Kocaeli’deki belediyelerde işçiler, Sertif Gökçe’yi konuşuyor!

Bir şehirde tüm belediyelerin tek bir partinin mensuplarının elinde olması, rekabeti azaltır! Farklı partilerin mensuplarının bir şehirde belediyeler...

Bir şehirde tüm belediyelerin tek bir partinin mensuplarının elinde olması, rekabeti azaltır!

Farklı partilerin mensuplarının bir şehirde belediyeler kazanması ise rekabeti doğurur!

Bu rekabet, hizmet yarışına dönüşürse kazanan kentler olur!

Bu tezimi hep savundum, 2019 yerel seçimlerinde de 2024 yerel seçimlerinde de görüşüm buydu!

Ve diğer savunduğum bir nokta ise yerel seçimlerde partilere değil, adaylara bakılması gerektiğiydi!

Yani CHP’li bir isim, sırf CHP’li diye başarılı olamamış ya da başarılı olacağına inanılmayan bir isme oy vermemeliydi, keza AKP’li bir isim için de benzer durum geçerliydi!

Lakin Türkiye’deki siyasi arenada oluşan fanatizm, kutuplaşma, buna uzun yıllar müsaade etmedi!

İnsanlar, fanatiği olduğu partilerin adaylarına yönelmeyi tercih ederken karşı taraftakinin kişiliğine, karakterine, becerilerine bakma gereği dahi hissetmedi!

Yani yerel seçimler, oluşturulan siyasi atmosferlerden dolayı hep genel seçim havasında geçti!

2024 yerel seçimlerinde de durum pek çok yerde böyleydi ancak rüzgar bu kez tersine esmişti!

2023 genel seçimlerini, yaşanan derin ekonomik krize rağmen lehine çevirebilen Cumhur ittifakı, 2024 yerel seçimlerinde aynı başarıyı gösterememişti.

Çünkü vatandaş, “Düzeltirse yine Reis düzeltir” diyerek verdiği şansın karşılığını bu süreçte görememişti! Seçimden hemen sonra zamlar ardın sıra gelmiş, Karadeniz’de bulunduğu söylenen gaz ve Gabar’dan çıkarıldığı belirtilen petrolün verdiği umut, gelen zamlarla yerle bir olmuştu!

2024 yerel seçimlerinde daha önce Cumhur ittifakına oy vermiş seçmenlerin önemli bir kısmı ya rakibin adaylarına yöneldi ya da sandık başına gitmemeyi tercih etti!

Hal böyle olunca da CHP, yerel seçimin kazananı oldu, üstünlüğü sağladı!

Mesela Kocaeli’de 2019’da bir olan CHP’li belediye sayısı, 2024’te 3’e çıktı. Kandıra ve Körfez ise kıyıdan döndü!

İzmit’in yanı sıra artık Derince ve Karamürsel de CHP’nin eline geçti!

***

2019 yerel seçimlerinden 2024 yerel seçimlerine kadar geçen süreçte, CHP’nin elindeki tek belediye olan İzmit’te hep kavga izledik!

Başkan Fatma Kaplan Hürriyet, AKP ile rekabet ediyordu ancak bunu hizmet noktasına taşımıyordu, rekabet, siyasi polemiklerle sürüyordu!

Engellendiğini anlatıyor, meclis çoğunluğunun elinde olmaması nedeniyle kendisine hizmet ürettirilmediğini aktarıyordu. Bundan dolayı da 2024 yerel seçimlerindeki sloganı “Güçlü meclis, güçlü başkan” olmuştu!

Partisiyle demeyeyim ama parti kademeleriyle de kavgalıydı Hürriyet!

Hem partililerinden hem de AKP’lilerden dert yandı ve mağdur rolüne büründü!

Bu mağduriyet, “Güçlü meclis, güçlü başkan” sloganı tuttu ve Hürriyet, ekonomik krizin de yardımıyla tekrar başkan seçilmeyi başardı.

