Ertuğrul Akalın: Değirmendere ilçe olmalı

Kentimizin efsane belediye başkanlarından biri olan Değirmendere Eski Belediye Başkanı Ertuğrul Akalın’a evinde konuk oldum. 3 dönem peş peşe Değirmendere’de tam 15 yıl belediye başkanlığı yapan Akalın ile yerel ve genel siyasetten kütür sanata kadar birçok konuda konuştuk. Sıkı bir CHP’li olan Akalın, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve ittifakın çıkaracağı tüm adayları parti disiplinine inanan biri olarak destekleyeceğini belirtti. Sorularımı içtenlikle yanıtlayan Akalın, gençlere tavsiyelerde de bulundu.

✓Değirmendere’de 2004’ten bu yana neler değişti? Değirmendere gelişti mi?

Çok geliştiğini söyleyemem. Çok daha iyi işler yapılabilirdi. Ama şunu da gözlüyorum;

Değirmendere, Gölcük’e bağlandı, Gölcük’ün mahallesi oldu. Ki bu çok saçma bir proje.

Ben olası bir iktidar değişikliğinde Kemal Bey’in bu işe müdahale edip eski belediyeleri tekrar açacağına inanıyorum. Belediye başkanı iken Değirmendere’de kimin canı sıkılsa benim yanıma gelir, derdini anlatırdı. Hiçbir şey yapmasa çayını içer giderdi. Şimdi mümkün mü Değirmendere’den bir vatandaş gitsin Gölcük Belediye Başkanı’nın yanına otursun da derdini anlatsın. Öyle bir şey yok. Zaten yerel yönetimin anlamı bu. Yerinden yönetim.

“40 BİN NÜFUSLU MAHALLE OLUR MU?”

✓Değirmendere’nin nüfusu bildiğim kadarıyla 40 bin civarında ve 40 bin nüfuslu bir mahalle statüsünde…

Değirmendere bugün 40 bin nüfusu geçti. 40 bin nüfuslu mahalle olur mu? Üstelik de içinde 7 tane mahalle daha var. 7 tane mahalle ne şimdi… Değirmendere Mahallesi diyorlar, nasıl mahalle yani. İçinde 7 tane mahalle olan 40 bin nüfuslu mahalle. Böyle saçma şey olur mu yani. Mutlaka Değirmendere kendi eski kurumsal kimliğine kavuşmalı diye düşünüyorum. Sadece Değirmendere için değil Türkiye’deki tüm eski beldeler için de aynı şeyi düşünüyorum. Çok küçük beldeler vardır, bunlar belki birleştirilip bir araya getirilebilir, nüfusu gittikçe küçülen beldeler merkeze bağlanabilir. Bunlar için olabilir. Ama Değirmendere’nin her geçen daha da nüfusu artıyor. Böyle bir beldeyi belde olarak bırakmak yerine ilçe yapın o zaman. Mesela burada çok ciddi bir siyasi oyun oynadılar.

✓Siyasi bir oyun derken…

Ne yaptılar; Gölcük ilçe sınırları içinde kalan Ulaşlı, Halıdere, Değirmendere, Yazlık ve Hisareyn’i Gölcük’e bağladılar ama öbür taraftan birtakım ufak beldeleri bir araya getirip yeni bir ilçe oluşturdular Başiskele diye. O zaman aynı şeyi burada yapsaydınız; Değirmendere, Halıdere Ulaşlı, Saraylı, Örcün… Bunları da bağlayıp bir tane de Değirmendere diye ilçe oluştursaydınız. Bunu yapmadılar, neden; çünkü işlerine gelmedi. Böyle bir durumda burada CHP kazanırdı. Buna cesaret edemediler. Bunların hepsini toptan Gölcük’e bağladılar ama orada yeni ilçe oluşturdular kafalarına göre.

✓Yani Değirmendere ilçe mi olmalı?

Evet, çevresindeki beldelerle birlikte ilçe olmalı. Çok genişlemek yerinden yönetim ilkesine aykırı bir kere. Adı üzerinde yerinden yönetim diyoruz. Yerinden yönetilmiyor ki artık, merkezi yönetiliyor. O zaman illeri de kapatalım, ilçeleri de kapatalım, İç İşleri Bakanlığı’na bağlayalım hepsini. Böyle saçma şey olur mu yani. Değirmendere Belediyesi, 1938 yılında belediye olmuş. Daha Gölcük Belediyesi yokken Değirmendere Belediyesi vardı. Gölcük Belediyesi’nin tarihine bakın, orada 1938 yazıyor. Neden, Değirmendere’den ötürü. Buranın ilk belediye başkanı rahmetli Mustafa Kuzu. 1938 senesinde belediye başkanlığı yapmış. Yani o nedenle eski belediyelerin tekrar bir nüfus kriteri konarak olması gerektiğini düşünenlerdenim ben. Değirmendere bugün Doğu’daki illerin çoğundan bile büyük.

“DAHA BİR KEZ DAVET ALMIŞ DEĞİLİM”

✓Sizin döneminizde Değirmendere kültür ve sanatla fark yaratmıştı. Değirmendere şu an ne durumda?

Gölcük Belediyesi, Değirmendere’nin bu özelliğini bildiği için olabildiğince yaşatmaya çalışıyor konserlerle, etkinliklerle. Örneğin ahşap heykel sempozyumu halen devam ediyor ve ben buna saygı duyuyorum. Ama söylemeden de geçemeyeceğim; ahşap heykel sempozyumu bizim zamanımızda başlatılmış, bunu başlatan kişi benim ve burada yaşayan birisiyim. Bir gün de şu heykel sempozyumunun kapanış törenine beni davet edin... Daha bir kez davet almış değilim. Heykel sempozyumunun finaliyle fındık festivalinin başlangıcı çakışırdı ve o gün orada büyük bir tören yapardık. Bu törene yaşayan bütün belediye başkanlarımızı davet ederdik, onlara ödüller verdirirdik, onları onore ederdik. Her sene burada heykel sempozyumu oluyor. Gidiyorum, heykeltıraşlarla tanışıyorum hatta son bir hafta mutlaka evimde ağırlıyorum gelen sanatçıları. Onlarla oturup sohbet ediyorum. Ama ben orada hiç belediye başkanı görmedim yani. Bu işler gönül işi. Benim dönemimde burada sempozyum olduğunda uğramadığım gün olmazdı. Çünkü gönülden destekliyorum. Ama bunlar yasak savmak için yapıyorlar bu işi. Gönülden yaptıklarını da düşünmüyorum. İptal edip de tepki almayalım diye bir düşünceleri var herhalde. Çünkü Değirmendere halkı hakikatten buna sahip çıktı ve bu dünyada bir ilk. Dünyada başka örneği yok. Google’dan yazın, Değirmendere Ahşap Heykel Sempozyumu çıkıyor. Bu kadar uzun süreli ve aralıksız devam etti.