İşte SEKA’yı baştan yaratacak proje!

Dünyaca ünlü mimar Emre Arolat ile işbirliği yapan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi SEKA Kültür Havzası ile birlikte SEKA Park’ı adeta baştan yaratacak. Projenin tanıtım toplantısında konuşan Arolat, kenti önemli şekilde dönüştürecek olan projede yeme içme alanlarıyla beraber arkeolojik unsurların da görünürde olacağını ifade etti

İşte SEKA’yı baştan yaratacak proje!

Çalışmaları iki yıldır devam eden SEKA Kültür Havzası projesinde sona yaklaşıldı. Maketi tamamlanan projenin tanıtımı bugün Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Tanıtım toplantısına Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Sadettin Hülagü, Mimar Emre Arolat, KOÜ Mimarlık Öğrencileri ve basın mensupları katıldı.

KENTİN BİRÇOK PAYDAŞINI YAN YANA GETİRECEK

Tanıtımda sözü alan Mimar Emre Arolat şu ifadeleri kullandı: “Her mimarın sunumlarda heyecanlandığı anlar vardır. 35 yıldır mimarım hala çok heyecanlıyım. Bugün ayrı bir heyecanlıyım. Son günlerde bu coğrafyada yapılması planlanan en önemli dönüşümlerden bir tanesi, bir kentin birçok paydaşını yan yana getirebilecek fırsatı verdiği için Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederim.

FİKİR PROJESİ

Çok önemli bir proje olduğunu düşünüyorum. Bunun bir master plan fikir projesi ve bundan sonra daha çok gelişecek bir fikir projesi olduğunu söylemek isterim. Emre Arolat mimarlık ikinci kuşak mimarım anne babam da mimar. 35 yıl içinde mesleğe katkı anlamında bir takım ünvanlar aldım.

KOÜ ÖĞRENCİLERİ PROJENİN PAYDAŞI OLDU

Kent öyle bir mikroorganizma ki zaman zaman bir tür makroya dönüşüyor. Biz bir fikir projesi ürettik. Biz 10 yıldır SEKA bölgesinde çalışıyorum. Son dönemde pandemi öncesinde başladığımız çalışmada çok önemli dostlarla, çok önemli akademisyenlerle birlikte olduk. Ayşe Çalık Ross bu projenin kaderini değiştiren insandır. Anlattıklarıyla bizi aydınlattı. Sevgili Elif Yeşim Köstem ve Kocaeli Üniversitesi öğrencileri bu projenin paydaşı oldular. Sizlerden aldığımız fikirlerle projeyi son haline getirmek mümkün olacak.

YATIRIMLAR AKILLINCA KULLANILDI

Bizlere yıllardır söylenen ve doğru sandığımız bazı yanlışlar da var. Tüm bu kavramları kendi aramızda tartıştık. Mesela kentler büyüdükçe merkezden çeperlere doğru bir kaçış, gidiş oluyor. Batıda en azından, gelişmesini bitirmiş olan yerlerde, karbon ayak izinin olmadığı yerlerde, yatırımların akıllıca kullanıldığı bir zoning. Kent tenha olsun diyorlar. Hayır biz tenhalığın pandemide ne olduğunu gördük. Burada hepimiz bir kenti paylaşıyoruz, en güzel tarafı da o.

BİRÇOK NOKTANIN KESİŞİM ALANINDA

Kocaeli esasen tuhaf bir yerde duruyor. Ben İstanbul’dan geliyorum. Eskiden İstanbul’la Kocaeli’nin birleşeceği düşünülüyordu. Zaten öyle de oldu. Kocaeli nerede başlıyor, İstanbul nerede başlıyor gelirken anlayamadım. Bugün içinde bulunduğumuz dünyada kentlerin birbiriyle iletişimi çok doğallaşmaya başladı. SEKA kentin çeperinde gözükürken artık kentin merkezinde ve birçok noktanın kesişim alanında. Gar yönündeki arazi ve Mannesman arazisi iki bariyer gibi duruyor. Bu alana D 100 karayolundan geçerek zor ulaşıyoruz. Bu iki alanın da bu fikrin bir parçası olmasını önemli görüyoruz.

