Mustafa Kocaman: Ben bile kendime oy vermedim!

AKP’den önce BBP’den aday olan ve oldukça düşük bir oyla seçimi kaybeden Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman, gazetemize verdiği söyleşide, “Ben bile kendime oy vermedim” dedi. Kocaman, kendisinden önceki başkanın “Volvo” marka makam aracıyla ilgili de dikkat çeken açıklamalar yaptı

Mustafa Kocaman: Ben bile kendime oy vermedim!

Röportaj: Aysun Özcan ERENKAYA

Editör: Merve DİŞLİ

Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman ile Derbent’te belediyeye ait ‘Kahvaltı Evi’ adı verilen mekanda buluştuk, keyifli mi keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Mustafa Kocaman, AKP’den önce Büyük Birlik Partisi’nde siyasete başlamış hatta Kartepe’yi yönetmeye talip olmuştu. Kocaman 2009 yılında girdiği belediye başkanlığı yarışında kendine oy vermemiş daha doğrusu verememiş. Nedenlerini nasıllarını az sonra okuyacaksınız.

Mustafa Başkana bodoslama sordum, ‘Sizi çok Ak Partili gibi görmüyorlar’ dedim. Bunu derken amacım onun parti aidiyetliğini sorgulamak değil elbette. Politikayı uçlarda yapmadığını, insan odaklı bir yönetim anlayışı olduğundan bahsediyorum. Kocaman buna katılıyor. “Ben Kartepe’nin çocuğuyum, tabiki herkes benim seçmenim” diyerek daha çok sosyalleşmeden yana olduğunu vurguluyor ama bir yandan da cumhurbaşkanına olan bağlılığının altını çiziyor.

Mustafa Kocaman’a merak edilen ne varsa sormaya çalıştım. Bu röportajlarda belediye başkanlarından proje dinlemeye gitmiyorum. Belediye başkanlarının çalışmalarını zaten gün içerisinde basından takip ediyorsunuz. Buradaki amaç, aklımdaki soruları evirip çevirmeden kendilerine sormak, cevaplarını olduğu gibi yazmak. İnsanların sıkılacağı dilden uzak durarak, çanak sorulardan kaçınarak samimi havada sohbet etmek. Mustafa Kocaman ile yaptığımız buydu. Öylesine samimiydi ki, ‘şunu sormasanız, sordunuz ama yazmasanız’ dediği bir şey olmadı.

Kartepe’de rekor oy alarak vizyonlu başkanlar arasında sayacağım Sayın Kocaman ile yaptığım söyleşi iki bölüm halinde yayımlanacak. Sözü daha fazla uzatmadan röportajımıza geçelim. İyi haftalar…

1.BÖLÜM

***Siyasette adınızı ilk olarak 2009’da Büyük Birlik Partisi’nden (BBP) Kartepe belediye başkan adayı olarak duymuştuk. Neden AKP değil de BBP…?

-Avukatlıkta ilk yıllarımdı. Ağabeyim Nusret Kocaman, BBP’de merkez ilçe başkanlığı yapmıştı. Ağabeyimin arkadaş çevresinden tanıdığım bir çevrem vardı. Onlar bana geldi teklif etti. Hatta o zamanki il başkanı Nurettin (Bulut) Ağabeydi. ‘Burada seçimi kazanma durumumuz yok ama aday olur musun?’ demişti. Ben de düşündüm, avukatım, gencim siyasete bir yerden başlamak iyi olur diye tamam dedim, aday olduk. Ben, Cumhurbaşkanımızı o zaman da takip ediyordum ve çok seviyordum. Ama AK Parti’den bir teklif gelmeyince oradan başladık.

“MESAJ VERMEK İSTEDİM”

***Kazanamayacağınızı bile bile aday olmanız, bir anlamda AKP’ye kendinizi fark ettirmek için miydi?

-Aslında siyaseten bir mesaj vermek istemiştim adaylığımla. O sırada Muhsin (Yazıcıoğlu) Bey de vefat etmişti. O dönemki Ak Parti ilçe başkanımız Hasan Kandaz beni AK Parti’ye davet etti. Ben de seve seve kabul ettim. 2011 yılıydı, ilçe yönetim kurulu olarak başladık, 3 yıl öyle devam ettik. Seçim işleri başkanlığı yaptım, başkan vekilliği yaptım. Şemsettin (Ceyhan) Başkan’ın başkan olması ve beni davet etmesiyle il yönetim kurulunda yer aldım. ARGE ve teşkilatlardan sorumlu il başkan yardımcılığı yaptım orada. Sonra da büyüklerimiz Kartepe’de ilçe başkanı olmamızı uygun gördüler.

