Fatma Kaplan Hürriyet: Ekrem bey çok yardımsever
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ile gerçekleştirdiğimiz söyleşinin üçüncü bölümünde, Harun Yıldızlı ile ilgili düşünceleri, kamuoyunu günlerce meşgul eden Büyükakın’ın evinin önünde çöpten ekmek toplayan adamın fotoğrafı ve İBB ile olan ilişkileri konuştuk

Röportaj: Aysun Özcan Erenkaya
Editör: Merve Dişli
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ile yaptığımız söyleşinin son bölümüne geldik. Bu bölümde de yine dikkatinizi çekecek konuları gündeme taşıdık.
Hürriyet’in il başkanı Harun Yıldızlı ile ilgili düşünceleri, kamuoyunu günlerce meşgul eden Büyükakın’ın evinin önünde çöpten ekmek toplayan adamın fotoğrafını, İBB ile olan ilişkileri konuştuk. Başkan Hürriyet İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile olan konut işbirliği projesini anlatırken farklı noktalara da değindi. İmamoğlu İstanbul’un sosyal konuta ihtiyacı varken tutup İzmit’te konut yapmasının yanlış algılanabileceğini hatırlattım. Mesela Kocaeli’nin başkanı burası dururken Sakarya’ya konut yapsa ne dersiniz dedim. Hürriyet bu konuda gayet geniş düşünüyor. Sonuçta İstanbul’u besleyen vergilerin çoğunun Kocaeli’den gittiğini ve bunda bizim de payımız olduğunu söylüyor.
Bunun yanında Hürriyet, İmamoğlu ile yaptığı görüşmeler neticesinde Kocaeli’nin 50 yıllık bir vizyon belgesinin bulunmadığını fark ettiğini söylüyor. CHP’li Başkan Hürriyet’in birbirinden çarpıcı açıklamalarının yer aldığı röportajımızın üçüncü bölümünü zevkle okuyacağınızı düşünüyorum.
***Kentsel dönüşüm konusunda ne düşünüyorsunuz?
-Kent eskidi artık kentsel dönüşüm değil kentsel yenileşme gerekiyor. O kentsel yenileşme dediğimiz şey her şeyiyle yenileşme olmalı sadece bina değil. Binayı yıktım yerine aynısını yaptım değil. Kentin altyapısından kaldırım genişliklerine kadar artık bir kentsel yenileşme getiriyor. Çöp kutularının altta mı yoksa üstte mi olacağına kadar. Her şeye artık daha kolektif bakmak gerekiyor. Hep lokal iyileştirme yapıyoruz ama bu işe yaramıyor. Ben çok daha uzun soluklu bir şeyden bahsediyorum. Eskişehir 20 yılda bugüne geldi. 20 yıldır başkan dik durarak, rantı değil de kentin iyiliğini önceleyerek bu noktaya getirdi. İzmit kolay değil çok sıkışmış ve kalabalık ama zamanla, dönüştürmek mümkün.
“İZMİT VE KOCAELİ’NİN VİZYON BELGESİ YOK”
***Nasıl bir dönüşümden bahsediyorsunuz tam olarak?
-Şöyle anlatayım, şimdi İstanbul Planlama Ajansı’nı başkan kurdu. O planlama ajansı İstanbul’un 2050 vizyon belgesini hazırlıyor. Mesela İzmit’in ve Kocaeli’nin bir vizyon belgesi var mı? Yok. 2050 yılında Kocaeli’ye ilişkin hayalimiz ne? Kocaeli’ye ilişkin öngördüğümüz vizyon ne? Hiçbiri yok. Şimdi bu sistemsel planlamayla Kocaeli’ye dair de konuşuyoruz ama önceliğimiz kendi sınırlarımız. İzmit’e ilişkin bir 20-30 yıl sonrası için hat çizmeye başlıyoruz.
“EKREM BEY ÇOK YARDIMSEVER”
***İzmit de bir nevi İstanbul’un bir ilçesi oldu sanki. Kendinize uyumlu çalıştığınız bir Büyükşehir Belediye Başkanı buldunuz. İBB ile ortak proje fikri nasıl doğdu? Sadece bunu İzmit’le mi yapıyor yoksa başka yerlerde de bu anlayış gelişti mi?
