Büyükakın bu sözleriyle alkış aldı

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ve Oyuncu Mert Fırat, AKUT Başkanı Recep Şalcı Kartepe Zirvesi’nde “Afetlere gönüllü katılım” panelinde konuştular.

“İSTEDİĞİNİZ KADAR İYİ PLANINIZ OLSUN…”

Panelde afetlerdeki gönüllülük hakkında ilk sözü alan Başkan Büyükakın şu sözleri kaydetti: “Ben 15 yılımı üniversitede geçirdim. Teorik çalışmalar henüz ortaya çıkmayan bir uzmanlık alanından geliyorum. Bir dönem valilik yaptım, beğenin ya da beğenmeyin elinizde bir planın olması çok iyidir. Askerler ne yapacak, doktorlar ne yapacak, yardıma hangi illerden gelinecek. Belki de bunu en iyi yapan askerlerdir. Ben valilik dönemimde en hazırlıklı yapının askerler olduğunu gördüm. Asker ona bakması gerektiğini bilir. İstediğiniz kadar iyi planınız olsun. Kamu planının temsilcilerine kadar o afet kurallarını ezberletin. Afet olduğunda o şehirdeki insanlar kendi yardımlarına koşamıyorlar. Gönüllü faaliyet vazgeçilmez bir faaliyettir. Dünyanın hiçbir şehrinde afet anında lazım olan şeylerin sevkiyatı önemlidir. Afette başarılı olmak istiyorsanız, partnerinizin kim olacağı, size yardıma kimin geleceği, size gönüllü olarak nasıl yardım edeceklerini yönetmeniz lazım.

“TATBİKATLARI KURUMSAL HALE GETİRMELİYİZ”

99 depremini canlı canlı yaşadım. Bir noktadan sonra size yardıma gelenler de size yardımın ulaşmasına engel olabiliyorlar. Yıkılmış bir binanın üzerinde iyi niyetle çalışan birisi başka bir insanın hayatına mal olabilir. Organize bir şekilde bizim gönüllü faaliyetlerini de yönetmemiz gerekiyor. Herkes yardıma koştuğunda, bizim Gölcük’ü İzmit’e bağladığımızda yer yer 4 şerit aracın gidemez halde trafikte kaldığını biliyorum. Normal koşullarda 20-30 dakikada gittiğiniz yeri 12 saatte gidemediğinize ben şahidim. İnsanlar o panik halinde eline uzunca bir sopa geçirip trafiği yönetmeye kalkabiliyor. Tatbikatlarla bunu kurumsal hale getirmeliyiz. Bir yerde afet olduğunda oradaki AFAD’tan haber bekliyoruz derim. Gönüllü faaliyetinin mecbur olduğunun altınız çiziyorum, gerekli eğitimler ve irtibatlar sağlanmadan bir yarar sağlanmayacağını da belirtmek istiyorum.

“KURUMSAL AÇIDAN SIKINTILARIMIZ VAR”

Başkan Büyükakın’ın ardından konuşan AKUT Başkanı Recep Şalcı da “Gerçekten 99 depremi hepimizin çok acılar çektiği bir depremdi. Kocaeli’de AKUT kurulmuştu ve tek örgütlü sivil toplum örgütüydü. Akut şöhreti yakaladı ve 99 depreminde çalışan o kadar gönüllü insan vardı ki. 2011 yılında akreditasyona geçerken gördük ki biz çok iyi beton kırıyoruz ama kurumsal açıdan sıkıntılarımız var. Böyle olunca biz akreditasyon yapmaya başladık. Tüm Türkiye’de sayımız 2100-230 arasında değişiyor ama örgütlü ve eğitimli bir şekilde bunu yönetmeye çalışıyoruz. Afet üzerine diğer STK’larımız da çok gelişti. Türkiye’de kendimizi çok beğenmiyoruz ama dünyada iyi bir yerdeyiz ama bu iyi bir şey değil. Biz arama kurtarmada önplana çıktıysak hazır olma konusunda iyi değiliz” dedi.

