Tepeden bakan yönetim kader değil

Yerel yönetimlerle ilgili basın açıklaması yapan Zafer Partisi Kocaeli İl Başkanı Vedat Çalık, tepeden bakan yerel yönetimlerin kader olmadığını söyledi

Tepeden bakan yönetim kader değil

Zafer Partisi Kocaeli İl Başkanı Vedat Çalık yaptığı açıklamada yerel yönetimleri eleştirerek şu ifadeleri kullandı: “Kocaeli’nin içinde bulunduğu yerel yönetim kaynaklı kentsel çelişkiler gün be gün artarak devam etmektedir. Yerel yönetimler kentsel sorunlarımıza sorun çözme becerisinden daha çok, sorunlara çözüm yolu olarak görülen siyasal taraftarların doldurulduğu, otel ya da kongre salonlarında şov dünyasını aratmayan sunumlar gerçekleştirmekten ileri gidememiştir. Zafer Partisi olarak kuruluşumuzdan bugüne kent ile ilgili onlarca sorunu gündeme taşımamıza rağmen yerel yönetimdeki karar vericiler Kocaeli’nin sorunlara çözüm üretecek donanımlı kadrolara sahip olmadıkları çok bariz bir şekilde görülmekte ve kentsel sorunlarımıza çözüm üretememektedir.


BECERİKSİZLİK

Öncelikle Kocaeli sakinlerinin, kentsel planlamaya dair önerilerimizi siyasal endişelerimizden değil tam aksi kentlilik bilincimizden kaynaklı olduğunu bilmelerini umut ediyoruz. Geleneksel planlamadan kapsamlı planlamaya, yenilikçi planlamadan mekânsal planlamaya, müzakereci planlamadan katılımcı planlamaya, stratejik planlamadan savunucu planlamaya, etkileşimsel planlamadan işbirlikçi planlamaya, eşitlikçi planlamadan sayamayacağımız birçok diğer farklı planlama yaklaşımının açıklamamızda yer almasının nedeni mevcut yerel yönetimlerin kentsel sorunlarımıza çözüm üretilememe beceriksizliği halidir.


KENT DOKUSU İLE UYUMSUZ PROJE SÜRECİ

Kocaeli’nde savunucu, katılımcı, eşitlikçi, dayanışmacı gibi alternatif planlama kavramlarının varlığı şuurunun kent yöneticilerinin kültürel altyapıları ve karekteristlik özelliklerinde görmemiz ne yazık ki hiçbir zaman mümkün olmamış ve mevcut kadrolar göz önünde bulunduğunda arzu ettiğimiz idareci - bürokrasi şuurun oluşması mümkün de görülmemektedir. Kentimizin her ilçesinde son yıllarda üst üste yapılan ve güncelliğini her daim koruyan kent dokusu ile uyumsuz proje süreçleri ve bu süreçlere karşı yıllarca verdiğimiz mücadeledeki kısır döngüyü kırma gayret ve çabalarımız kentlilik bilincimiz bize yüklediği misyondan ileri gelmektedir.

ÇOĞULCU DEMOKRASİNİN GEREĞİ

Kent sorunlarımızı geriye yönelik anlatım organizasyonları ile göz boyamaya yönelik içi boş hamaset dolu cümleler kullanarak şova dönüşen sunumlardan daha çok, kentimizin siyasal radikalleşme mekanı özelliğinden arındırılmalı maruz bıraktırılan toplumsal eşitsizliğe derhal son verilmelidir. Kent sakinlerinin özlediği ve beklentisi ve yaşamayı arzu ettiği Kocaeli hayali tam olarak budur. Görmenizi istediğimiz gücünü sivil haklar hareketinden alan savunucu planlama düşman unsur değil çoğulcu demokrasinin gereğidir. Kent bileşenlerini bir salona doldurarak önceden kabul gördüğünüz proje ve fikirlerinizi dayatmak yöneticilik değil olsa olsa şark kurnazlığıdır.


SADECE SEÇİM ZAMANI MI GÖRÜLECEK?

Kentlerdeki sesini duyuramayanların, talep ettikleri halde katılım sağlayamayanların ve gerçekleştirilen projeler sonucu mağdur olanların büyük bir çoğunluğu yarattığınız kentsel çelişki ve kentsel rant alanlarında yaşayan mağdur ettiğiniz kentliler olduğu sadece seçim zamanlarında mı görülecektir? Son yirmi yıldır Kocaeli halkının kabusuna dönüştürülen kent mekanlarında yaşanan bu hızlı dönüşüm süreçleri, içinde derin yaralar ve sesi bir türlü duyulamayan mağduriyetler barındırdığı ne zaman görülecektir?

YANDAŞ İÇİN CEVABININ VERİLDİĞİ KOCAELİ

Kocaeli’nde iktidar eliyle yaratılan sosyo - ekonomik ayrışmaların hat safhada olması, eski kent içi mahallelerin bir bir yok edilmesi, halkın çaresizce yaşam alanlarının terk etmek zorunda bırakılması, bu mahallelerde yaşayan insanların kent dışına itilerek yerine geçici sığınmacı statüsündeki Suriyelilerin doldurulması, kentsel rantın adaletsizce yandaşlar arasında bölüşülmesi ve kent projeleri kimin için sorusuna ‘yandaş için’ cevabının verildiği bir Kocaeli ile karşı karşıyayız. Daha da acısı bu durumu Kocaeli sakinlerine reva görenlerin utanma duyguları olmaması işi pişkinliğe vurmasıdır. 


MİLLİYETSİZ ÜMMETÇİ

Bugün Kocaeli’nde tüm bu tanımların birebir karşılığını görebileceğimiz dönüşüm ve ranta dayalı absürt proje süreçleri aslında yeni bir yerel yönetim anlayışına ihtiyacımız olduğunun en önemli kanıtıdır. Sizlere tepeden bakan yerel yönetimler kaderiniz değildir. Milliyetsiz ve ümmetçi siyasal holiganizmin hortlatarak yandaş sermayeye altın tepside sunulan kentimiz yeni bir alternatif yeni bir yönetim ihtimalini şimdiden sorgulamalıdır.”