-Ekrem (İmamoğlu) Bey çok yardımsever biri. Biliyorsunuz halk süt projesi vardı. Biz de kırsal anlamdaki projeleri çok önemsiyoruz. Oradan başladık. Biz zaten bu projeleri yapıyoruz neden İstanbul pazarına girmiyoruz, İBB gibi 16 milyonu yöneten müthiş bir bütçeye sahip bir belediyeden bahsediyorum. Niye buradaki üreticiler bize destek çıkmasın? Neden aradaki aracıları çekip de sütün daha eder değerini yükseltmeyelim, burada piyasa değerini sağlamlaştırmayalım? Üreticiye neden destek vermeyelim kafasıyla çıktı açıkçası.
“CEDİT’LE İLGİLİ SIKIŞMIŞTIK”
***Halk süt ile başlayıp nasıl oldu da konut projesinde karar kılındı?
-Halk sütle yola çıktık evet sonra devamında başkan iki kere seçilip hayırlı olsuna gidince İzmit’le ilgili konuşurken, Cedit’le ilgili sıkıştığımız zaman Kiptaş bize destek verebilir mi, mali olarak nasıl İBB’den destek alırız diye düşündük. Vatandaş da çok ısrar edince bakanlığa devrettik, o konuyu çıkardık gündemimizden. Başkan da kadrosunu yeni oluşturuyordu, onun da baya sıkıntıları vardı.
“SİZİN YENİLİKÇİ KAFANIZI BİLİYORUM”
O dönem de daha çok nezaket görüşmeleriydi bir gün görüştüğümüzde ‘Bu konularda çalışmamız var ama sizden proje desteği istiyorum. Sizin yenilikçi kafanızı biliyorum bana proje desteği verir misiniz?’ dedim. Bana ‘Böyle lafta kalır, ben size yarım günümü ayırayım bir ekip toplayın. Hangi konular sizin ilgi alanınız bakın bizim çalışma alanlarımıza. Yiğit Bey’le (Danışmanı) görüşün, hangi başlıklarda görüşmek istiyorsanız ben ekibi toplayayım. Siz de ekibinizi getirin İstanbul’da bir araya gelip, İzmit’i konuşalım, tanıyalım. Ne ihtiyacı var, o ihtiyaca biz nasıl cevap veririz görelim’ dedi. Biz de o heyecanla geldik İzmit’e hemen toplantılar yaptık, hemen başlıklar belirledik.
“İZMİT’İ ÖĞRENDİLER”
***Hangi konu başlıkları önceliğiniz oldu?
-Sosyal konut bizim vaatlerimiz arasındaydı, ilk başlığımız da o oldu. Enerji, teleferik, halk süt gibi projeleri sıraladık bildirdik. Onlar da bize yarım gününü ayırdı, başkanla bir araya geldik. Hakikaten yarım gün bizimle kafa patlattılar, İzmit’i öğrendiler. Gerçi biraz biliyorlardı ama teknik olarak biz biraz çalışma yapıp götürdük. Hemen orada bir çalışma sistemi tanımladık. Kim kiminle çalışacak, hangi iştiraklerden yararlanabiliriz gibi.
***İBB ile olan ilişkilerinizi popülist bulanlar var, ne diyorsunuz?
-Valla çözümcü olmaya, iş üretmeye çalışıyorum. Bunun için de öncelikle benim gelir arttırmam gerekiyor. Gelir artırmadan önce de giderleri kısmam gerekiyor. Bunun için de İBB’nin o büyük portföyünden yararlanabilmeliyim.
