise
Atatürk’e yaptığı saygısızlık kadar tepki çekti.
Çünkü bu şahıs resmiyette taşeron temizlik elemanı olarak
görülürken, çöpçülük yapmıyordu,
sanat galerisinde sorumluydu,
müdür yardımcısı olarak çalıştırılıyordu…
Peki direk sanat galerisinde çalıştırılsa
temizlik personeli olarak gösterilmese..?
Yani ne olur ki?
Kim neden tepki göstersin?
Kime ne?
İşte o iş öyle değil…
Çünkü Yasin Alp, sıradan bir çalışan değil…
Adalet ve Kalkınma Partisi Gölcük İlçe Başkanı
İdris Alp’in öz ve öz kardeşi…
Eğer AKP’deki “Adalet” kavramı doğru işliyorsa
bir ilçe başkanının kardeşi aynı partide olan bir
belediyede müdürlük ve benzeri bir görevde çalıştırılamaz…
Ve AKP’deki “Kalkınma”, “Eş, dost, akraba”
için değilse; bu görevlendirmeyi kimse
“Doğru” karşılayamaz…
***
Peki, şimdi Yasin Alp, görevden alındı, soruşturma geçiriyor;
susup “Gereği yapıldı” deyip, konuyu kapatalım mı?
İdris Alp ile Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş
hakkında kimse iki çift laf etmeyecek mi?
Burada tek suçlu Yasin Alp mi?
Taşeron temizlik personeli olarak
görülen Yasin Alp, belediyenin sanat galerisinde nasıl oluyor da
müdür yardımcısı olarak çalışıyor?
Ağabey İdris Alp, buna bir cevap versin!
Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş,
o ne diyor bu konuya?
Yoksa siyasi baskılar sonucu mu müsaade etti bu duruma?
Bekliyorum, susuyorum; durun bakalım ne açıklama gelecek
muhterem başkanlardan diye, belediyeden soruşturma açıldığına dair
açıklama yapılıyor, iki satır yazı…
Ve bugün İdris Alp, akla ziyan bir savunma yapıyor…
Hakikaten bu kadarına da pes…
“Ya siz bu halkı ne sanıyorsunuz” diye bağırıp çağırası geliyor insanın…
Aynen şu ifadeleri sarf ediyor İdris Alp:
“Bu bir kişisel paylaşımdır. Kaldı ki bu şimdi olan bir durum değildir. 6 Aralık’ta çekilen fotoğraftır. Bunu alan ve servis eden CHP nasıl bir aciz durumda olduğunu göstermiş oldu. Gaziler Derneği’nin kütüphane projesi kapsamında ziyareti sırasında çekilen fotoğraf. Muhalefetin tutunacak dalı kalmamış, ucuz siyasetin peşine düşmüştür. Herkes kendine aittir. Bu konuda bir görüşü vardır. Bu yeni bir şey değil, bir senedir internet portalında gezen fotoğraf. Gazi Mustafa Kemal’i sahte pehlivanlık yapanların eline bırakacak değiliz. Gazi Mustafa Kemal sizin değil, bu ülkenin bir değeridir. Mustafa Kemal Atatürk’ü siyasete alet edenleri Allah’a havale ediyorum…”
“Kişisel bir paylaşım” diyor, “Mustafa Kemal Atatürk’ü sahte
pehlivanların eline bırakmayacağız” diyor, “Suçlu CHP” diyor,
“Fotoğraf çok önce çekildi” diyor…
Ya bırak onu bunu Sayın Başkan, senin kardeşin Atatürk’e
hakaret etti mi, etmedi mi? Kardeşinin paylaşımı hakkında ne
düşünüyorsun? Tüm bunları geçtim, aynı şeyleri
düşünmek zorunda değilsiniz ancak kardeşin
belediyede müdür yardımcısı olarak nasıl çalışabiliyor?
Çalışıyorsa neden temizlik personeli kadrosunda gösteriliyor?
Bunlara da bir cevap ver hele…
Peki, ya siz Sayın Ellibeş…
Gölcük’te yıllardır belediye başkanı olarak
görev yapan, mütevaziliği ile bildiğim,
hakkaniyetli olduğunu düşündüğüm siz..?
Siz nasıl böyle bir kadrolaşmaya
göz yumdunuz? Haberiniz yok muydu yoksa?
Ya da baskı mı gördünüz?
Peki, o sanat galerisine hiç mi gitmediniz?
Hiç mi o rezil montaja şahit olmadınız?
Şikayet eden de mi olmadı?
***
Evet, eminim bu soruları benden çok merak edenler var…
Sonuçta AKP’nin tabanı da Atatürk düşmanı değil…
Yanılıyor muyum?
Sonuçta AKP’nin tabanı da torpil işlerine
karşı, öyle değil mi?
Bu sorulara bir zahmet yanıt verin ki
hem tabanınız hem de diğer kesimler
bir an önce aydınlansın…
Elbette mantıklı bir açıklamanız vardır
Sayın Ellibeş ve Sayın Alp!
Ya da keşkeleriniz, pişmanlıklarınız
vardır…
Belki de “Keşke Yasin Alp’i o müdür yardımcılığına
almasaydık, ortalığın bu kadar kirlenmesine müsaade etmemiş
olurduk” demektesiniz…
Sonuçta çöpçü müdür oldu, tozu siz yuttunuz!
Temizlik imandandı oysa!
Bunu en çok sizler bilirdiniz!