Hakan Çakar: Murat sen kimsin demeleri lazım... Haddine değil!

CHP İzmit İlçe Başkanı Hakan Çakar ile röportajımızın üçüncü ve son bölümünde şehirde polemik haline gelen konuları ele aldık. Ruşen Hakkı Şiir Evi açılışında kendisine “Sevgili Hakan” diye seslenerek partililerin tepkisine neden olan İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol’la artık merhaba merhaba olduğunu söyleyen Çakar, ilçe başkanı gibi meclis üyelerine seslenen İKM Başkanı Murat Öztürk için de “haddi değil” sözlerini kullandı. CHP İzmit İlçe Danışma Toplantısı’nda dönemin gençlik kolları başkanı Ali Sarı’nın toplantılara alınmadığı konuşulmuştu. Çakar bununla ilgili Sarı’nın hiçbir toplantıya gelmediğini söyledi. Muhtarların belediye kadrosuna alınmasını etik olarak görmediklerini de söyleyen Çakar, önümüzdeki seçimde listelerde örgütü uzaktan izleyenlerin değil, örgüt için emek verenlerin olması gerektiğini de ekledi.

Röportajımızın üçüncü ve son bölümüyle sizleri baş başa bırakıyor, röportajımıza gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ediyorum. İyi okumalar…

“HÜSEYİN AĞABEY’İN (EROL) YAPTIĞI İKİNCİ”

KİPTAŞ kura çekilişinde protokolde en sonda kalmanız, İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol’un Ruşen Hakkı Şiir Evi açılışında size “Sevgili Hakan” diye hitap etmesi gibi pek çok örnek de var. Neden siz böyle bir muameleye maruz kalıyorsunuz? Düşük profilli bir başkan olarak mı görüyorlar sizi?

Ben insanların nasıl gördüğünü bilmem ama ben protokol sevdalısı bir insan değilim. Bugün pazarcıyla da otururum, ayakkabı boyacısıyla da otururum sorun değil. Hüseyin ağabeyi severim fakat bu bana yaptığı ikinci. Artık merhaba merhabadır. İlkini biz kazandıktan sonra Veliahmet- Hacıhızır Mahallesi’yle bir etkinlik yaptı, İzmitli eski esnaflara plaket verecekti. Biz de arkadaşlarla gittik herkesle merhabalaştık. Hüseyin Ağabey konuşmasında ‘Hakan Çakar da burada’ dedi. Veli’yle (Beyaztaş) yan yana oturuyoruz. Hatta davet edecekti beni oraya ‘Hakan sen de gel’ dedi. Veli de beni tutuyor ‘Kalkma, gitme sen ilçe başkanısın’ dedi. Belki kalkmasam oradaki insanlara saygısızlık yapmış olurum.

“MERHABA MERHABA BU KADAR”

Ama burada da size, makamınıza saygısızlık edilmiş oluyor.

Hüseyin ağabeyin söylediği beni küçültmez ama kendisine farklı gözle bakmaya başlar insanlar. Ruşen Hakkı Şiir Evi açılışında da ‘Sevgili belediye başkanım, sayın genel başkan yardımcım, sevgili Hakan’ dedi. Bu oğlu bile olsa olmaz. Benim arkamda da iki tane ilçe başkanı var. Anıl (Acurman) ve Nilay (Merttürk) de oradaydı. Benim ismimi anmana gerek yok ilçe başkanlarım da diyebilirdi. Ben orada kalkacaktım genel başkan yardımcım oradaydı, saygısızlık edemezdim. Sonradan ben onu belediyede görev alan bazı arkadaşlara söyledim, ya bu düzelsin ya da ben Hakan Çakar olarak belediyede böyle sayılıyorsam ben protokolde oturmam arkada vatandaşlarla otururum bana da sorarlarsa ‘Hüseyin Erol orada beni CHP İzmit İlçe Başkanı olarak görmüyor’ derim arkada otururum, gitmem öyle bir yerlere bakarım partimin etkinliğine. Bana ‘Başkanım ben seni samimi gördüğüm için öyle bir cümle kurdum’ bile dese genel başkan yardımcısı var orada ya. Ben ilçe başkanı olarak genel başkanımızı temsil ediyorum, sen nasıl ‘Sevgili Hakan’ diyebilirsin? Böyle bir şeyi neden yaptığını da ben merak ediyorum.