“ŞU AN 46 BAŞLIKTA ÇALIŞIYORUZ”
***Yararlanabildiniz mi peki?
-Benim en büyük harcama giderlerim enerji, benzin, sonuçta ben bu yakıtları büyük firmalar üzerinden alıyorum. Ama İBB, 3 TL’ye alıyorsa ben 10 TL’ye alıyorum o zaman ben niye İBB üzerinden almayayım? Enerji de bağımsız yerlerden alıyorum ve bu büyük bir gider kalemi oluyor. Teleferik projesi netleştiğinde burada kaynak sağlama veya kredi, dış kaynak bulma gibi aksiyonlar yaratabiliriz. Dolayısıyla hemen iştirakleri belirledik. Konut projesi için hemen bizim imar müdürlüğüyle KİPTAŞ’ı buluşturduk. Arazi bulunması, bir öngörüde bulunulması, mali tablonun oluşturulması, nasıl bir konut, sosyal bir konut mu, nitelikli bir yapı mı olmalı. Afet odaklı sosyal konut diyelim dedik. Şu anda 46 başlıkla çalışıyoruz bunların içinde yeni projeler de var. Bunların bir kısmı bizim giderlerimizi azaltmak için bir kısmı da yeni projeler.
“KİPTAŞ KAR GÜTMÜYOR”
***KİPTAŞ’ın konut projesinde arsa İzmit Belediyesi’nin değil bankadan parayla alındı. İBB, yapılarını kendileri yapacak, geri ödemelerini de kendi alacak. Peki İzmit Belediyesi ile ortaklık bunun neresinde?
-Bir kere projenin şeffaf yürütülmesi, katılımcılığı, vatandaşla olan görüşmeleri beraberce yapacağız. Yeri gelecek bizim elemanlarımız yapacak yeri gelecek onların elemanları. Bu konutların dağıtımı, kura çekilişi, aksiyonların alımı, izinleri her şeyi İzmit ve İstanbul beraber yapıyor. Tabii ki kanun gereği KİPTAŞ bir şirket yeri de kendisi aldığı için buna bizim dahil olmamız mümkün değil. Yer bizim olsaydı konutu ona yaptırmış olurduk. Bizim öyle bastırıp alacağımız bir para da yok. Haliyle o kısımları o yaptı.
“BİZİM DE SÖZ HAKKIMIZ OLACAK”
***Siz hangi kısımlarda projeye dahil olacaksınız?
-Biz bundan sonra projeleri detaylandırması, oluşturulması, lansmanı, insanların başvuruları, başvuru koşullarının belirlenmesi, sağlıkçılara ayrı bir kontenjan ayrılması gibi detaylarda bizim uhdemizde olacak. Karar mekanizmasında bizim de söz hakkımız olacak. Mali konularda ödeme koşullarının oluşturulması, insanlara anlatılması, başvuruların takibi, kuraların şeffaf yönetilmesi, olabildiğince dar gelirli ve evi olmayan insanların ev sahibi olabilmesi için de bir deneme projesi olacak.
***Farklı yatırımcıyla da yapılamaz mıydı, neden KİPTAŞ?
-Ama KİPTAŞ ölçeğinde yapamazsın. Müteahhitle yapamazsın çünkü müteahhit kar payı güdüyor. KİPTAŞ kar gütmüyor, konut üretiyor. Buradan kar elde etmeyecek KİPTAŞ.
“SOSYAL KONUTUN ŞEKLİNİ DEĞİŞTİRİYORUZ”
***Taksitlerin 2.750 civarı olacağı konuşuluyor, biraz fazla geldi bana?
-O sadece anketteki öneri, net bir durum yok. Asgari ücret ne kadar olacak onu da bilmiyoruz. Asgari ücretle paralel, ödenebilecek bir fiyatta olacak. Buranın asıl en önemli kısmı afet odaklı, depreme dayanıklı, 4 katlı ve müthiş bir arazinin içinde. Sosyal konutun da şeklini değiştiriyoruz. Kutu kutu, çok katlı yeşil alanı olmayan, sadece bina değil. Sosyal konut dediğin şey insanların mutlu olacağı, huzurlu olacağı orta hallilerin rahatlıkla alabileceği bir yer olacak.
***İnsanlar bize de sürekli soruyor. Projenin önüne ‘NİTELİKLİ’ kelimesi eklenince biraz daha pahalı olabileceği düşünülüyor?
