Yaşamak sanatsa berbat sanatçılarız
Bir insanın bebekliğinden yaşamının sonuna kadarki serüveni gözümün önüne geliyor. Ne badireler atlatılıyor. Ne başarılar ne hayal kırıklıkları. Çabalamalar...
Bir insanın bebekliğinden yaşamının sonuna kadarki serüveni gözümün önüne geliyor.
Ne badireler atlatılıyor.
Ne başarılar ne hayal kırıklıkları.
Çabalamalar, elde avuçta olmayan günler ya da bolluk çeşmelerinin sonuna kadar açık olduğu günler.
Her şey kaotik.
Bir düzene ihtiyaç var.
O düzen için yetkinlik ve dirayet gerekli.
Büyümek en zoru.
Gelişmek daha zoru.
Yaşam bir sanat.
Hakkıyla yaşanan yaşam bir sanat.
Okumaktan en keyif aldığım isimlerden olan Sosyolog ve Filozof Zygmunt Bauman’ın Yaşam Sanatı kitabını da bu vesileyle tavsiye edip yazının gelişme bölümüne atlayayım.
***
Yaşam sanatçıları olarak biz insanlar, kendimize billur bir zihin borçluyuz.
Kendimize en büyük borcumuz bu.
Çünkü geri kalan her şeyi şekillendirecek olan o.
Son günlerde ülke karışık.
Sokak eylemlerinin yoğun olarak gerçekleştirildiği şehirlerden biri de Kocaeli.
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından farklı siyasi görüşlerden gruplar alanlarda yerlerini aldı.
Bu eylemlerde çok enteresan gruplar da vardı.
Sürekli küfürler eden, berbat holiganları andıran hatta aynısı olanlardan bahsediyorum.
Uç milliyetçi bir partiden oldukları biliniyor ancak hiçbir parti bayrağı taşımadılar.
Bu gruplar yürüyüşlerin amacına da ruhuna da aykırıydı.
Slogan dillerinin yürüyüşle bir ilgisi yoktu.
Onların orada olmasını sağlayan bir organizasyon olduğu kesindi.
Eylem ahlakından haberleri olmayan bu tipler yüzünden hak ve adalet arayışının dışında başka şeyler tartışılmaya başlandı.
Maalesef hepsinin yaşları, karakterlerinin şekillenmeye başlayacağı yaşlar.
Dillerinde sürekli cinsiyetçi, iğrenç küfürler ve kaba saba tavırlarıyla binlerce kişinin arasından nasıl da seçiliyorlardı.
***
En kötüsü bu çocuklar, toplumun büyük çoğunluğunun özeti maalesef.
Kaba sabalık, yüzeysellik, küfürler, yürümeleri bile hoyrat.
Bizim en büyük tehlikemiz şu an yönetme makamında olanlar değil.
Bu dünyada her şey geçici, kimse payidar değil.
Ancak yönünü başka tarafa çevirme kabiliyeti kazanamazsak kaba sabalık payidar.
Çirkinlik payidar.
Kuru gürültü payidar.
Gelişmemişlik, eğretilik payidar dostlar.
Sokaklar bu çocuklarla dolu ve bu bizim en acı gerçeğimiz.
Biz toplum olarak bu çocukların şekillenmesinden sorumluyuz.
Ben yaşamı gerçekten bir sanat gibi tanımlıyorum.
Bazen bir heykeltıraşın bazen bir ressamın bazen bir ses sanatçısının gayretine eşdeğer şekilleniyor.
Eğer öyleyse, yaşam bir sanatsa ve biz bugün bu haldeysek berbat sanatçılarız dostlar.
Bundan daha da büyük bir derdimiz yok!
GÜNE BİR AFORİZMA
Herkes için mutluluk vardır ancak herkes için aynı mutluluk söz konusu değildir. Nietzsche