Onunla hiç konuşmadınız mı?

Benim artık o samimiyetim yok. Bir yerlerde denk gelirsek tokalaşırım. Eskiden saygıda kusura etmezdim ‘Aa Hüseyin ağabey gelmiş, nasılsın, bir yaramazlık var mı?’ derdim ama şimdi denk gelirsek merhaba, merhaba bu kadar.

Başkanlık hayali olduğu için mi böyle?

Bilmiyorum, varsa da ne ben engel olurum, ne de ben yaptırırım. Onun kendi dünyasında varsa öyle bir hedefi ilişkilerini kurar, aday olur partilisi olarak gereğini yaparız biz de.

“İNSANLAR YERİNİ BİLECEK”

Mesela İKM Başkanı Murat Öztürk de sık sık size benzer çıkışlarıyla gündeme geliyor, meclis üyelerine sesleniyor. Sizinle bazı benzer açıklamaları mevcut. Rahatsız olmuyor musunuz?

Rahatsız olmuyorum ama –bunu kötü anlamda da demiyorum- haddine değil ki. Hangi meclis üyesi ona cevap veriyor ki? Onun görevi başka, insanlar yerini bilecek. Murat ağabeyi severim ama yerini bileceksin. Tüm meclis üyelerine sesleniyor araçlarla ilgili açıklamasında. Biz zaten evet diyoruz ki. Buna AKP İlçe Başkanı ‘Murat sen kimsin?’ demesi gerekir. Biz esnaflarla ilgili bir açıklama yapacaksak veya bir şey diyeceksek onunla yaparız bu işi. Oradaki cümlesi AKP’liler son akşam vermeyebilirler, versinler diyedir.

“KÖTÜ OLSAN BİLE SOSYAL MEDYAYA YAZMAYA GEREK YOK”

Ali Sarı’nın gençlik kolları başkanlığı ataması için “Bizi adam yerine koymadılar” demiştiniz. Neden böyle bir tavır aldınız?

Ben İzmit ilçe başkanıyım o gün gençlik kolları başkanı olarak atanacaksa bana sorulması lazım. Bir de Ali Sarı ile biz Mehmet başkan (Ümit Küçükkaya) döneminde beraber çalıştık, ilçe başkanıyken, ben yönetimdeyken her sabah ilçede beraber kahvaltımızı yapardık. Ama bizim kongre zamanı Gökhan arkadaşımızın listesindeydi bazı cümleler paylaştı sosyal medyasında. Siyaset yapmak istiyorsan kötü olsan bile sosyal medyaya bir şey yazmaya gerek yok. Bir de karşı listede adayken başkan atanması yönetime saygısızlık olarak algıladık. Zeki başkan (Karakadılar) sorsaydı başkanım arkadaşı atayacağız diye biz de kendi aramızda konuşurduk. Bize toplantıdan sonra söylenmesi hoş olmadı.

“ALİ SARI TOPLANTIMIZA HİÇ GELMEDİ”

Ama atanmış sonuçta yönetim kurulu toplantısına alsaydınız olmaz mıydı en azından? Yönetim kurulu toplantısına alınmadığı söylenmişti danışma kurulunda.

