Büyükşehir’den erken davrandı açılışı yaptı!
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tahsisini İzmit Belediyesi’nden almak istediği Tarihi Süleyman Paşa Hamamı daha önce Çinili Mutfak olarak, Tarih Koridoru Derneği tarafından işletiliyordu. Sözleşmenin belediye tarafından uzatılmamasının ardından Kocaeli Büyükşehir Belediyesi hamamın tahsisinin İzmit Belediyesi’nden almak için meclise madde sunacaktı. O madde görüşülmeden Başkan Hürriyet bugün Şehr-i İzmit Kafe’nin açılışını yaptı

1999 depreminde ağır hasar gören ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edildikten sonra 2014 yılında İzmit Belediyesi'ne devredilen Orhan Mahallesi’nde bulunan Tarihi Süleyman Paşa Hamamı restore edildikten sonra 10 yıl süreyle İzmit Belediyesine tahsis etmişti. İzmit Belediyesi ise burayı Tarih Koridoru Derneği’ne tahsis etmişti. Ancak geçtiğimiz Eylül ayında İzmit Belediyesi ve dernek arasında ipler kopmuş, dernek tarafından bölgede açılan “ Çinili Mutfak”, İzmit Belediyesi tarafından sözleşmesi yenilenmeyerek kapatılmıştı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin İzmit Belediyesi’nden tahsisini kaldırmak amacıyla meclis gündemine koyduğu Çinili Mutfak’ın ismi bugün Şehr-i İzmit Kafe olarak değiştirilerek İzmit Belediyesi tarafından hizmete açıldı. Açılışa CHP Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya, CHP İzmit İlçe Başkanı Hakan Çakar, İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı Kaan Dilmen, meclis üyeleri, belediye başkan yardımcıları ve partililer katıldı.
“PAZARA GİDENLER TUVALET OLARAK KULLANIYORDU”
Açılışta konuşan Akçakoca Mahalle Muhtarı Mehmet Şahin şunları söyledi:“Güzel İzmit’imizin insanlarıyla birlikte olmaktan çok mutluyum. Akçakoca mahallemiz 2009 yılında burada tarihi dokuları kazandırmak için çalıştık. Konaklarımız olsun hepsini güzel vaziyette oturttuk. Fakat bu kadar çalışma karşılığında, mahalle sakinim çok çile çekti burada. Eski hali mezbele, tinercilerin yatağı, sokak köpeklerinin içinde büyüdüğü bir yer. Pazara gidenler burayı tuvalet olarak kullanıyordu. Bu kadar güzel mekan İzmit’imize sunuldu. Ama yapılan bazı yanlışlıklar oldu. Bundan önce alan kişi hakikaten halka açık olarak kullandı. Herkes simit yedi, çayını içti, sözler yapıldı. Ben haftada bir gazeteye çıkmadan duramazdım.
“2-3 SENEYİ ALLAH BİLİYOR”
Akçakoca Mahallesi tarihi yaşatıyor bize. Son 2 yılı ağlamakla geçirdim. Buraya turistler geliyor, dışarıdan fakat ben bu mekana sokmak istediğim zaman içeri sokamadım, derdimi anlatamadım. İhalenin karşılığını alamadık. Burayı alan kişi kendisine özel kullandı. Bana muhtarım biz buraya giremiyoruz, nasıl oluyor? Girdik çay içeceğiz 10 TL, kahve içeceğiz 20 TL. Burası bizim mahallemize yapıldı şu manzaramıza hak vereceksiniz. Benim 17 senedir çektiğim son 2-3 seneyi Allah biliyor. Mahallemizde böyle bir değer halka açık, isteyen istediği zaman gelecek. Durumu olmayan vatandaşlarımız için söz alacağım. Bizim mahallemizdekiler varlıklı değil. Bir nişan, bir söz, bir sünnet olabilir burada çok cüzi bir miktar karşılığında verilmesini istiyorum. Bir de kapanca sokağımız, butik otellerimiz var zamanı gelince inşallah başkanım onlara da zemin hazırlayacak. Cani gönülden söylüyorum kimseye verecek hesabım yok ama mahalle halkımın istediği şeyi yapamıyorsam üzüntümü anlatırım. Buradaki herkes kardeşimiz, biz kardeşiz.
