“Dil bağı bebeklerde ciddi gelişim sorunlarına yol açabiliyor”
Ağız tabanı ile dil arasında oluşan bağ dokunun neden olduğu dil bağının, dilin hareketlerini kısıtlayarak bebek ve çocukların gelişimini olumsuz etkileyebileceğini söyleyen Uzman Dr. Eda Tuna Yalçınozan, “Üst ve alt çene kemiğinin gelişimine, memeyi reddetmeye, beslenme problemlerine, konuşmada artikülasyon bozukluklarına yol açabilir” dedi.

Çocuklarda beslenme zorlukları ve konuşma bozukluklarına neden olarak gelişimlerini olumsuz etkileyen dil bağı ile ilgili uyarıda bulunan Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Dr. Eda Tuna Yalçınozan, küçük bir operasyonla ciddi gelişim sorunları oluşturabilen dil bağından kurtulmanın mümkün olduğunu vurguladı.
Dil bağının oluşumunu anlatan Dr. Eda Tuna Yalçınozan, “Anne karnında gelişen bebeğin, ilk oluşan organlarından biri dildir. Hamileliğin henüz dördüncü haftasında tomurcuklanmaya başlayan dil, üç bağımsız parça olarak oluşmaya başlar. Zaman içinde, oluşan bu bağımsız parçalar hızla büyüyerek orta hatta birleşir. Bu aşamada dil, ağız içinde henüz hareketli değildir ve ağız tabanına yapışık halde durur. Zaman içinde dil ağız tabanından serbestleşerek hareketli hale gelir. Ancak frenulum denen bir bağ ile ağız tabanına tutunmaya devam eder. İşte bu dönemde meydana gelen bozukluk sonucu dili ağız tabanına bağlayan doku ya tam olarak serbestleşemez ya da hücre çoğalmasıyla kalın bir hal alarak dilin hareket etmesini engeller. Ankiloglossi (dil bağı) olarak adlandırılan bu durum dilin kullanımını sınırlayarak fonksiyonlarını yerine getirmeyi zorlaştırır” dedi.
Dil bağı, beslenmeden konuşmaya pek çok sorun oluşturabilir
Dil bağının, dilin hareket açıklığını sınırladığını söyleyen Yalçınozan, “Çoğu kişide dil bağı sorun oluşturmaz ama bazı hastalarda dilin sınırlı hareketliliği nedeniyle, dil düşük konumdadır. Bu da üst ve alt çene kemiğinin gelişim bozukluklarına dahi neden olabilir. Bunun dışında dil bağı emzirmede başarısızlıktan memeyi reddetmeye, beslenme problemlerine, konuşmada artikülasyon bozukluklarına kadar değişen sorunlara yol açabilir. Dil bağı nedeniyle dilin sınırlı hareketliliği söz konusu ise konuşma sorunları ortaya çıkabilir. Seslendirmedeki zorluklar ünsüzler için belirgindir; “s, z, t, d, l, j” gibi sesler ve özellikle “r” harfi oluşturmak zordur” ifadesini kullanıyor.
Hızlı tedavi mümkün
“Dil bağı tedavisinde en iyi yaklaşım hastanın şikayetlerine ve yol açtığı problemlere göre değerlendirme yapmak. Pek çok çocukta ankiloglossi belirtisizdir ve durum kendiliğinden düzelebilir” diyen Yalçınozan, “Dil bağı yeni doğan döneminde herhangi bir soruna yol açmıyorsa, gözlem en iyi tedavi seçeneğidir. Etkilenen bazı çocuklar, azalmış dil hareketliliklerini yeterince telafi etmeyi öğrenebilecekleri gibi bazıları ise sadece dil bağı cerrahi müdahalesinden fayda görebilir” ifadesini kullandı. Dil bağı olan hastaları tedavi etmeye karar vermeden önce, beslenme güçlükleri ve kilo alamama ile ortaya çıkabilecek diğer ayırıcı tanılara dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Yalçınozan, “Bebeklik ve çocukluk döneminde, hatta büyüme tamamlandıktan sonra bireylerin beslenme, konuşma ve hatta sosyal ortamda zorlanma öyküsü varsa cerrahi müdahale yapılmalıdır. Bu nedenle hastanın öyküsüne bağlı olarak her yaşta ameliyat düşünülebilir” diye konuştu.
Yalçınozan, dil bağının etkilerini ortadan tamamen kaldırmak için operasyon sonrası sürecin de önemine vurgu yaparak, “Kusurlu bir konuşma gözlenirse, ameliyat sonrası yara iyileşmesinin ardından konuşma değişikliği için bir konuşma terapistine başvurmak gerekir. Üst dudağı yalama, sert damağa dil ucu ile dokunma, yan yana hareketler gibi ameliyat sonrası dil kas egzersizleri, gelişmiş dil hareketleri için yararlıdır” ifadelerini kullandı.
Değerli Kocaeli Barış Gazetesi okurları,
Kocaeli Barış Gazetesi ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da Kocaeli Barış Gazetesi sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar Kocaeli Barış Gazetesi yorum alanında paylaşılamaz.
Kocaeli Barış Gazetesi yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, Kocaeli Barış Gazetesi bu sorumluluğu üstlenmez.
Kocaeli Barış Gazetesi'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.