KENTİ ÖNEMLİ ŞEKİLDE DÖNÜŞTÜREN BİR ALAN

Kuzeyde bulunan kent merkezinin ve doğuda bulunan kent merkezinin bu sisteme dahil olması, yaya ve otomobil akslarının bu alanın içine akması en önemli noktalardan birisi. Batı terminalinin bir noktada buranın kapısı olduğunu ve buraya katkı koyacağını biliyoruz. Ama bugün o noktanın bu halinde kurtarılıp olumlu haline getirilmesi mümkün. Bu alan Nikomedia’nın da merkezi. Kuzeydoğumuzda bulunan tepe tiyatronun bulunduğu mahalle. O bölgeden başlayarak bizim alanımıza akacak olan kent omurgasının, zaman zaman kendi zeminini kullanan D 100 karayolunu geçerek, kent mobilyalarıyla bir tür rekreasyon yolunu seçerek kenti önemli şekilde dönüştüren bir alan. Bunlar kentin hayatını çok değiştirmeden elde edebilecekleri alanlar. Yeni yapılacak bir omurga.

BATI TERMİNALİ İYİ BİR KAZANIM OLABİLİR

Biz Kocaeli Üniversitesi öğrencileriyle çalıştık. Kentle bu mekanın bağlanabileceğini düşünüyoruz. Tek bir nokta yerine kılcal bir bağlantı noktası olduğunda yeni bir kimlik kazanacaktır. Bugünkü hali yaya tarafından çok kullanılmayan, tren garının bulunduğu bir alandan söz ediyoruz. Batı Terminali başka yere gitmeli mi diye düşündük. İlk akla gelen evet kalkmalı diyebiliriz. Ben kalkmalı fikrinde değilim. Dünyada örneklerine baktığımızda bu tür tesislerin iyi tasarlandığında iyi bir kazanım olduğunu görüyoruz. Bu tarz projeler çok cazip mekanlar çıkartıyorlar. Terminale bağlı olarak hayata geçirilecek bazı alanlar 200 metrekarelik bazı alanlar birtakım tarihi unsurları da kullanarak bir geçiş alanı, bir merkeze dönüşebilir.

TERMİNALİ OLUMLU BİR DURUMA TAŞIMAK MÜMKÜN

Batı Terminali’nin kendisinin bir musibet değil, bir fırsat olduğunu, iyi şekilde tasarlandığında tüm bu sistemin paydaşlarından olabileceğini görüyoruz. Fakat gördüğümüz gibi bir tür tanımsız alan var. Bu noktadan itibaren ortaya konabilecek, yaya ve otomobil bağlantılarıyla tüm bu havzanın kapısını açmak, ön rüzgar vermek, bu alanın kendisini cazip bir alan haline getirmek açık büyük alanlarımızın bir arada olduğu bir alana dönüşebilir. UKOME çalışmalarıyla birtakım fikirler ürettik. Kent tasarımcıları terminal için en iyi noktanın bu olduğunu söyledi. O zaman terminali gerçek bir alana dönüştürüp, medeni bir duruma getirerek içerisinde yaşanan ve etkisi olumlu olacak bir duruma taşımak mümkün. Bu noktada yapılacak belirlemeler neticesinde o alanın ortaya çıkartılacak. Birtakım ayaklarla alt kotta bir tür sergi, müze ve arkeolojik alanla ilişki kurmamızı sağlayacak bir yaşam merkezi, terminalin D 100 ile direkt iletişim kuracak bir yapısının olması zor ancak yapılabilir.

BÜYÜK BİR KAYNAK TEŞKİL EDECEK

Tüm bu sistemin örtüldüğü bir kent parkının oluştuğu bir geçişkenliği sağlanmış bir sistem makine gibi çalışacaktır. Denize olan bağlantısı, sahil yürüyüş yolunun açılması ve depo alanlarının açılması, bir kent parkın oluşturulmasının ve cazip bir yaşam alanının açılması böylelikle mümkün olacak. Bu alan bunun çok iyi yapılabileceği bir alan. Bu yapıların tümünde bu işlevler var. Mevcut SEKA ile ilişkilerinin kurulduğu bir sistem kentin cazibesini arttıracaktır. Tarihi yapıların mutlaka korunması, sistemin bir parçası haline gelerek bugün olduklarından daha değerli haline getirilmesi çok önemli gözüküyor. Binlerce kişinin SEKA havzasına büyük bir kaynak teşkil edeceğini düşünüyoruz. İçerisinde insanların serbestçe dolaşabileceği, aşağıdaki tarihle, yukardaki modernist durumla gurur duyacağı bir durum yaratmak mümkün. Terminal aslında D 100 karayoluna rahatlıkla bağlanabiliyor.

