Akar’ın ki veda mı, Bakanlık müjdesi mi?

Cumhuriyet Halk Partisi’nde 3 dönemdir Kocaeli Milletvekilliği yapan, TBMM Başkanvekili Haydar Akar, bugün gazetecilerle Kartepe’de bulunan Manzara Restoranda...

Cumhuriyet Halk Partisi’nde 3 dönemdir Kocaeli Milletvekilliği yapan, TBMM Başkanvekili Haydar Akar, bugün gazetecilerle Kartepe’de bulunan Manzara Restoranda kahvaltıda bir araya geldi.

Bir basın toplantısı olarak planlamamıştı Akar bu buluşmayı, kentin sesi olan gazetecilerle bir vedalaşma olarak düşünmüştü. Bir daha milletvekilliğine aday olmayacağını daha önce açıklayan Akar, ileride yoğunlaşan temposunda fırsat bulamayacağını öngörerek gazetecilere şimdiden veda etmek istedi. Bu nedenle de yanında İl Başkanı Harun Yıldızlı ya da herhangi bir partili yoktu.

Her ne kadar bu bir veda buluşması olsa da onca gazeteci bir araya gelince ister istemez basın toplantısına dönüşüveriyor. Öyle oldu, Akar kısa bir açıklama yaptıktan sonra gazetecilerin sorularıyla karşılaştı. Oldukça dinç ve neşeli bir şekilde programa gelen Akar, TBMM Başkanvekili olması nedeniyle sorulan sorulara ağır muhalif bir dil kullanmadan ve gerçekçi cevaplar verdi. Uçuk iddialarda bulunmadı.

Öncelikle buluşmanın amacını anlattı, bizlere veda etmek için bu kahvaltıyı organize ettiğini dile getirdi. Sonrasında ise vekillik görevinin sonlanması sonrası başka bir göreve talip olmadığını, kendisine verilebilecek bir görevden ise kaçmayacağını dile getirdi. Akar, içinde seçim olan belediye başkanlığı, il başkanlığı ve benzeri görevleri istemediğini, kimseyle bir yarış içinde olmayacağını özellikle vurgularken tecrübelerinden yararlanmak isteyen parti mensuplarına her daim katkı sunacağını, siyasetten kopmayacağını söyledi.

Peki, anketler bu denli Millet ittifakının lehine görünürken koalisyonla da olsa iktidar 20 yıl sonra en fazla bu kadar yakınken Akar, neden aktif siyasetten uzak kalmayı tercih etti? Benim anladığım Haydar Akar’ın dışarıdan atamayla gelecek bakanlık, bürokratlık gibi bir göreve daha sıcak baktığı oldu. Akar ya artık dinlenmeye çekilip partililerine ağabeylik yapacak ya da olası iktidarlarında Bakan ya da bürokrat olarak atanacak. Bu nedenle de gerçekleştirdiği toplantının adını “Milletvekilliğine veda” olarak dillendirdi! 3 dönemdir Kemal Kılıçdaroğlu tarafından seçilebilir bir sırada vekil adayı yapılan, tecrübe edinen, kurultaylarda muhalif kesimin peşine takılmayan ve TBMM Başkanvekilliği için aday gösterilerek başkanvekili yapılan Akar’a, olası iktidarda Bakanlık görevi verilmesi açıkçası beni şaşırtmaz.

***

Veda kahvaltısında Haydar Akar’a bol bol soru yöneltme şansımız oldu. Her ne kadar TBMM Başkanvekili olduğu için siyasi konulara pek girmek istemese de CHP’nin Kocaeli’deki iki vekilinden biri olduğu için siyasi sorular da yönelttik kendisine.

Malumunuz ülkemizin ekonomisi krizden de öte bir kaosun içinde. Benzeri görülmemiş bir zam yağmuru ile karşı karşıyayız. Türk Lirası her geçen gün değer kaybetmekte, alım gücü düşmekte. Yazar kasa atılması sonrası dağılan bir koalisyon hükümetinin ardından yapılan ilk seçimde tek başına iktidar göğüsleyen ve 20 yıldır da iktidarda kalan AKP’nin en zor dönemi. Yazar kasalar atılmasa da kaynamayan tencere vatandaşın sessiz çığlığını anketlere yansıtıyor. Yanlı yansız pek çok araştırma şirketinin yaptırdığı anketlerde, AKP’nin oylarının hiç olmadığı kadar eridiği görülüyor.

Dedim ya bu hükümet, atılan yazar kasalar sonrası iktidara geldi ancak hal böyleyken bile yine de ciddi bir oya sahip. Başka bir parti iktidarda olsa belki de böylesi bir ekonomiyle girdiği ilk seçimde barajı bile geçemezdi. Hala hiçbir şey AKP için bitmiş değil. Çünkü AKP’nin ekonomiyi yönetmesinden memnun olmayanların bir kısmı, muhalefetin de bu gidişatı durdurabileceğine inanmıyor. Bu nedenle de böylesi bir ekonomik kaosta bile AKP, ciddi oy oranına sahip.

Haydar Akar’a halkın bu çekincesini aktarıp, sordum: “Siz iktidar olursanız, ekonomi nasıl düzelecek, kaynağı nereden bulacaksınız?” Tek tek detaylarıyla aktarmadı elbet lakin verdiği cevabı inanarak verdi. Ülkede kaynağın da boşa ödenen paranın da fazla olduğunu dile getirdi. Kaynakları doğru kullanacaklarını, garantör olunan köprü, havaalanı, otoyolları işleten firmalara akan paranın musluğunu keseceklerini söyledi.

Peki nasıl olacak bu iş, atılan imzalar var, sözleşmeler var? Yani devletin devamlılığı esas olduğu için uzun yıllar bu garantilerin karşılanması mecburiyeti yok mu? Sordum Akar’a bu soruyu.

Öncelikle Osmangazi Köprüsü, Çanakkale Köprüsü ve benzeri yatırımlara karşı olmadığını, bunların elbette bir gereklilik olduğunu dile getirdi Haydar Akar, “Ancak bu tür yatırımlar 3 yıl sonra olsun, yavaş yavaş olsun ama makul olsun, zararsız olsun” dedi. İktidara geldiklerinde bu firmaları toplayacaklarını, maliyet hesaplarını çıkaracaklarını, bugüne kadar ne gibi imtiyazlar verildiğini hepsini masaya yatıracaklarını ve sözleşmeleri tekrar gözden geçireceklerini kaydetti. Akar, “İsterse İngiltere mahkemelerine gitsinler” diye de ekledi. Yani muhalefet, ilk kaynağı Hazine’nin üzerindeki yükleri silkeleyerek sağlamayı düşünüyor. Akar, Türkiye’yi ekonomik kaostan çıkaracaklarından emin, buna inanmış durumda. Geriye kalan ise bunu halka inandırabilmek.

***

Konuyu garantör olunan Zafer Havaalanı’na getirince Cengiz Topel’i sordum Sayın Akar’a. Şu an atıl vaziyette kalan Cengiz Topel Havaalanıyla ilgili olası iktidarlarında neler yapabileceklerini anlatmasını istedim. Batı yakasının (Gebze-Dilovası- Darıca-Çayırova) ve Körfez’in bu havaalanını Sabiha Gökçen’e yakınlık nedeniyle pek kullanmayacağını, sadece Kocaeli ile sınırlı kalırsa Cengiz Topel’den verim alınamayacağını ifade eden Akar, Bolu, Sakarya, Düzce gibi illerden de yolcu çekilebilmesi gerektiğini, bunun için Kocaeli ve bu komşu illerin en çok nerelere seyahat ettikleri araştırılarak ona göre sefer yapılan il çeşitliliğinin artırılabileceğini, böylelikle Cengiz Topel’in daha aktif bir şekilde çalıştırılabileceğini söyledi. Akar, bu da işe yaramazsa buranın kargo ya da bakım havaalanı olarak değerlendirilmesinin, atıl kalmasından daha iyi olacağını aktardı.

***

Akar’a yöneltilen bir başka soru ise tüm Türkiye’nin merak ettiği Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının kim olması gerektiği yönündeydi. Malumunuz kamuoyunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun adaylıkları konuşuluyor. Akar, her partinin genel başkanının o partinin Cumhurbaşkanı adayı olduğunu ancak adaya 6’lı masanın karar vereceğini dile getirdi. Aday kim olursa olsun anketlerde yüzde 60 önde olduklarını gördüklerini de sözlerine ekledi. Yani Akar, aday fark etmeksizin Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacaklarından emin. Öyle ki 156 bin kişinin katıldığı anketin sonucunu CHP’nin oy oranını Türkiye genelinde yüzde 27, Kocaeli’de ise yüzde 25 olarak şişirmeden açıklayan Akar’ın, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için de şişirme bir rakam açıkladığını sanmıyorum.

***

Diğer yandan Akar, genel seçimlerin yanı sıra yerel seçimler noktasında da Kocaeli için oldukça umutlu. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha önce Kocaeli’yi kazanabilecekleri şehirler içinde saymazken artık saymaya başladığını hatırlatan Akar, “Bu demek oluyor ki Kocaeli de artık bizde” ifadelerini kullandı.

“Peki bu iddianız hangi adayla?” diye sordum, “Adayın kim olacağının bir öneminin olmadığını” söyledi Akar. “Halk için önemi vardır ama” dediğimde ise genel seçimlerden sonra Kocaeli yerelinde mevcut tablonun tam tersine döneceğini iddia etti. Yani Akar, genel seçimlerin kazanılması sonrası yapılacak yerel seçimde, AKP’nin elindeki belediyelerin, Millet ittifakına geçeceğini düşünüyor.

***

Sonuç olarak Akar’ın açıklamalarına baktığımızda büyük bir inanmışlık göze çarpıyor. Ve bu inanmışlığa rağmen Akar, vekilliği bırakıyor ancak partisinden kopmayacağını aktarıyor. Bu kadar inanmışlığı bu heyecanla aktaran bir ismin vedası, yeni bir başlangıcın müjdesiymiş gibi geldi bana. Tekrarlıyorum; Akar, Millet ittifakının olası iktidarında atanmış Bakan ya da üst düzey bir bürokrat olabilir. Bu beni şaşırtmaz. Bekleyip göreceğiz.

SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları