AKP’lilere yazık değil mi?
Canlı yayında “Başkanlık sistemi” deyip, 11 dakika sonra “Ben böyle bir şey demedim” diye inkar ettiler… “One munite” diye İsrail’e kafa tutup, bir süre sonra...
Canlı yayında “Başkanlık sistemi” deyip, 11 dakika sonra “Ben böyle bir şey demedim” diye inkar ettiler…
“One munite” diye İsrail’e kafa tutup, bir süre sonra “Tepkim moderatöreydi” dediler…
"Milletimizi katleden şerefsiz Fetöcüler gibi davranmaktadır" dediği eski CHP ve Memleket Partili Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’ye AKP rozeti taktılar…
31 Mart yerel seçimlerinde Derince’de HDP’ye yüklenip, Dilovası’nda “HDP’li kardeşlerim” dediler…
Düne kadar MHP’ye ve genel başkanına etmedik laf bırakmayıp, sonrasında ittifak kurdular…
Doları, faizi düşürerek şişirdiler, sonra bir gecede indirdiler, ardından ise dolar tekrar çıkmaya başlayınca dolar fiyatının düşük olmasının ülkeye yarar sağlamadığını anlatmaya kalktılar…
Ergenekon ve Balyoz operasyonları yapılırken bu itibar suikastının savcılığına soyundular, sonrasında ise bu operasyonları FETÖ’nün yaptığını belirterek kandırıldıklarını dile getirdiler…
Fethullah Gülen denilen din istismarcısı, terör örgütü liderine dün “Hoca Efendi” diye sahip çıktılar, derneklerine, dershanelerine, bankalarına ilgi gösterdiler, bu durumu eleştiren muhalefeti topa tuttular, sözde cemaat ile ara bozulup hain darbe girişimi gerçekleşince ise muhalefeti FETÖ’cülükle suçladılar!
Dün AKP’ye “Yolsuz, hırsız” diye bağıranı, bağırlarına basıp Bakan yaptılar…
“AKP gibi Firavunlaşmayacağız”, “İçimizdeki gizli ve sinsi AKP’liler” diyene de kucak açıp önemli kademelere getirdiler.
Emeklilikte yaşa takılan vatandaşları yıllardır görmezden gelen, kazanılmış hakları gasp edilmiş bu vatandaşlara “Türemiş”, “Erken emeklilik istiyorlar”, “Kaynak yok” deyip, “ Seçim kaybetmek pahasına yok” sözleriyle meseleye son noktayı koydular, anketlerde durum kötüleşince “EYT’yi de biz çözeceğiz” diyerek çalışma başlattılar…
HDP’yi kapatmaktan söz ettiler, muhalefeti HDP ile birlikte olmakla suçladılar, sonra da HDP ile Anayasa değişikliği konusunda bir araya geldiler…
7 Haziran genel seçimlerinde muhalefetin asgari ücret vaatleriyle dalga geçip, “Ülke batar” deyip, tek başına iktidar olamayınca 1 Kasım erken genel seçimlerinde asgari ücreti muhalefetin vaatleri boyutunda artırdılar.
Bir dediklerinin bir dediğini tutmadığı o kadar çok şey var ki yaz yaz bitmiyor…
Ama anlattığımı anlamanız için bu kadar örnek yeter…
***
O vakit gelelim asıl meseleye…
Bir dediklerinin bir dediğini tutmadığı gündemdeki son konu “İyi Parti’ye yapılan davet…”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İyi Parti’yi milli ve yerli görerek, 6’lı masaya yakıştıramadıklarını, masadan ayrılmalarını teklif etti malumunuz…
Ama İP’ti, FETÖ’cü haindi hani bu parti?
İyi Parti mi, İP mi?
FETÖ’cü hain mi; milli ve yerli mi?
Şimdi bunlardan hangisi Akşener ve İyi Parti?
Bir karar verin!
Bakın tabanınıza da yazık!
El insaf!
Sözlerinizi sorgulamadan her dediğinizi doğru kabul eden bu insanlara neyi eleştirip, neyi savunacaklarını şaşırttınız?
MHP’deki değişim hareketini FETÖ’nün operasyonuymuş gibi gösteren sonrasında “Ben Başbakan olacağım” diyen Meral Akşener’in bu sözüyle 15 Temmuz darbe girişimini bağdaştırmaya kalkan yandaş medyanız bu tür kıvırmalarda profesyonel olmuş durumda, bir günde İyi Parti’yi milli de yapar yerli de ama tabanınızdan, sizi destekleyen kitleden de bu profesyonelliği beklemeyin artık! Yazık günah, siyasi tartışmalara girdiği eşine dostuna mahcup ediyorsunuz insanları!
“Ben dün böyle diyordum, bugün niye böyle der oldum” diye düşünecekleri tutar; sonra tıpkı yerel seçimlerde İstanbul’da olduğu gibi genel seçimlerde de “hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oluverir” maazallah(!)
***
Erdoğan’ın “Temenni ederiz bir dönüşüm yaparak gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir” şeklinde İYİ Parti’ye yaptığı çağrıya, Akşener’in verdiği yanıtı da buraya ekleyeyim…
Bu duruşunun ardından yeniden sosyal medyada “Meral Apla” diye dalga mı geçersiniz, yine FETÖ’cü mi ilan edersiniz, yoksa bir duruş sergiledi diye takdir mi edersiniz orası size kalmış..!
İşte Akşener’in cevabı:
“Sayın Erdoğan anladığım kadarıyla seçime dair derin bir endişe içerisinde. Dolayısıyla da her sabah kalktığında bu endişenin çözümü için adımlar atmaya kalkıştı. Ona gayret ediyor. Geçen hafta HDP ile son derece neşeli, kakara kikiri görüntülü bir fotoğraf verdiler. Bir görüşme yaptılar. Birincisi bu. Daha sonra biliyorsunuz, tutuklu olan Selahattin Demirtaş; hem özel helikopter, hem özel jetle ailesini görmeye gönderildi, gitti. Böyle bir resim burada duruyor.
-Bu sabah uyanmış. Şu hareketi (parmak sallama) yapmış. Böyle bir çözüm bulabilirim herhalde diye düşünmüş. Bu defa da HDP üzerinden her zaman yaptığı gibi bizi o konuda dürtmeye kalkışmış. Ama biz bugüne kadar Sayın Erdoğan'ın yaptığı zikzaklara alıştık.
– Yani masaya oturan kendileri, açılımları yapanlar kendileri, teröriste terörist diyemeyenlerle aynı yerde bulunanlar kendileri… Ama iş zora düşüldüğü zaman yerli ve milli ilan edilen biziz.
– Biz, Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının yerlilik ve millilik üzerinden yaptığı tanıma ihtiyaç duyan bir parti değiliz. Biz 2017'de yapılan ve bugünkü bu ucube sistemi getiren o referandumda çok net, çok açık tavır koyan insanların kurduğu bir siyasi partiyiz. İYİ Parti odur.
– Dolayısıyla çizgisinde hiç kırıklık olmayan; dün neyi savunduysa, bugün de aynı şeyi kararlılıkla savunan, aynı fikri savunan bir siyasi partiyiz. Dolayısıyla milletimizin geleceğinin heba edildiği, ortaya sürüldüğü bir kumar masasında hiç olmadık. Bundan sonra da olmayız.”