-Nitelikli deyince daha pahalı olması gerekiyor ama biz onu daha uygun tutacağız. Onunla ilgili şu an çalışıyoruz. Bir de ekonomik krizdeyiz. Bankalarla anlaşma için de görüşüyoruz. Normal faizin çok altında sabit faiz oranıyla insanların kredi kullanmasını da sağlayacağız. O da bir fırsat sağlamış olacak.
“TAHİR BEY DE SAKARYA’YA KONUT YAPABİLİR”
***İmamoğlu aynı zamanda deprem riski olan bir kentte belediye başkanlığı yapıyor. Bir sürü kentsel dönüşüm, sosyal konut ihtiyacı orada da var ama bu ihtiyaçlar arasında İzmit’e gelip bir jest yapıyor. Siz olsaydınız bunu doğal karşılar mıydınız? Kocaeli büyükşehir belediye başkanı örneğin burası dururken gidip Sakarya’da konut yapsa ne düşünürdünüz?
-Ekrem Başkan daha çok, fotoğrafın büyüğüne bakıyor. Tahir Bey de Sakarya’da konut yapabilir, bu bir iyilik. Orada yaşayan vatandaşlar da bizim vatandaşımız değil mi? Ben İzmit’im ama Kocaeli’ye dair bir vizyon oluşturmaya çalışıyorum. İstanbul, Türkiye’nin kalbi sadece 16 milyona hitap etmiyor. Orada olan her şey diğer illeri etkilemiyor mu? Ekrem Başkan da büyük bakıyor. Bu kadar büyük bir bütçe, bu kadar büyük imkânlar ve etki alanı var. Bizim 11 büyükşehirin şu anda toplumsal bir sorumluluğu var. Doğru belediyecilik noktasında 11 büyükşehir toplu hareket ediyor. Buna dair bir büyük fotoğraf oluşturmaya çalışıyorlar. Bunu da sadece kendi ölçeğinde kalarak yapamaz.
“İSTANBUL’UN VERGİLERİNDE BİZİM PAYIMIZ YOK MU?”
***On bir belediye başkanı Türkiye’ye model olmaya, genelde iktidarın kapılarını aralamaya çalışıyor anladığım kadarıyla?
-Bakın, amaç afet odaklı konut üretmekse oradaki etkiyi buraya da taşıyacak. Buradaki belediyelere de, başka belediyelere de. Hangi partiden olursa olsun insanların algılarında iyileşme sağlayacak. Bu vizyonda bakmak lazım. 16 milyonun keşmekeşi arasında Ekrem Başkan hem oraya yetişiyor hem de başka illere ağabeylik yapıyor bu çok önemli. Sonuçta İstanbul’un vergilerinde bizim hiç payımız yok mu? Birçok insanımız orada iş yapıyor, İstanbul’a katkımız var. O katkıdan biz de faydalanalım.
“YOKSA İŞÇİ ÇIKARTIRIM”
***Toplu sözleşme dönemi yaklaşıyor ve ciddi bir zam yapacağınız da söyleniyor. Ne kadar zam yapmayı düşünüyorsunuz?
-Onu şu an söylersem havada kalır. Belediyede görüşmeler devam ediyor. Sendikanın talepleri, hükümetin açıklayacağı zam oranları bunların hepsi belirleyici olacak. Yüzde 40’ı da aşmamam gerek yoksa işçi çıkartırım. Yasal zorunluluk var bununla ilgili. Biz de yüzde 40 sınırına çok yakınız. Ama arkadaşlarımız gerçekten çok özveriyle, bütçeleri zorlayan şekilde çalışıyorlar. Bizde zaten zamdan ziyade adaletsiz ücret politikası vardı. Onu düzeltmeye çalışıyoruz. Sahada gece gündüz çalışan adam daha az alıyor, daha az çalışan daha çok alıyor. Aşağıda olanları yukarıya biraz daha yaklaştırırsak aradaki uçurumu biraz daha kapatabiliriz. Çünkü en düşük yevmiye ile en yüksek yevmiye arasında uçurum farkı var. Bunun için de alttakini biraz yukarıya taşımak gerekiyor.
