Kaleözü: İnsanımızın kardelen olmaya ihtiyacı var

Uluslararası 15. Kocaeli Kitap Fuarı’nda “Otelleşen Kentler/Yaşam İçinde Yalnızlığımız” başlıklı söyleşide okurları ile buluşan Yazar Özgür Kaleözü “Gül olmaya, orkide olmaya çalışmak intiharla eşdeğer. Artık hepimiz birer kardelen olup ‘ben de varım’ demek zorundayız” ifadelerini kullandı

Kaleözü: İnsanımızın kardelen olmaya ihtiyacı var

Bu yıl “Anadolu Mayası” temasıyla düzenlenen Uluslararası 15. Kocaeli Kitap Fuarı; söyleşiler, paneller, özel oturumlar, alan ve imza etkinlikleri ile hız kesmeden devam ediyor. Kocaeli Kongre Merkezi kitapseverlerin akınına uğrarken, birbirinden seçkin yazarların katıldığı söyleşi ve şiir dinletileri okurları adeta edebiyat yolculuğuna çıkarıyor.

“İNSANIMIZIN KARDELEN OLMAYA İHTİYACI VAR”

Süleyman Paşa Salonu’nda okurlarıyla “Otelleşen Kentler/Yaşam İçinde Yalnızlığımız” başlıklı söyleşide buluşan Siyasetçi-Akademisyen Özgür Kaleözü, Darıca’dan günümüze uzanan etkileyici bir hikâyeyi konu alan “Ben de Varım” kitabından kesitler sundu. Kaleözü “İnsanımızın biraz kardelen olmaya ihtiyacı var. Gül olmaya, orkide olmaya çalışmak intiharla eşdeğer. Çünkü kimsenin kimseye baktığı yok. Artık hepimiz birer kardelen olup ‘ben de varım’ demek zorundayız. ‘Ben de varım’ diyebilirsek bu ülkeye daha fazla sahip çıkabiliriz. Çocuklarımızı şiddetten, yasaklı maddelerden, çeşitli sosyal medya platformlarından korursak yeni bir ülkeyi yeniden inşa edebiliriz” ifadelerini kullandı.

“KONUŞMAK İLETİŞİM DEĞİL İLETMEKTİR”

“İletişim Çalışmaları ve Empati’” konulu söyleşide okurlarıyla bir araya gelen Doç. Dr. Levent Vurgun, “Anlamadan anlaşamayız. Birçok insan kendini ifade etmeye ve kendini göstermeye çalışırken muhatabını anlamaktan uzaklaşıyor. Birçok insan aslında empatiyi, kendisini karşısındakinin yerine koymak zanneder ama öyle değil. Empati, önce kendini tanıma sonra muhatabını anlamaya çalışıp uzlaşmacı olmadır. Biz konuşmanın iletişim olduğunu zannediyoruz. Aslında konuşmak iletişim değil iletmektir. İletişim olması için göz ve gönül teması olması lazım. Değer vermeniz, kulak vermeniz, güven vermeniz lazım. Konuşmanın en önemli anahtarı dinlemektir. Çoğu insan dinlemez, konuşma sırasının gelmesini bekler. Allah, ikiye bir oranında kullanalım diye bize iki kulak bir ağız vermiş. İnsanları yargılamamak gerekir. Çünkü her insanda geçmişin bir gölgesi vardır. İnsanların davranışlarında karanlık geçmişlerinin gölgesini bilmeden yargılıyoruz” dedi.

“TÜRK KÜLTÜRÜNDE MAZLUMLARA EL UZATILDI”

Süleyman Paşa Salonu’nda gerçekleştirilen söyleşide okurlarına “Közleşen Mısralar” kitabından çeşitli şiirler okuyan Yazar Ufuk Işık Şanal, “Önce kendi kültürümüzü ve değerlerimizi sonra dünya değerlerini öğrenin. Dalından kopan yaprağın akıbetini rüzgâr belirler. Çağlar boyunca Türk kültüründe düşkünlere ve mazlumlara merhamet edildi, kucak açıldı, yardım edildi. Fatih Sultan Mehmet’in fermanı Beyoğlu’nda kilisede duruyor. Ağaç kesilmeyecek, hastalara, yaşlılara, kadınlara, çocuklara, mabetlere dokunulmayacak. Şiir, ülkelerin ve medeniyetlerin kültürüdür. Karacaoğlan, Köroğlu, Aşık Veysel, Neşet Ertaş bu toprakların yetiştirmiş olduğu değerlerdir. Türk şiiri, Mehmet Akif Ersoy ile bağımsızlık ateşi yaktı. Hüseyin Nihal Atsız ile Türk gençliğine yol gösteren bir meşale; Karacaoğlan ile Anadolu’yu diyar diyar gezen bir seyyah; Mehmet Emin Yurdakul ile yeniden bir diriliş oldu. Şiir sadece bireysel bir ifade değil, aynı zamanda toplumun sesi ve vicdanı, milletin aynasıdır. Şiir yaşarsa millet yaşar” ifadelerini kullandı.

DOJO KARATE DO OKULU” KONULU SÖYLEŞİ
Uzakdoğu sporlarından Karate Do sporunun ilimizdeki ustalarından olan Hüseyin Karal, Süleyman Paşa Salonu’nda gerçekleştirilen “Dojo Karate Do Okulu” konulu söyleşide okurlarıyla buluştu. Yazdığı ‘Dojo’ adlı kitapla gençlere karateyi sevdirmeyi amaçladığını belirten Karal “Dojo, okuyucusuna sadece yumruğun gücünü değil, kalbin dinginliğini de keşfetme fırsatı sunuyor. Japon kültürünün derinliklerinden izler taşıyan bu eser, okuyucusunu hem bir dövüş sanatının incelikleriyle hem de boş el geleneğinin ruhuyla buluşturuyor” ifadelerini kullandı. Çizgi Roman Uzmanı Ümit Kireçci ise “Yabancı Çizgi Romanlarda Türkler” başlıklı söyleşide tarih boyunca çizgi romanlara konu olan Türk karakterler hakkında çarpıcı bilgiler paylaştı.

Kaynak: Bülten