Güçlü meclis sloganı seçimde tuttu ama seçimden sonra güçlü meclisin etkisini fark edebilmiş değiliz!

Değişen bir şey olmadı!

Hürriyet aynı Hürriyet, İzmit aynı İzmit!

***

2024 yerel seçimlerinde İzmit’in yanı sıra Derince, Sertif Gökçe ile Karamürsel ise Ahmet Çalık ile CHP’ye geçti!

Hürriyet’in “Engelleniyorum” tezi, “Mağdur” rolü, bu iki belediye başkanının varlığıyla ya çökecekti ya da Hürriyet, haklı çıkacaktı!

Şu ana kadar ne Çalık ne de Gökçe, “Engelleniyoruz” demedi, “Mağdurum” demedi, geçmişten kalan borçların arkasına sığınıp gerekçe üretmedi!

Her ikisi de yeri geldi, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a teşekkür dahi etti!

Hatta Sertif Gökçe, Tahir Büyükakın ile Derince’yi birlikte dolaştı!

Çalık da Gökçe de yeri geldiğinde siyasi kimliğini öne çıkarıp AKP’ye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yükleniyor mu, yükleniyor! Tahir Büyükakın, yeri geldiğinde siyasi kimliğini öne çıkarıp Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu ile polemiğe giriyor mu, giriyor!

Ama her iki taraf da siyaset başka belediyecilik başka diyebiliyor!

Her ikisi de yönettiği kentlere hizmette aynı noktada buluşmayı başarabiliyor!

Yani işini yapmak isteyen, üretmek isteyen için aşılamayacak engel, çalınamayacak kapı yokmuş!

Bunu görmüş olduk!

***

Ne Ahmet Çalık ne de Sertif Gökçe, Başkan Hürriyet gibi Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını açıklamış değil! Her ikisi de oy aldıkları ilçelerle ilgilenmekle meşgul!

Polemik üretmiyorlar, Büyükşehir adaylığını ilan edip ilçe ilçe dolaşmıyorlar, başka ilçelerde kumanya dağıtmıyorlar ama konuşuluyorlar!

Özellikle Sertif Gökçe, bugün tüm ilçe belediyelerinin gündemine oturdu!

Bu belediyelerdeki işçiler, onların yakınları Gökçe’yi konuşuyor bugün!

Göreve geldiğinde işçilere sendika değiştirme baskısı yapmayan, sağ sendika diyebileceğimiz ve çoğunlukla AKP’li belediyelerde örgütlenen Hizmet-İş Sendikası’nın varlığına karşı bir tavır sergilemeyen Sertif Gökçe, bu sendika ile Kocaeli’deki sözleşme imzalayacak tüm ilçe belediyelerini sıkıntıya sokabilecek bir sözleşmeye imza atıyor!

Bu toplu iş sözleşmesiyle birlikte Derince Belediyesi işçisinin cebine girecek en düşük maaş, 49 bin 500 lira olacak…

Ayrıca ikramiye süreleri, 40 günden 60 güne çıkarılacak! İkramiyeleri de içine kattığımızda işçinin kazancı, 60 bin liraya kadar ulaşabilecek!

Sertif Gökçe, bir ilçe belediye başkanı olmasına rağmen çıtayı baya bir yükseltti!

Derince’de işçiler bayram ederken sözleşme süresi dolan diğer ilçe belediyelerinin çalışanları da beklenti içine girdi!

Gökçe hem emekçinin hakkını teslim etti hem tüm ilçelerde adından söz ettirdi hem de diğer belediyeleri, işçisine iyi bir ücret vermesi noktasında teşvik etti.

İşte buna kazandırarak kazanmak deniyor!

Bakalım diğer ilçe belediyelerinde TİS sözleşmeleri nasıl sonuçlanacak?

Umarım, Derince örnek olur, kazanan emekçi olur!

SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları