PM adaylığım tecrübe oldu

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen CHP 36. Olağan Kurultayı’nda PM için adaylığını koyan İzmit Belediyesi CHP Meclis Üyesi Birol Sağlam kurultay süreci ve kendisine yöneltilen eleştiriler ile ilgili açıklamalarda bulundu

PM adaylığım tecrübe oldu

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) 36. Olağan Kurultayı’nı geçtiğimiz hafta sonu tamamladı. Kurultayın ikinci gününde ise Kocaeli’den de 9 adayın yarıştığı Parti Meclisi seçimleri yapıldı. Kocaeli’den sadece CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar PM’ye seçilirken Birol Sağlam da seçimde 150 oy aldı. Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir’in de damadı olan ve hazırlanan 3 listeye de girmeyi başaran Sağlam eleştirilere de maruz kaldı.

Sağlam konuyla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Birol Sağlam’ın açıklamaları şu şekilde:

Partimizin 36. Olağan Kurultayı tamamladık. Bu kurultay süreci içerisinde partimizin ve ülkemizin içinden geçtiği baskıcı ve otoriter yönetime dur diyebilmek adına isimlerin değil, yapıların oluşturduğu bir çatının pratikte daha somut sonuçlara ulaştıracağını hep söyledik, bundan sonra da bu söylemin arkasında duracağız.

GEREĞİ NE İSE ONU YAPTIK

Bahsettiğimiz yapının söylemler değil eylemler ile gerçekleşeceğini ve bu eylemlerin de yine sorumluluk alan kişilerin belirleyeceğine inanıyoruz. Memleket kavgasında tuttuğumuz safın gerektirdiği de tam olarak budur. Bu bağlamda sorumluluktan kastımızın gereği ne ise onu yaptık “Bizde varız” dedik.

DEMOKRASİ ÖZGÜRLÜK VE BARIŞ

36.Olağan Adalet ve Cesaret Kurultayında Parti Meclisi seçiminde adaylığım sürecinde yürüyüşümüze destek olan bizlere sahip çıkan Kocaeli örgütüme ve delegasyonuna, Kocaeli Gençlik Örgütüme, Kocaeli Üniversite Komisyonuna emekçi yol arkadaşlarıma teşekkür ederim. Demokrasi özgürlük ve barış şiarıyla çıktığımız bu onurlu yürüyüşte geçersiz oylar dışında şahsıma verilen 150 oyun sorumluluğu ve bilinci ile mücadelemize devam edeceğiz. Kurultayımızda PM aday listelerinde şahsımı onurlandıran yer veren herkese teşekkür ederim.

İNANCIMI PEKİŞTİRDİLER

Parti Meclisi seçiminde hem partimi, hem de kentimi daha iyi temsil edeceğime olan inancımı benimle birlikte bu yolda bana cesaret veren omuz veren dostlarım pekiştirdi. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Almış olduğum her bir oy için çalışan, destek isteyen, destek veren hem kentimizde, hem de Türkiye'nin dört bir yanından o salona gelen kurultay delegelerimize teşekkür ediyorum.

MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ

Memleket sevdası şiarıyla çıktığımız bu onurlu yolda mücadelemiz hep var olacaktır. Dün olduğu gibi bugün de bu davanın vermiş olduğu sorumluluk bilinciyle yolumuza, mücadelemize devam edeceğiz. Kurultaylar, kongreler partinin bir silkelenme, yeniden yapılanma ve yenilenme süreçleridir. Mahalle delegasyon seçimlerinden, kurultayımıza kadar ilerleyen süreç içerisinde tüm Türkiye'de gerek yerel yönetimlerde gerekse de genel merkez yönetimlerinde kısmi değişiklikler, revizyonlar yapılarak kongre süreçlerini tamamladık. Kurultay süreci öncesinde ve sonrasında gördüğümüz duyduğumuz, yaşadığımız ne varsa hepsi bizlere bir tecrübe olmuştur. Bu tecrübelerimiz ile yolumuza daha sağlam, daha kararlı bir siyaset anlayışı ile devam etmemiz açısından bir ışık olacaktır.

KURULTAY SONRASI YAPILAN ELEŞTİRİLER

Elbette herkes kendi düşüncesini söylemekte eleştirisini yapmakta özgürdür. Ancak politika yapmaktan öte bizler artık politika üreteceğiz. Artık daha çok çalışıp emek verip politika üreteceğiz. . Hayatın akışını ancak üreterek değiştirebiliriz. Nihayetinde biliyoruz ki bu ülkede solcu olmak sosyal demokrat olmak meşakkatli bir iştir. Diğer yandan eleştiri dosta yapılır yol arkadaşına yapılır. Ancak bazen parti içinde ayrıştırıcı söylemler birlikteliğimize zarar verebiliyor. Bu alışkanlıkları bırakmamız gerekiyor. Sosyal demokratlar ayrıştırıcı söylemlerde bulunmaz. Herkesin önyargılarından kurtulması gerekiyor bu ancak bilgi ile olur, üreterek olur. En büyük kıstasımız öncelikle emek olmalıdır. Siyaset halkların sorunlarına çözüm üreten bir kurum olmalıdır. Böylesine kuşatılmış bir dönemde zehirli dil kullanarak mutsuzluklar üzerine siyaset inşa etmeye çalışanlar biran önce bulundukları konumu gözden geçirmelidir. Siyaset yapma anlayışımızın bir önce değişmesi gerekiyor.

KAZANIMLARIMIZ RİSK ALTINDA

Sürecin tamamladığını ve artık daha ciddi politika üzerinden hareket edilmesi gerektiğini savunuyorum. Karşımızda tüm zamanların en ağır, en faşist ve en baskıcı otoriter yapısı hiç olmadığı kadar güçlü bir biçimde durmaktadır. Cumhuriyet kazanımlarının, hak hukuk ve adalet değerlerinin yok edildiği bu süreçte bizler kavgamızı iktidar sahiplerine karşı vermeliyiz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu yapıyla nasıl mücadele edilmesi gerektiği yönünde ortaya çıkardığı proje, teori ve fikirleri ile yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Bastığımız toprakların, bu cumhuriyetin ve çağdaş değerlerimizin, tarihsel kazanımlarımızın artık çok büyük bir risk altında olduğu gerçeği ile karşı karşı karşıyayız. Bu cumhuriyetten ve laiklikten uzak ortaçağ misyonlu yapının ilerleyen süreçte ülkemizin geleceğini adeta bir kabusa dönüştüreceği gerçeği ile karşı karşıyayız.

2019 BİZİ KORKUTMUYOR AKSİNE CESARET VERİYOR..

Ülkemizin temel dinamiklerini oluşturan yapıların sarsıldığını ve yıkılma tehlikesi gerçeği ile karşı karşıyayız. Böylesine kritik bir süreçte ülkemiz 2019 sürecine doğru hızla ilerliyor. Partimize ve yoldaşlarımıza yakışan da geride kalan kurultayımızın sonuçlarını tartışmak değildir. Bunları aile içinde aynı çatı altında tartışırız elbette ama artık bize düşen genelde memleket gerçeklerini tartışmak olmalıdır. Bir Cumhuriyet Halk Partili'ye yakışan da tam olarak budur. Sonuç olarak; Partimizin genel başkanlığına yeniden seçilen Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu ve Parti Meclisine seçilen arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Artık önümüze bakıyoruz. 2019 gerçeği ile karşı karşıyayız ve bu gerçek bizi korkutmuyor, aksine daha da güçlendiriyor, cesaret veriyor. Ülkemizin gerçek sorunlarıyla yüzleşip, yönetim şeklimizi cumhuriyetten, monarşiye, ardından oligarşiye ve son noktada hedefledikleri teokrasiye evrilmesine müsaade etmeyeceğiz. Bunlardan soracak bir hesabımız var. Gençliğin bu karanlık yapıdan kurtaracağı bir geleceği var. Daha hiçbir şey bitmedi her şey yeni başlıyor. Aydınlık yarınlara olan inancımızla ve mücadelemizle yolumuza daha güçlü devam edeceğiz.”