Erdoğan Gazze'ye mi gidiyor?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, memleketi Rize'de partisinin Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Gazze'deki gelişmelerden Türkiye ekonomisine, iç siyasetten dış politikaya kadar birçok konuda dikkat çeken mesajlar verdi

Erdoğan Gazze'ye mi gidiyor?

Memleketi Rize'de konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, "Reis bizi Gazze'ye götür" sloganlarına yanıt verdi. Erdoğan, "Gazze’ye önce ben gideceğim sonra siz. Gazze’de 2 yıldır süren katliamı ve soykırımı kalıcı biçimde durduracak her projeye desteğimiz tamdır" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan Rize’de AKP Genişletilmiş İl Danışma Meclis Toplantısı"na konuştu.

Türkiye’nin küresel etkisine dikkat çeken Erdoğan, “Türkiye, Türkiye’den çok daha büyüktür. Türkiye 783 bin kilometrekareyle ufku sınırlandırılmayacak bir ülkedir. Türkiye’nin itibarı, gücü, sözünün ağırlığı ekonomisinin de nüfusunun da topraklarının da çok çok ötesindedir” dedi.

Gençlere hitap eden Erdoğan, “Gençler unutmayın, su yatağında akar” ifadesini kullandı.

Konuşmasında Filistin’e özel bir yer ayıran Erdoğan, şunları söyledi:

“Filistinli kardeşlerimiz, özellikle Hamas çok basiretli bir tavırla barışa hazır olduklarını gösterdi. Böylece 2 yıllık zulmün, soykırımın, yıkımın, vahşetin ardından Gazze’de buruk da olsa ilk defa yüzler gülmeye başladı.”
“Şahsınızda Filistin’i ve Filistinlileri selamlıyorum” diyen Erdoğan, Gazze’ye destek konusunda da şu ifadeleri kullandı:

“Gazzeli mazlum ve mağdurları sevindiren her çaba, her imza, her adım bizim için de makbuldür.”

"Gazze'ye gideceğim"


AKP'li gençlerin, “Reis bizi Gazze’ye götür” sloganlarına da yanıt veren Erdoğan, “Gazze’ye önce ben gideceğim sonra siz” dedi.

Barış süreciyle ilgili mesajlarını sürdüren Erdoğan, “Adil bir barışın kaybedeni olmaz. Yapılan anlaşmanın Gazze'de ve diğer Filistin topraklarında kalıcı barışa, huzura ve güvenliğe vesile olmasını canı gönülden arzu ediyoruz” dedi.

İsrail’e yüklenen Erdoğan, “İsrail hükümeti attığı imzanın arkasında durmalıdır. Saldırgan politikalara tamamen son vermelidir” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, çözümün yolunu ise şöyle tarif etti:

“İki devletli çözüm bölgemizde kalıcı barışın anahtarıdır. İki devleti özellikle iki ayrı çözümle Müslümanı, Hıristiyanı ve Musevisiyle bölgedeki tüm halklar için en hayırlı yol olduğuna inanıyoruz.”
Erdoğan, halktan gördüğü desteğe değinerek, “Milletimiz de bizim bu samimiyetimizi görüyor. Tüm hayatını karşıtlık üzerine bina etmiş bir avuç müzmin dışında benim milletim gayretlerimizi görüyor” dedi.

"Merkez bankası rezervi 183 milyar dolar"


Erdoğan, ekonomi alanında da gelişmeleri şöyle aktardı:

“Enflasyonda düşüş devam ediyor. İhracatımız artıyor. İstihdam tek haneli oranlardaki seyrini 28 aydır sürdürüyor. Merkez Bankamızın rezervleri 183 milyar dolarla artış trendini sürdürüyor.”

Deprem bölgesindeki çalışmalar hakkında da bilgi veren Erdoğan, “Yakında 350 bin konutun anahtarlarını teslim ediyoruz” dedi.

Dış politikada Türkiye’nin rolüne de vurgu yapan Erdoğan, “Suriye'den Gazze'ye, Balkanlardan Türk devletlerine her yerde sahada ve masada güçlü Türkiye misyonuyla hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i sert sözlerle eleştirdi:

"Yeni ortaklıklar geliştiriyoruz. Ama bakıyorsunuz birileri Türkiye'nin bu stratejik hamlelerini gölgelemek adına son derece art niyetli yorumlar yapıyor. Ana muhalefetin as solistliğini üstlendiği müzmin muhalifler korosu tam bir ağız birliği içerisinde Türkiye'nin başarılarına kara çalıyor. İşte siz de gördünüz.

