AKP’ye geçeceği iddia edilen başkan zehir zemberek! “Beni istemeyenlere inat gitmiyorum”

CHP’den istifa edip, AKP'ye katılacağı ileri sürülen CHP’li Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal’dan açıklama geldi

AKP’ye geçeceği iddia edilen başkan zehir zemberek! “Beni istemeyenlere inat gitmiyorum”

Köksal, “Bulunduğum yerdeyim. Parti içinde beni istemeyenlere inat hiçbir yere gitmiyorum" diyen Köksal, "Pazar günü il kongresinde olacağım; benim kuyumu kazanlarla, iftira atıp hakaret edenlerle, Allah’tan korkmayıp kuldan utanmayanlarla hesaplaşacağım” dedi.

Akit gazetesi, dün CHP’li Burcu Köksal’ın AKP'ye katılacağını ileri sürmüştü. Daha sonra gazeteci Sinan Burhan da sosyal medya hesabından, "Afyon Belediye Başkanı Burcu Köksal. CHP’den istifa edip, AK Parti’ye katılacak" demişti. Gazeteci İsmail Saymaz da konuya ilişkin olarak, "İlginç bir durum. Afyon Belediye Başkanı Burcu Köksal’a ve eşine mesaj attım. Eşi Yasin Beyi aradım. Dönmediler. Burcu Köksal’ın Afyon dışında olduğu belirtiliyor. Bakalım, ne çıkacak?" ifadelerini kullanmıştı.

Köksal’dan söz konusu iddiaya ilişkin olarak bugün sosyal medya hesabından bir açıklama geldi:

"Bulunduğum yerdeyim, parti içinde beni istemeyenlere inat hiçbir yere gitmiyorum. Yıllardır iftiraları çürüte çürüte, yalanları yıka yıka mücadeleme devam ediyorum. 37. Kurultay’dan beri huzurlu bir günüm olmadı. Yemediğim hakaret kalmadı. Dışarıdan saldıranları anlarım siyasette ama ömrümü verdiğim partimden gelenlere ne diyeceğim? Memleketime belediye başkan adayı oldum. Hizmeti buradan sürdüreyim diye.

Adaylığım sürecinde partimden kovuldum, linç edildim; hatta CHP’li bazı gazeteciler tarafından ekranda “kazanamaz, yüzde 5 alır, 10 alır” diye günlerce anti propagandaya maruz kaldım. Partideki marjinal bazı kişiler kazanmamam için kapı kapı çalıştı, hiçbir şey yapılmadı. Rekor oyla seçildim, bu sefer iftiralarla gelmeye başladılar; eşimi, çalışma arkadaşımı ve doğru dürüst tanımadığım bir müdürü 60 milyon rüşvet almakla suçladılar.

Bunu yapan, Yüntaş’ın avukatlığını vermeyi reddettiğim gençlik kolları başkanıydı. Yargıya müracaat ettik. Kişi ifadesinde basına numarasını servis edenin Parti Meclisi üyesi Y.G. olduğunu söylemiş. Savcılık dosyasında ispatlı; ayrıca bunu PM üyesi Y.G., Kadın kolları başkanına da Y.G.’nin ekip arkadaşı olan T.T. de eski bir partiliye atmış. Bunları Genel merkeze ilettik. Yargı takipsizlik kararı verdi ama Genel merkez bu PM üyesine hiçbir şey yapmadı; hatta bütün kurultaylarda kendisini ödüllendirip yeniden PM’ye aldı. Yetmedi, örgütlerden sorumlu Genel Bşk yardımcısının yardımcısı yaptılar.

Bu PM üyesinin ekip arkadaşı sosyal medyadan ne ırkçılığımı ne de faşistliğimi bıraktı. Adamı disipline verin dedim. Mevcut il başkanı “disiplin kurulu toplanmıyor” gibi bahanelerle hiçbir işlem yapmadı; zaten bugüne kadar bana kim saldırdıysa mevcut il başkanının bir teşekkür etmediği kaldı. Hiçbir konuda yanımda olmadı. Şimdi de tekrar aday olmuş; belediyeyi kazandık diye adımı kullanarak oy istiyor. Bana hakaret eden ilçe başkanına gereğini yap diyen ilçe başkanlarına “ya önemsiz, ben görmüyorum” deyip geçiştiriyor. O ilçe başkanıyla gidip sırıtarak poz veriyor. Bu adam benim il başkanım öyle mi? Demokrasi bu mu? Seçilmişlere hakaret, iftira, saygısızlık mı?

Yetmiyor; sosyal medyada bana “ırkçı”, “faşist” diye yazan adam, PM üyesi Y.G.’nin desteğiyle il başkan adayı oluyor; niye, benimle daha çok uğraşıp hakaret etsin diye. İlçe delegasyonuna gidip atıp tutarak oy istiyorlar. Her yerde tek adaya giden Genel Merkez’den Afyonkarahisar için ses yok; hatta aldığım duyumlar, bana hakaret eden il başkan adayının desteklendiği yönünde. Her yerde tek aday, burada 3 aday; niye ola ki? Burcu Köksal’ın karşısındaki aday kazanırsa onunla uğraşsın, seçimlerde alt edemiyoruz, belki itibarsızlaştırarak alt ederiz diye.

En son bir restoranda çekilen saçma sapan bir görüntü üzerinden linç edildik. Trol hesaplarda neler yazılmadı ki; kimisi videodakinin eşim olduğunu yazdı, kimisi “700 milyon rüşvet” diye yazdı, ne senaryolar üretildi. Çok şükür alnım ak, başım dik. Ekşi yemedik, karnımız ağrısın. Bizimle alakası olmayan bir konuda bile iftira atıldı, kendi hakkımızı kendimiz savunduk; ömrümü verdiğim partimden yine ses yok.

Benim suçum gecemi gündüzüme katarak çalışmak, 74 yıl sonra belediyeyi kazanmak mıydı? Her konuda yalnız bırakıldık. Yarın hangi iftiraya maruz kalacağız, hangi hakaretler edilecek bilmeden yaşamak; hangi cephede savaşacağınızı bilemediğiniz bir hayat ne kadar huzurlu olur.

Başkan seçildiğim günden beri alt etmeye çalışanlara çanak tutanlar, onları ödüllendirenler, yapılanlara sessiz kalanlar, hakkımı savunmayanlar kim? Siyasette rakibiniz saldırır, anlarım da kendi içinizden gelen saldırılar ne olacak? Bir taraftan her türlü zorluk içinde hizmet etmeye çalışıyorum. Bir taraftan bunlarla uğraşıyorum. Çalışmaktan, hizmet etmekten değil; içeri dışarı her türlü mücadele yoruyor.

Şu ellerin taşı hiç bana değmez. İlle dostun bir tek gülü yaralar beni. Kimsenin benim yüzümden artık iftira ve hakaretlere maruz kalmasını istemiyorum. Pazar günü il kongresinde olacağım; benim kuyumu kazanlarla, iftira atıp hakaret edenlerle, Allah’tan korkmayıp kuldan utanmayanlarla hesaplaşacağım."

Kaynak: T24