“ADALETSİZLİĞİ ORTADAN KALDIRMAM GEREKİYOR”
***Belediye içinde gelir adaletsizliği mi var yani?
-Çok düşük rakamlara çok iş yapıyorlar, gece gündüz çalışıyorlar bunu iyileştirmem gerekiyor. Onun için zam oranından çok bu adaletsizliği ortadan kaldırmam gerekiyor. Stabilize uygulamalar olacak ve sorumluluk alan kişiye sözleşme kapsamında ek bir ücret sağlayabileceğim, o benim için çok önemli. İşçiler arasında yaptığımız ankette mutsuzluk var, adaletsiz bir politika var ve işim olmayan birçok şeyi yapıyorum diyor. Bunları engellemek için alttakini biraz çıkarmam lazım. 2 yılki sözleşmede biraz daha rahatlayacaklar.
“DEDİKODULARA ALDIRMAYIN”
***CHP İzmit ilçe başkanıyla sıkıntınız nedir? Herkes bunu çok merak ediyor.
-Hiçbir sıkıntımız yok, bu dedikodulara aldırmayın lütfen. Hiçbir problemimiz yok, her programda beraberiz. Whatsapp gruplarına da mutlaka grup toplantılarıyla alakalı şeyleri atıyorum. En son Seyhan Hanım’ı alırken bile bir muhalefetiniz, çekinceniz var mı diye aradım. İşçi alımlarında bile sınavdan sonra kişileri tanıyor musunuz diye soruyorum. Biz çok şeffaf yapıyoruz, her şey konuşuluyor.
“AYRI DÜŞÜNEBİLİRİZ”
***Harun Yıldızlı’yla aranızda zaman zaman çelişkiler olduğu konuşuluyor, bu da mı doğru değil?
-Ayrı düşünebiliriz herkes aynı düşünecek diye bir kaide yok.
***Bir tarafında siyaset var bu işin. Harun Yıldızlı’nın kafasında büyükşehir belediye başkan adaylığı olduğu için sizi önündeki engel olarak görüyor olabilir mi?
Çok samimi söylüyorum benim öyle bir düşüncem ve derdim yok.
“HARUN YILDIZLI’YI DESTEKLEMEDİM”
***Peki Harun Yıldızlı’yı desteklediğiniz için pişman mısınız?
-Ben Harun Yıldızlı’yı desteklemedim. Toplum bizden bir fotoğraf, bir algı bekliyor. Ben ismi değil yenileşmeyi destekledim. Kazanan başkan adayı profilleri ortada, demek ki kazanılabiliyor. Eski hataları yapmamak gerekiyor. Neyi söylediğimizden ziyade nasıl bir fotoğraf verdiğimiz çok önemli. Ben yenileşmeden yanayım dedim. Orada isim belirtmek doğru değil ama insanlarda yenileşme beklentisi var. Yeni bir soluk, yeni bir siyaset yapma anlayışı, insanlar artık kısır siyaset çekişmelerinden bıktı artık çözüm üreten siyaset bekliyorlar. Dolayısıyla ben de yenileşmeden yana olduğumu söyledim. Hala daha değişen bir şey yok, aynı düşüncedeyim. İnsanlar bazı şeyleri değiştirin diyor.
***Peki, il yönetimini nasıl buluyorsunuz?
-İyi gayet çalışıyor arkadaşlar. Sürekli sahadalar herkes sahada. Onların işi siyaset, herkes kendi işini yapıyor.
“ÇÖPTE ÇÖP YOKTU”
***Harun Yıldızlı’nın Başkan Büyükakın’ın evinin önünde çekilmiş çöpten ekmek topladığı söylenen o fotoğrafını paylaşması sizi sıkıntıya soktu mu?
-O onun tercihi ben ona karışamam. Çöpte çöp yoktu o benimle ilgili bir konu. Kısır çekişme işte bu. Çöp vardı yoktu değil, Türkiye’de insanların bir açlık problemi var. Bunu hep birlikte çözmek zorundayız, bu hepimizin sorumluluğu. Bunun siyaseti olmaz. Derince’de, Gebze’de nerede olursa olsun burada herkesin aynı dili konuşması gerekiyor. İktidar iktidar olma sorumluluğunu gösterip ‘hadi gelin hep birlikte çözelim’ demeli. Asıl önemli olan bu. Türkiye’nin buna ihtiyacı var.