“A, B AYIRMADIM”
Burada A’sı, B’si yok, mahalle sakinlerimiz istediği an buraya gelip çayını içebilecekse, hamamımızın güzelliğini görebilecekse ben bundan mutluluk duyarım. Bundan sonra bu kapı bize açılacak, böyle bir mekan bu hale gelecekse belediyemiz tarafından çalıştırılacaksa ben cani gönülden alkışlıyor teşekkür ediyorum. Bu benim şahsıma olan bir şey değil, bu mahalleyi ayağa kaldırdık bundan sonra da daha iyi hale getireceğiz. İnşallah ileride sokaklarımıza stat koyduracak, el işleri sergilenecek. 17 senelik muhtarlığımda beni herkes biliyor. Ben A, B ayırmadım kim mahalleme çivi çakacaksa Allah razı olsun. Ben belediyede çalışan arkadaşlarıma teşekkür ederim. Ben inanıyorum ki artık biz burada mahalle sakinlerimizle keyif yapacağız.”
“NEDEN İŞGALDE?”
Ardından konuşan Kocaeli Turizm Derneği Başkanı Soner Kılıç şunları söyledi: “Akçakoca Mahallesi bir işgalden kurtulduğu için sizleri kutluyorum. Bunu iddialı bir şekilde söylüyorum. Neden işgalde? O dönem efsane başkan Nevre Zorlu döneminde evler restore edildi. Kocaeli’nin bütün kurum kuruluşları bir araya gelerek Kapanca Sokak’ı restore ettiler. Sonra Pembe Köşk restore edildi, Sırrıpaşa’da bizden sonra restore edildi. Tarihte iz bırakmış kişilerle Tarih Koridoru oluşturuldu. Eskiden hepimiz bir araya gelirdik böyle bir yapıyı nasıl canlandırırız diye düşünüyorduk. Zamanla Pembe Köşk en son yıkıldı, yapıldı hiçbir şeyi yoktu ve istenmeyen bir gruba verildi o sorun henüz çözülmedi. Kapanca Sokak neden işgalde?
“SIRA DIŞI GRUBA HİZMET EDİYORDU”
Kapanca Sokak bir süre sonra boş bir şekilde terk edildi. Pandeminin girmesiyle bu iş hızlandı. Bir işletmeci tarafından hamam, burası ve ev hiç ihaleye girilmeden bir hanıma devredildi. Bu hanım da birkaç dernekle birleşerek bu işi yapmaya başladılar. Kapanca Sokak’la ilgili çalışan bir uzmanla geldim ve beni içeri almadılar. Zaman zaman belediyecilere ve diğer gruplara da söyledim. Kapanca Sokak’ın bu işgalden kurtulması lazım. Bundan önce hamamın durumunu görecektiniz. Arabesk kültüre sahip, sıra dışı bir gruba hizmet ediyordu. İzmit Belediyesi sözleşmeyi yenilemedi ve talip oldu. Gülümse Kafe bir örnektir, bazı şeyleri işletmeye verebilirsiniz ama halkın yararına yapıyorsanız doğru yoldasınız. O açıdan bugün çok sevinçliyim.
“PROJELER YAPMAYA ÇALIŞTIK”
Açılışta konuşan İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, şu ifadeleri kullandı: “Halkımızla bugün bir araya gelmek istedik. Öncelikle vizyonumuz ne, amacımız ne kamuoyunu ilk elden bilgilendirmek istedik. Onun akabinde buranın sizlerle açılışını yapalım istedik. Sunumdan sonra yeni gelişen olayları halkımıza doğru anlatarak, siyasi emellerle halkı kandırmasın diye sizle bilgi paylaşmak istedik. Biz 2019’da seçimi kazandığımızda yönetimimize bir vizyon oluşturduk. Önce halka hizmet, yandaşlara değil. Ben yaptım oldu mantığıyla değil halka sorarak, halkın ihtiyacına cevap vererek projeler yapmaya çalıştık. Bunu yaparken de kentin dinamikleri kentin ihtiyaçları boşa israf etmeden bu gereksinimlere karşılık gelecek, ihtiyaçlara çözüm üretecek projeleri hayata geçirmeye çalıştık.