CHP Genel Başkanı Amerika seyahatimizle ilgili ipe sapa gelmez bir sürü yalan savurdu. Ben yanıma şimdilik ak yavruları alacağım. Kendileri rüşvetsiz selam dahi almadıkları için aynı çamuru bize de bulaştırmaya kalktı. Kirli siyasette bakın üzülerek ifade ediyorum. Gazze'yi bile alet etti. Sonuçta mahcup olan, rezil olan, yalanı elinde patlayan yine kendisi oldu.
Erdoğan konuşmasına ardından şöyle devam etti:

"Tıpkı baklava kutularından çıkan avrolar sonrası emniyet ve yargımıza kumpas kurdular deyip iddiasını ispat edemediği gibi burada da faka bastı, hüsrana uğradı, söylediği yalanların altında ezildi. Tabii burada şunu da söylemek durumundayım. Ana muhalefetin iddia, iftira ve saldırılarının hedefinde sadece biz yokuz.

Bizim yanımıza yöremize yaklaşan bizimle bir çay sohbetini paylaşan tüm siyasi partiler ve aktörler de aynı saldırılara muhatap oluyor. Gençler Meclis açılışı sonrası yaşananları hep beraber takip ettik.

Siyasetçisi, gazetecisi sosyal medya figürüyle CHP'li tetikçiler mangası topyekün bir linç furyası başlattılar. Meclis oturumuna katılan tüm milletvekillerine fotoğraf karesine giren tüm genel başkanlara ağız dolusu hakaretler savurdular.

Öyle ki son genel seçimlerde beraber miting yaptıkları, il il beraber dolaştıkları, hatta Türkiye'yi uyum içinde beraberce yöneteceğiz dedikleri ittifak ortaklarını bile azgınlıklarıyla çileden çıkardılar. Demokrasi, çoğulculuk, uzlaşma, hoşgörü, ötekine saygı gibi güya savunduklarını iddia ettikleri ne kadar kavram varsa hepsini bir günde sadece bir fotoğraf karesi yüzünden rafa kaldırdılar. Kardeşlerim şimdi elimizi vicdanımıza koyup lütfen cevap verelim.


Ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarım da şu soruları kendilerine samimiyetle sorsun. Sadece bir fotoğraftan dolayı eski ittifak ortaklarına bunları yapanlar Allah korusun. Ellerine güç geçince bu millete ne yapmaz? Meclis Başkanının davetine icabet ettikleri için milletvekillerine hayatı zindan edenler ellerinde imkan olsa bu millete ne yapmaz? Allah aşkına bunlara güven olur mu? Bunların sözde demokratlığına inanılır mı? Elbette güven olmaz. Bunların sözlerine itibar edilmez. Biz işte bunun için her fırsatta Allah bu milleti CHP zihniyetinin insafına bırakmasın diyoruz. Şunu da önemle ifade etmek isterim.

Biz AK Parti olarak kardeşlik ve kucaklaşma siyasetinin temsilcisiyiz. Türkiye'yi 783.000 km karelik vatan toprağını 86 milyon insanımızı birbirinden ayırmadan kimseyi inancı, siyasi görüşü, kökeni dolayısıyla ötekileştirmeden bir bütün olarak kucaklıyoruz.

Bizim ana muhalefetle en büyük farkımız bu. Onlar gerilimden besleniyor. Biz kardeşliği savunuyoruz. Onlar kutuplaştırmanın biz kucaklaştırmanın tarafındayız. Onlar belediyelere çökmüş tüfeylilere çalışıyor. Biz 86 milyona çalışıyoruz. Onlar siyasi ikballerinin peşinde biz ülkenin istikbalinin peşindeyiz. Onlar slogan üretiyor. Biz ise Türkiye'nin sorunlarına çözüm üretiyoruz. Yaptıklarımız ortada. 23 yıllık karnemiz ortada. Muhalefetle aramızdaki ufuk ve zihniyet farkı ortada. Allah'ın izniyle milletimizin desteğiyle Türkiye için daha büyük hedeflere yine sizlerle birlikte ulaşacağız. Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin diyorum. Sağ olun. Bize teşkilatımıza yürekten inanıyor ve güveniyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyor. Hepinizi Allah'a emanet ediyorum. Kalın sağlıcakla."


Kaynak: Halk TV