“1.5 DERECE 150 BAKTERİYİ 1500 YAPTI”

Şalcı’nın ardından sözü Mert Fırat şu sözleri kaydetti: “Bu yıl içerisinde 1000 tane afet olmuş. 2018’in verisi 800’dü. İnsan kaynaklı küresel ısınma bir afet zincirini bir arada getiren bir durum. İklim o kadar fazla şeye temas ediyor ki hayallerimiz de artık sınırlı. Pandemi süreci de yaşadığımız bir afet gibi. Bunu da kimse öngöremezdi. Bu da küresel ısınmadan ötürü değişen 1.5 derece yarasanın üstündeki 150 bakteriyi 1500 yaptı. Gördük ki Çin’deki bir tekstil işçisiyle bizim derdimiz aynı. Pandemi hepimizi etkiledi.

“EN ÇOK ZARAR GÖREN VARLIK İNSAN”

İklimin üzerindeki etkiler, toprakla suyun tutunmasını etkiliyor. İklimin buradaki rolü çok büyük. Artık 5 yıllık iklim eylem planı hazırlandı. Devlet bu konuda ciddi çalışmalar yapıyor. Hem devlet nezdinde, hem yerel yönetimler nezdinde çok üstün çalışmalar yapılabiliyor. İnsandan kaynaklı iklim krizini nasıl önleyeceğimizi görebiliyoruz. Ben bu tarafa çok ciddi yatırım yapılması gerektiğini görüyorum. Burada en çok zarar gören varlık insan. Gezegen hayatını sürdürüyor, dönmeye devam ediyor. Dünyanın bununla ilgili bir derdi yok, biz türümüzün yaşadığı bir afetle karşı karşıyayız. Bunun içinde de ne yiyeceğimizi, nasıl yaşayacağımızı, ne yiyeceğimizi iyi belirlememiz gerekiyor.

“50 MİLYON TUTACAK EKİPMAN ALINACAK”

Fırat’ın ardından tekrar sözü alan Başka. Büyükakın da şu sözleri kaydetti: “Bizim aslında bir itfaiyecilik merkezimiz var. Yangınlara 6 dakikada ulaşmaya çalışırız. Merkezden uzak yerlere ulaşmak için gönüllü itfaiyeciler için teşkilatımızı yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Bu yılın bütçesinde 50 milyon tutacak ekip ekipman alınacak şekilde de yer verdik. İtfaiyecilerimiz gönüllülerle, yüzme kulüpleriyle birleştiğinde daha bir güzellik ortaya çıktı. 14 bin insanımızın canı kıyılarımızda kurtuldu. Sadece şehir dirençli olmaz, insan da dirençli olur. Akıllı şehirler olsun, insanlar katılım sağlasın. Kocaeli bütün bu organizasyonlar için en güzel yerdir. Pilot bir uygulama için en uygun yerdir.

“AFETE HAZIR OLSANIZ O AFET OLMAZ”

Büyükakın’ın ardından konuşan Şalcı da şu ifadeleri kullandı: “Biz hepimiz İstanbul’a odaklandık ama İstanbul 75’nci sıradayken İzmir 25’nci sırada ancak İzmir beklediğimiz bir yer değildi. Siz bir afete hazırlıklı olursanız, o afet olmaz. Biz afete hazır olsanız bile, beklenmedik bir durumda hazırlıklar yetmeyebilir. Afet için bir ekonomik destek gerekiyor, arama kurtarma olarak AFAD kuruldu ve hayalimizdeki gibi bir üretim şablonu oluşturmaya başladık. Dışardan görüldüğünde farklı üniformalar giyiliyor ama amacımız aynı. İnsan hayatı kurtarmak bunun için de belirli bir düzende çalışmak gerekiyor.