BEN BİLE KENDİME OY VERMEDİM

***BBP adayıyken 241 oy almıştınız yanlış hatırlamıyorsam? Kaybederken kazanmanın önü açılmış bir anlamda?

-Ben bile kendime oy vermedim. Büyükşehir yasasının yeni geçtiği dönemler. Balaban, Nusretiye gibi köyler ilçeye değil Büyükşehir’e oy kullanıyordu. İkametimizin bulunduğu köy Kartepe’ye dahil olmadığı için ben, akrabalarım, ailem Büyükşehir’e oy kullandık.

“BUNUN SEBEBİ REİSTİR”

***Yani daha fazla oy alırdım diyorsunuz. Bana kalırsa 241 oyu 40 bine çıkarmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etkisi yüzde yüze yakın olmalı?

-Kesinlikle bunun sebebi Reistir, onun bir aksi yok. Gerçi benim adaylığımda köylerdekiler hep beraber oy kullansaydık da 241 yerine 541 oy alırdık. Biz Sayın Cumhurbaşkanımıza biraz olsun destek verebilmek ve ülkenin sorunlarıyla ilgilenmek için bu görevleri üstlendik. Ama bir gerçek var, ilçe belediye başkanları arasında en yüksek oyu aldık. Bu şahsımla mı alakalı? Elbette biraz onun da etkisi var ama en önemlisi Cumhurbaşkanımızın bizi milletimize emanet etmesi.

“KESKİN ÇİZGİLERİM YOKTUR”

***Sonuç olarak Başiskele’den bayrağı aldınız. Kartepe’nin bu yüksek oyu almasının, rekoru kırmasının sebebini ben merak ediyorum. CHP’nin çok iddialı olmayışı etken midir? Ya da sizin isminizin olması etken midir? Çok iyi bir kampanya mı yürüttünüz?

-Tabii çok titiz bir kampanya yürüttük. Ben 5 dakika boş durmadım. Hatta bana ‘Seçim garanti niye bu kadar çalışıyorsun’ diyorlardı. Ben üzerime düşen görevi layıkıyla yapmam lazım diyordum. O yüzden tüm etkenler seçimi rekor oyla almamızı sağladı. Tabii bir de ben bu bölgenin çocuğuyum, burada avukatlık yapıyorum. Meslek hayatımda da sosyal hayatımda da hemşerilerimizle hep iç içeydik. Bir de benim keskin çizgilerim yoktur daha sosyalleşme düzeyi yüksek, diyalog kurabilen bir yapım var o yüzden bu etkenlerin faydası oldu.

“AKLIM KARTEPE’DE KALIYOR”

***Teşkilattan ve Genel Merkez’den rekor oy aldığınız için tebrik ettiler mi?

-Tebrik almadım. Elbette konuştuk bunları o dönem başkanlarımız teşekkür etti ama esas olan en yüksek oyu almak değil başarıyla çıkmaktı. Tebrikten ziyade, bu insanın omuzlarına büyük bir yük yüklüyor. İnanın beş dakika boş durmamaya çalışıyorum. Avukatlık bürom İzmit’teydi inanın gidemiyorum. Herhangi bir sebeple İzmit’e gittiğimde aklım Kartepe’de kalıyor. ‘Acaba ihmal ediyor muyum, şu an başka bir program yapabilir miydim?’ diye düşünüyorum.

***Onu diyecektim ben de. Önceki başkanı ( Hüseyin Üzülmez) hep İzmit’te görüyorduk. Kafelerden çıkmıyordu.

-Yani Kartepe’de oturulacak yer çok az başkan da öyle tercih etmiş olabilir.

“ÖZÜNDE TEK HEDEFİM GENÇLER”

***Çok politik bir cevaptı. Biz devam edelim. Hayalinizdeki gibi mi gidiyor başkanlık?

-Benim hayalim gençler. Benim bakış açımda belediye başkanlığı sadece yol, kanalizasyon, temizlik, çöp, alt yapı değil. Bunlar belediyede ilgili müdürlüklerde yapılabilecek işler. Belediye başkanlığı o ilçenin vizyonuna neler katıldığıyla ölçülmeli. Ben mesela sosyal işlerde gayret sarf etmeye çalışıyorum. Gördüğünüz mekânın açılışını yapmadık. Burada her mahalleden çok özel, engelli kardeşlerimizi aldık birlikte yemek yedik, eğlendik açılışı öyle yaptık. Ben bir daha buraya açılış yapmayacağım. Ama benim özünde tek hedefim gençler. Gençlere ne yapabilirim? Gençlere gerçekten bir abileri olarak hizmet ettiğime inanırsam dik gezerim. Görevimi yapmış olmamın verdiği huzurla yaşarım. Belki farkındaysanız hep gençlerle ilgili programlar yapıyorum. Bana ortaokuldayken ‘Sen Kartepe’nin belediye başkanı olacaksın’ deseler gülerdim ama oldum. Şu anda Kartepe’de yaşayan, okuyan kardeşlerimizden herhangi biri belediye başkanı olabilir.

“BİR DEĞİŞİM OLACAĞINI ÖNGÖRDÜM”

***Ne zaman belediye başkanlığı hedefini koydunuz? İlk başlarda aday değildiniz, sonradan bu karara vardınız sanki. Adayları beğenmeyip sizi mi seçtiler?

-Tamamen büyüklerimizin takdiri ama şunu söyleyebilirim Kartepe’de bir değişim olacağını öngördüm bir siyasetçi olarak. Partideki geçmişim ve çalışmalarıma bakıldığında böyle bir teveccüh gösterilebileceğini düşündüğüm için aday adayı oldum. Ondan sonra da nasip bizdeymiş. Siyaset biraz da nasip ve kaderde bence. Hangi işi yapıyorsanız yapın çalışmanız gerekiyor, kaderinizle de örtüşüyorsa kazanabiliyorsunuz. Müthiş bir görev, sonuçta icracı makamdasınız.

“HERKES SİZİN SEÇMENİNİZ”

***İlçe başkanlığı mı daha zor, belediye başkanlığı mı?

Belediye başkanlığı daha zor. İlçede belirli bir ekiple hareket edip, belirli bir kitleyle yönetiyorsunuz ama belediye başkanlığı öyle değil. Belediye başkanlığında sahadaki çalışmalarınızda siyasi kimliğinizi bir kenara bırakıyorsunuz. Dolayısıyla herkes sizin seçmeniniz. Seçim sonucu da onu gösterdi.

“TÜM SİYASİ PARTİLERDE UÇ KARAKTERLER VAR”

***Ama siz de çok fazla partili biri olarak görünmüyorsunuz. Daha ılımlı bir yanınız var. BBP geçmişiniz de bunda etkili olabilir. Dışarıda söylenen de ‘Çok Ak partili gibi değildir, çok katı değildir’ şeklinde.

-AK Partililik katılık değil ki. Ben iyi bir AK Partiliyim. Sayın Cumhurbaşkanımızı çok seviyorum ve desteklemek istiyorum. Tüm siyasi partilerde uç karakterler var, bu emsalleri herkese mal etmemek lazım. Hepimiz Türkiye’nin eski halini ve şimdiki halini biliyoruz. İnişler çıkışlar yaşayabileceğimizi görüyoruz. Ülkemizin geldiği durum ortada ve bunun mutluluğunu yaşıyoruz. Bu kadronun bir parçası olmak da beni mutlu ediyor.

“BENİ EN ÇOK DESTEKLEYEN KİŞİ EŞİMDİR”

***Peki, aday olmaya karar verdiğinizde bunu ilk paylaşacağınız mecra aileniz oldu. Akabinde de eşinizin hükümeti eleştiren paylaşımları ortaya çıktı, o dönem önemli olduğu için biz de haberleştirdik. Evdeki demokrasiyi merak ediyorum şu an. Eşiniz hala aynı düşüncede mi?

-O paylaşımların yapıldığı dönem 2014 yılına ait. Kayınbabam MHP’lidir paylaşımlar da ondan kaynaklandı biraz. Şunu söyleyebilirim ki siyasete başladığım ilk günden beri beni en çok destekleyen kişi eşimdir. Eğer desteklemeseydi ben bugün bu hizmet makamında olamazdım. Bu anlamda eşime teşekkür borçluyum.

***Bu konudan dolayı başınız ağrıdı mı partide? Bir açıklama verdiniz mi?

Hayır, hiç sormadılar.

***Eşiniz size destek amacıyla gerektiğinde çalışmalarda yer alıyor mu?

-Sosyal hizmet çalışmalarına geliyor. Gençlerle alakalı faydalı olabileceği projelere de geliyor ama kendisi çok yoğun çalıştığı için her zaman gelemeyebiliyor.

“CUMHUR İTTİFAKI’NA ALIŞMAK KOLAY OLMADI”

***Kartepe’de Cumhur İttifakı’nda bir sıkıntı var mı? MHP ilçe başkanı Murat Kalender’in talepleri konusunda, yapılmadığıyla ilgili söylentiler olmuştu.