KARAYOLUNDAN GİRİP ÇIKABİLECEĞİ AKSLAR MÜMKÜN

Bu sistem entegre bir sistem. Batı terminalinin hemen altında bulunan bölgede genel otopark var. İnsanlar sorunsuz bir şekilde oraya ulaşabiliyorlar. Biz 3 yıldır bu projeye çalışıyoruz, ufak tefek sorunlar olabilir ama trafik yönünden birçok nokta yönünden çözümlerin yapıldığı, kentsel açıdan sorunların ortadan kaldırıldığı bir sistemden bahsediyoruz. Rant anlamında birbirini takip eden yaya trafiğinin kurulduğu bir sistem. Hiç bu sisteme karışmak istemeyenlerin sorunsuz bir şekilde karayolundan girip çıkabileceği akslar mümkün. Hem plan düzleminde medeni iyi çalışan bir terminalle, onun eklentisi olan bir alan tasarlandı.

YENİ YAPILAR YAPMA ŞANSI VAR

SEKA havzası esasen 11 yıldır çalıştığımız bir kültür havzası. Prensibi şu mevcut yapıları kendi karakteriyle koruyan, onları birden bire kötü restorasyonlarla yeni yapılar haline getiren yapılar oluşturmamak. Burada patina dediğimiz yaşanmışlığı, zamanın izlerini önemsiyoruz. Modern endüstri yapıları diyeceğimiz, o dilin patina durumunun projenin bir parçası olması gerektiğini vurgulayayım. Birtakım ufak da olsa yeni yapılar yapma şansı var, ekleme şansı var. Mevcut yapıların üstüne gereksiz yük yüklemek yerine daha yeni yapılarla desteklenmesi mümkün. Yeteri kadar yeşil alanla yeni bir kimlik katmak da mümkün.

BİLİM MÜZESİ BAĞLANABİLİR

Bütün mekanı yansıtan bir giriş yapılsa, bu sistem hakkında bilgi verecek olan bir yapı mümkün. Sistemin kendi kendisini çevirecek olan, bazı yiyecek içecek, gösteri gibi işlevlerin buraya gelmesini sağlamak mümkün. Dev bir kütüphane yapılması mümkün. İçinde ne olacağını düşündüğümüz bir fikir projesi var ve bunu geliştirmek istiyoruz. Yemek eğitimi bölümleri, yiyecek içecek birimleri, gösteri alanları, mevcut Bilim Müzesi’nin bu alana bağlanması, sanatın desteklenmesi için hem açık hem kapalı olarak buraya bağlanmasını önemsiyoruz. Mevcut peyzajı da önemsiyoruz. Bu yerin ruhu var. Bu ruh o yapıların sanki o gün inşa edilmiş gibi pırıl pırıl korumak yetmiyor.

HAFIZAYA UYGUN

Bu hikaye yeni başlamış bir hikaye. Ben 10 yıldır uğraşıyor olsam da bu yeni hikaye. Bu katmanlar betimlenerek, acele etmeyerek, üzerinde tartışarak, düşünerek ve koruyarak ilerlemeliyiz. İmara açılacak bölgenin dikkatli bir şekilde ele alınması ve bu yerin hafızasına uygun bir proje yapılması uygun. Çok fazla yükseklik yapmamak gerekir. Denizden silueti de önemli. Mevcut mannesman yapıları, kentin hafızasında olan yapılar. Gece karanlık bir yer olmamalı. Bu projenin çok katkı sunacağını düşünüyorum. Önemli olan bunun bir bütün olduğunu, Batı terminalinden başlayan ve entegre bir proje olarak tamamlanması gerektiğini hiç unutmamak lazım.”