“ORTAK FİKİRLERLE DESTEK OLMAK GEREKİYOR”

Arama kurtarmada elimden geleni yaptım demek gibi bir şansınız yok sizin profesyonel bir şekilde gerekeni yapmanız gerekiyor. Orman yangınında gönüllüler çok öne çıktı ve bakanlıktan gelen çalışanlar çalışmıyor gibi gözüktü. Orada gönüllüler problemdi. Terlikle şortla gelerek yangını tehlilkeye attılar. Üzülerek söylüyorum ama biz gönüllülerin sahadan çıkarılmasını istedik. Van’da eğitimsiz gönüllüler yüzünden hayatını, bacaklarını kaybedenler oldu. Tedbiri sadece devletin alması yetmez, gerçekten ortak fikirlerle destek olmak gerekiyor. Bunun için de biz projeler gerçekleştiriyoruz. Bu alanda hem donanım, hem eğitim olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Umuyorum ki İstanbul depremi beklediğimiz kadar büyük olmaz ama arama kurtarma depremi yeterli olur.”

“10 MİLYONDAN FAZLA İŞLEM GERÇEKLEŞTİ”

Şalcı’nın ardından ihtiyaç haritası hakkında konuşan Mert Fırat da şunları söyledi: “İhtiyaç haritası iyilik zirvesinde bir proje olarak anlatıldı. Ali Ercan ve ben bu alanda ilgiliydik. Onda saha bilgisi ve donanım bende de saha bilgisi olunca ihtiyaç haritası çalışması çıktı. Harita temelli ihtiyaç, online imece dedik. Bizde de 100 bin online kullanıcı var. AFAD olsun AKUT olsun birçok kurumla çalışıyoruz. Şimdiye kadar 10 milyondan fazla işlem gerçekleşti. 200 milyon TL’nin üstünde bir ihtiyaç karşılandı. Pandemi döneminde ihtiyaç alanımızı çok genişlettik. Devlet nezdinde yaptığımız protokoller yerli bir survera bağlanma şansı verdi. Bu ihtiyaç gerçekten var mı yok mu kontrol ettiğimiz bir sisteme sahibiz. Şu ana kadar 350 STK’dan fazla yapı var içimizde.

“16 SAATTE GÖLCÜK’E GELMİŞTİK”

99’da ben de buradaydım. Antalya’dan haber almıştım ve 16 saatte Gölcük’e gelmiştik ve insani yardım çalışmıştık. Orada AKUT gibi çalışanlar vardı ama insanların ihtiyaçlarını karşılayacak bir yer yoktu. Biz neyi görmüş olduk? Yardım dağıtılmada uzaktan problem yaşanınca o şehirdeki insanlar da afetin parçası olduğu için birçok noktada sıkıntı yaşanıyor. Büyük yerlerden tırlar gelince o bölgenin esnafı da kendini toparlayınca belirli bir süre sıkıntı yaşıyor. Biz de MasterCard’la bir anlaşma yaptık, oradakilere bağış yapılabilecek şekilde bir anlaşma oldu.”

“TOPLUMU DEĞİŞTİRMEK İSTİYORSANIZ BAŞVURULACAK YER KADINLAR VE ÇOCUKLAR”

Fırat’ın ardından Z kuşağının katılımı hakkında konuşan Başkan Büyükakın da şunları söyledi: “Belediye hizmetlerine katılım konusunda bir istek olduğu çok açık. Memleket meselelerine de istekli oldukları çok açık. Herkes bir yeri iyileştirerek bir şeyler yapsın. Erkeklerin yeni bir ürünü deneme konusunda kadınlardan daha kapalı olduğu görülüyor. O yüzden toplumu değiştirmek istiyorsanız başvurulacak kişiler kadınlar ve çocuklar. Sadece Z kuşağı demeyelim kadınların da yaşamda yer almasını çok kıymetli buluyorum. Biz hizmet etmeye hazırız yeter ki iyi uygulama örneklerini hazıra geçirsinler. Buranın lavabotuvar olduğunu hatırlatmak istiyorum. İyilik üzerinde faaliyetleri harekete geçirsinler, biz hizmet etmeye hazırız.”