-Hayır, Murat Bey’in bizden hiçbir talebi olmadı. Cumhur İttifakı’na alışmak kolay olmadı ilk başta. Ama Cumhur İttifakı’nın ne anlama geldiğini iyi biliyoruz. Aydın (Ünlü) Bey de bizim hemşerimizdir. Aydın Bey’le de Murat Bey’le de hukukumuzda bir sorun yok.

***MHP’lilere hiç kadro ayırdınız mı?

-Yok ayırmadık. Bize de hiç öyle bir taleple gelmediler, kadro da istemediler.

***İşçi alımında falan da mı?

-Belediyeye hiç işçi alımı yapmadık. Sadece garson alımı yaptık onda da öyle bir usul uygulamadık. Bu anlamda da ben teşekkür ediyorum çok rahat bir süreç götürüyoruz biz Cumhur İttifakı olarak. Aydın Bey’le de görüşüyoruz, Murat Bey’le de iletişim halindeyiz. İlçe başkanımız Sadık (Yılmaz) Başkan’la da uzun süredir birlikte siyaset yapıyoruz.

“SEÇMEN VOLVO’YA BİNMEMİZİ İSTEMEDİ”

***Eski başkan Üzülmez kendisine Volvo S90 almıştı. Siz de bu aracı satacaktınız. Sattınız mı? Bir tasarruf elde ettiniz mi? Ne kadara sattınız?

-Çok ciddi bir tasarruf yaptık, şu anda Passat’a biniyorum. Tahir (Büyükakın) Başkanımıza çok teşekkür ediyorum, Büyükşehirsiz hiçbir şey olmaz, o nedenle başkanımızın tahsis ettiği aracı kullanıyorum. Volvo’yu en başta sattık, seçmen bu araca binmemizi istemiyordu. 600 bin TL gibi bir paraya sattık tam olarak hatırlamıyorum. O günkü piyasa şartlarına göre iyi bir fiyata sattık. Biz seçmene sormadan bir şey yapmayacağız dedik, binmemizi istemediler biz de sattık.

“BELEDİYELER BORÇLU OLUR”

***Göreve ilk geldiğinizde ekonomik sıkıntılar vardı. Maaşların ödenmesi vs. Şu an mali tablo nasıl?

-Elbette zor bir dönemden geçtik ama şu an çok daha iyi bir durumdayız. Belediyeler borçlu olur, hizmet makamıdır. Kartepe’de bugün 100 milyon parayı harcarsınız, büyükşehrin yatırımlarına baktığınızda görürsünüz. Şu anda biz başladığımız sürece göre çok iyi bir seviyedeyiz. Projelerimize daha çok odaklanmanın hazırlıklarını yapıyoruz.

“TAHİR BAŞKANI ÇOK SEVİYORUM”

***Her yönüyle öne çıkmaya hazır bir ilçenin belediye başkanısınız, bu sizin için bir avantaj. Buradan büyükşehre yürüyebilecek adaylardan biri olabilirsiniz. Bir gün büyükşehir belediye başkanı olmayı ister misiniz?

Tahir Başkan’ı çok seviyorum, kendisinin de beni sevdiğini biliyorum. Çok uyumlu çalışıyoruz ve gerçekten güzel çalışmalar yapıyoruz. Destekliyor da beni sağ olsun. Ben Tahir başkanı tanıdığımda teşkilattaydım o günden beri şahsi ve belediye olarak desteğini esirgemedi. Ben yarının ne getireceğini bilemem ama Kartepe’yi çok seviyorum. Nereye giderseniz gidin herkes Kartepe’yi biliyor, güzelliğini anlatıyor. O anlamda Kartepe bir marka ben de Kartepe’nin geleceğine odaklanmış durumdayım. Biz turizm başlığıyla çok ciddi bir yol kat etmeyi hedefliyoruz.

“TURİZMLE ALAKALI SIKINTIMIZ YOK”

***Turizmi geliştirmek adına ne gibi hedefleriniz var peki? Kartepe bir türlü kendini aşamadı?

-Kartepe daha çok yeni bir ilçe. Bir çocuktan ne beklerseniz Kartepe’den de o doğrultuda bir şeyler beklemeniz lazım. 10 beldenin birleştiği çok zor bir yer. Kartepe’de belde kültüründen ilçe kültürüne geçmek kolay değil hala o aşamadayız. Dağınık yerleşime sahip bir yapıdayız. Eşme, Karatepe ayrı bir tarafta. O yüzden Kartepe’de yoğunlaşmak lazım. Benden önceki başkanlarımız, Kartepe’yi korumuşlar. Bu yüzden elimizde çok güzel bir doğa harikası var. Bizim turizmle alakalı bir sıkıntımız yok on binlerce turist geliyor. Ormanya hafta sonu 100 bini buluyor. Bizim istediğimiz günübirlik turizmden yatılı turizme geçmek. Ormanla vatandaş arasında koordinasyon yapmaya çalışıyoruz. Maşukiye merkezli gidiyoruz. Dağa çıkan üç yolumuz var. Arslanbey’deki eksik yolu Tahir Başkan tamamlandı.