Geldi de almamazlık yapmadık ki. Hiç bizim toplantımıza gelmedi. Gelseydi de ‘beraber çalışalım, Gökhan Ercan’ın listesindeki görevim o gün içindi, CHP için hep birlikte çalışalım’ deseydi biz de samimiyetine inanarak çalışırdık. Ama onda o yaklaşım olmadı. O ertesi gün hemen Yürüyüş Yolu’nda bir etkinlik yaptı bize haber vermedi. Demek ki o da bizi istemedi. Ali bu parti için kıymetli bir kardeşimiz ancak kongre sürecinde bu yapıya karşı çok keskin vurdu. Gerek sosyal medyada gerek kişisel vücut diliyle. Ben Hakan Çakar’ın karşısında seçime gireceğim, kaybedeceğim sonra da gençlik kolları başkanlığı yapacağım. İnsanın doğasına aykırı bir beklenti. Ali için yıpratıcı bir süreç olacağını söyledik, kaldı ki haklı da çıktık. Yapamadı da o süreci zayıf geçirdi dişe kovuğa değecek bir çalışma yapamadı kendini gösteremedi.

“MEHMET BAŞKANA ‘GAYET İYİ GEÇİNİYORUZ’ DİYECEĞİM”

Şimdiki başkandan memnun musunuz?

Gayet güzel, şimdi beraberdik. Hiçbir sorunumuz yok. Mehmet Ümit Küçükkaya bizim danışma kurulumuzda ‘Gençlik kolları başkanıyla iyi geçinmek gerek’ demişti. O zaman Ali Sarı’ydı, gelmemişti. Şimdi bir daha olursa ben de Mehmet başkana ‘Burak başkanımla gayet iyi geçiniyoruz’ diyeceğim. Kadın kollarımla, gençlik kollarımla, il yöneticilerimle çok ahenk olmasa da iyi geçinmeye özen gösteriyoruz. Onlar da bu süreci yönetelim, tek amacımız iktidar diyorlar.

“TUGAY ADAK’TAN SONRA GENÇLİK İSTİFA ETTİ”

CHP İzmit Gençlik Kolları’nın üye sayısı da düştü.

Tugay Adak’tan sonra gençlik baya istifa etti, Ali Sarı’nın eşi bile etti. Tek tek arıyoruz ya niye istifa ettiniz diye. ‘Gençlere sahip çıkılmadığı için istifa ettim’ dedi. Bundan dolayı gençler gitti. Muharrem İnce’yle yol yürüyen eski il gençlik kolları başkanımız da arkadaşlarıyla birlikte gitti. Ama Burak’ın da ilerleyen dönemde bir atılım yapacağına inanıyorum. İlk defa oy kullanacak arkadaşlarımızla iyi diyalog halinde baya genç gelecek.

“EŞİM VERİMLİ OLMASA BÜYÜKŞEHİR TUTMAZDI”

Halil Vehbi Yenice ile aranızda bir pasta kesme tartışması yaşandı. Kendileri sizi eşinizin İZAYDAŞ’ta çalışması üzerinden eleştirip AKP’li belediyelerden kimsenin siyasi görüşü yüzünden çıkarılmadığını söylemişti. Ama bu konuya bir cevap vermediniz… Eşiniz hala İzaydaş’ta çalışmaya devam ediyor mu?

Kendisinin attığı 27 personel arasında ağabeyim ve ablam var. siyasi görüş değilse neden attı? O zaman da başka partili insanlar belediyede çalışıyordu ama ağabeylerim daha solu benimseyen insanlardı ondan attı. Benim eşim bugün işinde verimli olmasa büyükşehir belediyesi tutmaz ki onu. İşini layıkıyla yapıyor 26 yıl oldu, çalışıyor. Emekliliği de geldi belki emekli olur. Çok karışmıyorum ben ona. Biz kimsenin ekmeğiyle oynansın istemeyiz.

“HANGİ MAHALLEYE GİDERSEK RAZIYIM”

Ali Güney’in Tahsin Tarhana yaptığı birlikte gezme çağrısına siz evet demiştiniz ama Tahsin Bey’den ses çıkmadı, kendisinin evet dediğinizden sonradan mı haberi oldu?

Biz hazırdık, alırdık sizleri de çıkardık. Bize şu eve girin deselerdi girerdik. Tahsin Bey’in mutlaka haberi vardır. Belki Ali Güney’in benim açıklamama istinaden verdiği cevaptan haberi yoktur. Tahsin vekile sorarım. Ben razıyım hangi mahalleye gidersek gidelim. Belki AKP’yi savunup çok mutluyuz diyecekler. Biz Çukurbağ’da gezdiğimizde 5’e ayrıldık benim 68-70 civarı konuttu, inanılmaz tepki vardı. insanlar çok zor durumda her gün bize koli desteği yapın, gıda desteği yapın diye telefonlar alıyoruz.

“ÖZELLİKLE CHP’YE OY VERECEKLER”

Esnaf ziyaretlerinde nasıl karşılanıyorsunuz? Mesela Kemal Okur halkın millet ittifakını alternatif olarak görmediğini söylemişti. Bu tarz bir tepkiyle karşılaştınız mı?

Biz ziyaretlerimizde çok siyaset konuşmuyoruz aldığımız talimat bu. Ama 100 kişi AKP’yi eleştiriyorsa 100’ü de bize oy verecek diye bir şey yok. Biz gittiğimiz insanlar partili değilse onlardan 2 oyu buraya getirirse bize 4 yazar o anlamda çalışmalarımıza bakıyoruz. Kemal Okur öyle bir cümle kurmuş ama bizim çalışmalarımıza göre esnaf zor durumda o gün geldiğinde millet ittifakına oy verecekler. Özellikle CHP’ye oy verecekler.

“CİDDİ ÇALIŞIYORUZ”

İYİ Partililer de bize daha çok rağbet var diyor ama…

Ben ona yorum yapmayayım ama CHP’nin bu kentte Kocaeli genelinde daha önceki seçimlerde aldığımız oyun yüzde 15-20 üstündeyiz. Örgüt olarak ciddi ciddi çalışıyoruz. Esnaf, iş insanları, sanayicilerle sürekli diyalog halindeyiz. Bugün bir parça satıyorlar yarın sattığı paranın üstünde almaya çalışıyor. Satmasa daha karlı mıydı, insanlar burada. Biz esnaflardan ciddi oy alacağımızı düşünüyoruz.

“GEBZE Mİ ÇALIŞTI SABAHA KADAR?”

İzmit Belediyesi’nin söylemlerinde hep liyakat var. Siz liyakatle işe alındığına inanıyor musunuz?

Şimdi Park Bahçelere zaten liyakat olmaz. Ama etüt merkezi kuruldu sorumluluğu Osman Hoca’ya (İlhan Cebeci) verdi. Osman hoca bu işi iyi bilen bir insan sonra başka nedenlerden bıraktı. O hengamede başka yanlışlar olmuş olabilir ama çoğunluğunu liyakatle atadığına inanıyorum.

Ama diğer ilçelerden de İzmit Belediyesi’ne işçi alınıyor hatta Fatma Hanım bazı ilçe başkanlarına kontenjan verdiği de öğrenildi. Bu da mı liyakatten?

Gebze olsun, Karamürsel olsun hangi ilçe başkanımız önerdiyse belki o işçi çok zor durumdadır da almıştır. Ama ben olsam önce İzmit’ten, partili, gerçekten işe ihtiyacı olan genç arkadaşlarımızı alırdım. O haber çıktığında beni bir arkadaşım aradı ‘Hakan başkan benim bir yeğenim var senin kontenjandan işe aldırabilir miyiz?’ diye. Ben de kreş açıldı ya ‘bize 2-3 kontenjan verin de çocuklarını yazdırsın partililer’ demiştim. Ben de kreş için arıyor sandım ‘Bana kontenjan vermediler’ dedim il başkan yardımcımız haberi gösterdi. Bütün ilçe başkanlarına kontenjan veriyor sandım, ayrım yapmadan bana da söylenseydi bunun savunmasını yapardım. Toplantıda öğrendim sonra bütün partililer bana yüklenmeye başladı. Gebze mi çalıştı sabaha kadar? Pankartları Gebze mi astı? Bunlar da bizim arkadaşlarımız ama önce can demek lazımdı önce İzmit demek lazımdı. Sonra durdurdu sanırım.