“MASAYA OTURDUK”
Bu kentin bir dinamiği var, bu kentin bir zenginliği var. Bu kentin sadece sanayi kimliği yok. Bu kentin bir turizm kimliği olmalı. Biz yerel yönetimler kamu kaynaklarını doğru kullanarak hareket ediyoruz. Bu ilin turizm damarını ortaya çıkaracak, toplumsal fayda sağlayacak birkaç konuya odaklandık. Her konuşmamda hep üzerinde durduğum bu kentin 3 bin yıllık Roma tarihinden bahsettim. İstanbul’dan önce bu kente başkentlik yapmış, önemli zenginliğe sahip bu kentte yaşayan herkese ekonomik katkı olacak iddiasıyla büyük bir kararlılıkla tekrar ortaya çıkması için çabaladık. Bakanlığı ikna etmeye başardık ve Çukurbağ kazılarının yeniden başlatılması için bakanlığı protokol yapmak için masaya oturtmaya başladık. Yakında başlayacak kazılarla iyi ki bu konuda birileri çalışmış dedirttireceğimize inanıyorum.
“37 MİLYONDAN BAHSEDECEĞİZ”
Bu kentin cumhuriyet tarihi, Osmanlı eserleri var bu zenginliğin de daha işlevsel, halka dönük, halkın rahat rahat kullanacağı, gerek ulusal uluslararası bu kentin kaynaklarını kullanacağı alanları yaratmak zorundayız dedik ve Kapanca Sokak, Tarih Koridoru olarak anılan bölgelerde çalışmaya başladık. Ne kadar alanımız var, ne kadarı bizim oturduk ona çalıştık. Baktık bizden önceki yönetim milyonlar harcayarak 37 milyon bir rakamdan bahsedeceğiz belki de böyle ihtişamlı yeri 200 TL gibi komik rakamlara birilereini ihale edip tek kişinin kontrolüne verdiğini gömrdük. Hamle yaptık ama sişyasetin debelenmesinde çok ilerleyemedik. Bu yapıları ihaleler bitene kadar, siyaseten de bunları kullanamasınlar diye ihaleler bittikten sonra nasıl kullanırız bu aradaki zamanı boşa geçirmemek için bir ekip kurduk ve hocalarımızdan da destek alarak 9 ay önce bir çalışma başlattık.
“HERKESLE ANKET YAPTIK”
Bu yapılar bize geçtiğinde neler yapmalıyız, halk neler bekliyor, bir turizm kaynağı için neler yapmalıyız, bu kaynak atıl kalmasın, kente marka olarak sunulsun istedik. 9 aydır yaptığımız çalışma neticesinde muhtarımızla herkesi dinledik. Herkesle anket yaptık. Halkın beklentileri neler diye sordular, sonra da değerli hocalarımızın yaptığı çalışmalarda çok güzel çalışmalar çıktı.
“9 AYDIR ÇALIŞIYORUZ”
İzmit’in en eski yerleşim yerlerinden olan Akçakoca Mahallesi tarihin yoğun olduğu kent merkezi konumunda. Kültürel mirasımızı korumak amacıyla İçkale ve Çevresi Kentsel Sit Alanı Canlandırma Projesiyle önemli mahallelerimizden biri olacak. Turizmin uğrak noktası olması için var gücümüzle çalışıyoruz. 9 aydır uzmanlar eşliğinde çalışıyoruz. Bu alan 5 bölgeden oluşuyor. 5 ayrı alana indirgeyerek mülklerimizin kullanım biçimlerini tartıştık. Sivil mimarlık örneği varlıklarımızın tarihsel süreçlerini çıkardık . Bilimsel çalışmayı şiar edindiğimiz için bağlantılarımızla ilgili ciddi bir veri havuzu oluşturduk. Turizm bacasız bir sanayi. Bu değerleri kazandıramazsak ne kentin marka değeri ne de ekonomik değeri artar.