“KARTEPE OLMAMIZDA ETKENDİR”

***Bahsettiğiniz üç yolun sonu Adil Üstündağ’a mı çıkıyor, diye sormuş olayım o zaman. Malum, Adil Üstündağ tek başına dağı parselledi adeta?

-Adil beyi iki açıdan değerlendirmek lazım. Kartepe’nin marka olmasını sağlayan, kayak merkezi olmasını sağlayan bir iş adamı. Bugün Kartepe olmamızda büyük bir etkendir. Bugün geldiğimiz noktada hem belediyemizle hem vatandaşımızla iç içe olmasını hedefliyoruz. Hem otel yatırımlarından hemşerilerimizin makul bir şekilde yararlanmasını Adil beyle görüşüyoruz.

***Daha olumlu bir yanıt almadınız sanırım? Bildiysem hep görüşülüyor ama onunla bir mesafe almak çok zor?

***Adil Bey bu konuyla ilgili mesafe kat edecek. Belediye başkanı olarak da bekliyorum.

***Yani siz de bizim gibi sadece umuyorsunuz?

-Ben sizin ummanızdan daha fazla, bunu bekliyorum.

“KARTEPE’YE İKİNCİ OTEL İSTİYORUZ”

***Biz de o yüzden belediye başkanı olarak sizden Kartepe’nin yani dağın halka açılmasını istiyoruz. Orada nasıl bir protokol var?

-Protokol Kartepe Belediyesi değil. Yap işlet devret protokolü var. Kartepe’nin turizm alanları yukarıda belirleniyor ve bu imar planının sahibi Adil Bey. Başka bir turizm alanı ilan edilip turizm tesis yapılabilir. Oraya bir yatırımın daha gelmesi için başka bir yatırımcıyla daha görüşüyoruz. Kartepe’ye ikinci bir otelin yapılmasını istiyoruz. Ama böyle bir taahhüdümüz yok, bunu yapmak çok kolay değil. Çünkü pandemi nedeniyle yatırımcı da şu an çok arada kaldı.

***Nereye yapılacaktı?

-Suadiye’nin üst tarafında bir turizm tesis alanı var. Orman Bakanlığı’yla yaptığımız protokollerde, oraya bir tesis daha yapılabilir.

“KONFOR STANDARTLARI DEĞİŞİYOR”

***Yine böyle beş yıldızlı otel formatında mı?

-Artık insanların konaklama yaparken oteldeki konfor standartları değişiyor. İnsanlar daha doğal, betonarme olmayan ama temiz yapılar içerisinde dinlenmek istiyor. Ben de çok betonarme yapıya sıcak bakmıyorum.

“KARAR VERİLDİ TELEFERİK YAPILACAK”

***Teleferik ne oldu? Yılan hikayesine döndü iyice…

-Sadece olacağını söyleyebilirim. Biraz zamanımız var daha 1.5 yıllık belediye başkanıyız. Teleferiğin yapılmasıyla ilgili karar verildi, yapılacak. Burada büyükşehir belediye başkanımızın büyük iradesi var. Bundan sonraki süreçte biraz sabra ihtiyacımız var.

***Maşukiye tarafında çok fazla Arap var, burası bir anlamda Arapların konumlandığı bir yer oldu. konut ve arazi fiyatlarının uçtuğu söyleniyor. Çok fazla Arapça tabela da var. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?

-Kartepe’deki Arap popülasyonu Sapanca’dan daha az. Bizde günübirlik gelen Arap sayısı çok fazla esnafın tabela koymasının nedeni de bu.

“AVRUPA’DAN TURİZM GELMİYOR”

***Fiyatlar çok uçuk rakamlara ulaştı. Herkesin Araplara ev satmak gibi bir derdi oluştu.

-O kadar değil bizde. Sapanca’da bir dönem çok oldu ve o bölge de bunun sıkıntılarını çok yaşadı. Kartepe’de endişe edecek bir boyutta değil bu konu. Maşukiye bölgemizde bir miktar var ama şu an yönetilebilir durumda. Turizm odağında baktığımızda bize Avrupa’dan çok turizm gelmiyor. Şu an farklı bölgelerden turist ağırlayabilmenin yolunu arıyoruz. Bu anlamda yatırıma ihtiyacı var.