“ADAYLIĞIMIN BİR GARANTİSİ YOK”
***CHP, Büyükşehir noktasında iddia koyamazken artık sizin dışınızda da isimler konuşulmaya başlandı. Bu noktada ‘Benim de katkım var’ diyor musunuz?
-Parti tek bir kişiye kilitlenmemeli, tek bir alternatifi olmamalı bir sürü alternatif olmalı. Kimse bir kişiye yüzde 100 bel bağlamamalı. Benim adaylığımın bir garantisi yok. Bu parti ikinci insanı çıkaramazsa nasıl yol alacak? Önemli olan sistemi oturtmak. Kişilerden ziyade sistem meselesi. Önce doğru olanı doğru anlatmak gerek. Bu en iyilerin yarışıdır. Çok alternatif olması gayet güzel bence.
“EKREM BAŞKAN’IN SÜRPRİZLERİ OLACAK”
***Yerel basından memnun musunuz? Zaman zaman diyaloglarda sıkıntı oluyor sanki?
-Gayet iyi. Ekrem Başkan da yerel basının gayet dinamik olduğunu söyledi yakında onun da çok daha güzel sürprizleri olacak basınımıza.
“BU İŞİ ÖĞRETECEK HADSİZLİĞE GİRMEM”
***Basına bazen Whatsapp’tan gider yaptığınız falan konuşuluyor…
-Giderden daha ziyade haksızlığa tahammülüm yok. Ben bu işi öğretecek hadsizliğe girmeyeceğim ama her işin bir etiği olmalı. Bu etiklerin dışına çıktığında bile bile kötülük oluyor benim nezdimde. Eleştirmek başka bir şey, yanlışı yazmak başka bir şey. Ama en basitinden en son tapu meselesinde yaşananlar. Tapu bilgilerine kadar yazıyorsun demek ki sen oranın tüm tapu bilgilerini biliyorsun. Allah yukarıda şahit 2016’da oranın Alparslan Seymen’e ait olduğunu biz hiçbirimiz bilmiyorduk, basından öğrendik. Biz yer bulduk, proje yapılacak diye o kadar heyecanlıydık ki aklımızın ucundan bile geçmedi bu arazi kimindi diye.
“KENDİMİZİ ANLATAMAYACAĞIZ”
***KİPTAŞ araziyi alırken sizinle istişare etmedi mi hiç?
-KİPTAŞ kendisi buldu araziyi, bankadan aldıklarını, parasının da uygun olduğunu söyledi. Biz hangi banka olduğunu bile o akşam öğrendik. Benim de en hassas olduğum konular, kazara fark etmesek Alparslan Seymen’den ya da partiliden almış olsak kendimizi anlatamayacağız. KİPTAŞ iki günde halletti, buldu ve aldı. Eleştirini yaz, yanlış gördüğünü yaz ama bu düşmanlığın ötesinde.
“KALİTELİ BİR ÇİZGİ OLUŞTURDUNUZ”
***Güzel bir röportaj oldu, serimize renk verdiniz. Verimli bir sohbetti, katıldığınız için teşekkür ediyorum.
-Ben de çok teşekkür ediyorum, size başarılar diliyorum. Zaten çok güzel ve kaliteli bir çizgi oluşturdunuz bu çizginin devamını diliyorum. Size yakışan, bu gazeteye yakışan bir çizgi. Arkadaşlarımız da özveriyle çalışıyorlar. Kentte düzgün gazetecilik anlamında önemli bir denge unsurusunuz ben buna inanıyorum, bunu da samimiyetle söylüyorum. Yayın hayatınızda başarılar diliyorum, pandemi koşulları bitsin daha güzel basın toplantıları yapalım. İnşallah daha güzel günlerimiz olsun.
RÖPORTAJLARIN BİRİNCİ VE İKİNCİ BÖLÜMLERİ İÇİN GÖRSELLERE TIKLAYIN