“MUHTARIN BELEDİYE KADROSUNA ALINMASINI ETİK GÖRMÜYORUZ”

İbrahim Efe bankamatikçi, çift dikişli diye İzmit Belediyesi’nden kovuldu. Daha sonra İzmit belediyesi de muhtarları işe aldı ve bu muhtarların işlerini aksattığına dair de şikâyetler var. İşe alınmaları doğru mu bu insanların?

Muhtar muhtarlığını yapacak. Muhtar kendi mahallesini bırakıp başka mahallede fotoğraf veriyorsa istifa edecek muhtarlıktan. İkisini bir arada götürmek kolay bir şey değil. Bizim kendi işimiz var, partiyle uğraşıyoruz zorlanıyoruz. O iki arkadaş da işe ihtiyacı olduğu için alındı diye düşünüyorum. Nihayetinde biz dünya görüşümüz olarak bir muhtarın belediye kadrosuna alınmasını etik görmüyoruz. Gençler varken, muhtarlara ikinci maaşın sağlanması etik değil. Genel başkan bizde çift maaş olmayacak demişti en doğrusu bu bence. Yetmiyorsa öbür işi tercih et.

“ÖRGÜTÜ DIŞARIDAN İZLEYENLERE CHP’NİN KAPISI KAPALI OLMALI”

Önümüzde genel seçimler var. Sizce nasıl olacak listeler?

Bu örgütün maddi manevi kahrını çeken insanların bir yerlere aday olması gerektiğine inanıyorum. Genel merkeze gidip bunun anlatılması gerekiyor. Bizim doğal milletvekili adayımız, düşüncesi varsa örgütümüzün başında bulunan kişi il başkanımız Harun Yıldızlı’dır. Bundan sonra örgütlerin spesifik çalışması, örgütlerin dört kolla sarılması için, cazip nokta haline gelmesi için genel merkezin il başkanını milletvekili olarak çıkartması gerekiyor. Örgütlerde yer alan, kaçak dövüş oynamayan, bir yerlerde temsilcilik yaptım deyip, örgütü dışardan izleyip ben milletvekilliği düşünüyorum diyenlerin CHP’nin kapısının kapalı olması gerekir.

“CHP KİMLİĞİYLE GURUR DUYAN İNSANLAR VAR”

Nasıl yani, “örgütü dışarıdan izleyenler” dediniz. Burayı biraz açabilir misiniz?

Bedel ödemeden gelecekler ben baro başkanıydım, ticaret odası başkanıydım, şöyleydim böyleydim deyip, milletvekilliğine adayım demek olmaz. Bu partide yetişmiş, liyakatli, maddi manevi her şeyini adayan, örgüte sırtını dönmeyen, CHP kimliğiyle gurur duyan bir dünya insan var. O insanlara CHP’nin kapalı olması, fırsat tanınmaması gerekiyor. Belediye başkanları belirlerken ilçe başkanı nasıl potansiyel adaydır. 12 ilçe başkanım da bu potansiyele sahip insanlardır. Dışarıdan bakıp izleyip ben adayım diyen insanlarla örgüte emek veren insanları üzeriz. Bu dönemin farklı olacağına inanıyorum, uzun süre sonra örgüt hareketlenecek. Önseçim olması için mücadele edeceğiz, olmasa bile örgüte emek veren inanların bir yere gelmesi için mücadele edeceğiz.