“HERKESİN ORTAK SÖYLEMİ MAHALLENİN CAZİBE HALİNE GELMESİYDİ”
Bu alanların turizme kazandırılmasıyla ilgili saha çalışması yaptık. Ben yaptım oldu mantığıyla değil, halkın gerçekleriyle örtüşen çalışmalar yaptık. Burayı bilmeyen o kadar insan var ki. Bu yaptığımız çalışma bize bunu gösterdi. Akçakoca, Orhan Mahallesi, Kozluk, Turgut ve Hacıhızır Mahallelerimizde anket çalışması yaptık. Bu çalışma çerçevesinde hane halklarıyla görüştük. İhtiyaçlarını, beklentilerini, hayallerini sorduk. Herkesin ortak söylemi mahallenin cazip hale gelmesiydi. Turizm amaçlı kullanım, yeme içme mekanı talebi, müze talebi, ulaşımın iyileştirilmesi talebi öne çıkıyor bu anket çalışmasında. Biz dersimize iyi çalıştık. Bölgesel, mekânsal sosyal bütünleşmeyi sağlamak, istihdama katkı sağlamak alt başlıklarıyla yol haritamızı oluşturduk.
“2 BİN 500 OLDU”
5 ayrı alana ayırdık ve arkeolojik çalışmaların daha aktif kente yarar sağlayacak şekilde kullanılması için yola çıktık. Diğer kurumlardan tahsisli olan yapılarımız bize geçtiğinde neler yapmalıyız diye oturduk konuştuk. Atatürk Evi boştu, atıldı müzeye çevirdik ve o müzeye gelen ziyaretçi sayısı 29 Ekim’den beri 2.500 oldu. Tüm Tarih Koridoru’nu toplasak Atatürk Evi’ne gelen kadar etmiyor. Ancak bu insanlar geldiğinde diğer alanları göremiyor çünkü yiyecek içecek yer yok. Korkmazlar Konağı’nın restoresi bitsin çok istiyorum çocuklarla ilgili bir şey yapmak istiyoruz. Güllü Konak diye adlandırılan ve işletmecide bulunan yer için de çalışmak istiyoruz.
“HEM KOOPERATİFE HEM HALKA HİZMET”
Halk bize market yok dedi. Hem kooperatife hizmet hem halka hizmet. Neden dantel müzemiz olmasın? Aktif, yaşayan, kadınların satış yapabileceği bir yer. İçkale Alanı harabe bir alan şu an imkanımız yok ama paydaşları arttırarak bir şeyler yapabiliriz. Saatçi Ali Efendi Konağımızı da daha aktif kullabiliriz. Kamulaştırmasını gerçekleştirdiğimiz Hulusi Kentmen Sanat ve Barış Evi 5.bölgemizde. Hulusi Kentmen Evi için Türk Sinemaları Atölyesi neden oluşturmayalım dedik.
“OCAK YA DA ŞUBAT AYINDA PLANLIYORDUK”
Bir turist geldiğinde buralarda ne yapabilir, ne yiyip ne içebilir diye çalıştık. Yaşayan halkın ihtiyaçları üzerine de tek tek çalıştık. Biz bu çalışmayı daha geniş bir katılımla Ocak ya da Şubat ayında planlıyorduk ama birazdan anlatacağım gelişmeler nedeniyle erkene aldık. Bugün burası aynı Gülümse Kafe’de olduğu gibi hizmet verecek, kadınlara atölye hizmeti verecek, halkın alışveriş ihtiyacına cevap verecek, mahallelinin etkinlikler için kullanması için işletmeye açıyoruz.
“BİMTAŞ’LA DAYANIŞMA OLUŞTURDUK”
Kişiler değil, yandaşlar değil, 367 bin İzmitli’nin hakkı hukuku doğrultusunda belediye işletmesi olarak hizmet verecek. Bu bölge Bağçeşme’den heykele kadar başlayan bir yer. Hoşgörü yolunu bile başvuru yaparak aldık. Yakın zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki BİMTAŞ A.Ş ile oturduk. Turizm konusunda İstanbul kendi ağı içerisinde hazırlık yapmış ve biz de bunlardan bahsedince BİMTAŞ’la hemen bir dayanışma oluşturduk. İstanbul büyük bir havuz ne atsan yutuyor ve biz bu turizmi çekemiyoruz. Kültür rotaları derneğiyle protokol imzaladık. Yürüyüş ve kültür rotalarına kendimizi işaretlettirdik. Kültür turistleri açısından artı ve somut şeyler, uluslararası anlam kazanması demek.”