Büyükakın Romanlara seslendi “Ayrımcılığın pozitifliğini bile yapmayalım”
Roman çalıştayında konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Romanlara kendilerinden biri olduğunu söyleyerek ayrımcılığın pozitifliğinin bile yapılmamasını söyledi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bugün Ramada Otel’de Roman derneklerinin katılımıyla Romanların eğitim, barınma ve sosyal hakları ve yaşadıkları sorunlar hakkında geniş kapsamlı bir çalıştay düzenledi. Çalıştaya AKP İzmir Milletvekili Cemal Bekle, AKP Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, Kandıra Belediyesi Adnan Turan, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, Gebze Kaymakamı Mustafa Güler, AKP İzmit Belediye Meclis Üyesi Erhan Aksoy, Edirne, Çanakkale, Hatay, Düzce, Bartın ve birçok şehirden gelen Roman dernekleri temsilcileri katıldı.
“HAYIRLARA VESİLE OLUR İNŞALLAH”
Çalıştayda ilk sözü alan İzmit Belediyesi AKP Erkan Aksoy şunları söyledi: “Akşam güzel bir toplantı oldu kendi aramızda birlik beraberlikten bahsettik, sıkıntılarımızdan bahsettik inşallah bunları hep birlikte çözeceğiz. Bu toplantımız hayırlara vesile olur inşallah.”
“DEZAVANTAJLARI AŞTIK”
Aksoy’un ardından konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın da şu ifadeleri kullandı: “Biz Kocaeli olarak romanlarla ilgili yapılan çalışmalarda hep öncü olduk. Her seferinde yaptığımız çalışmalar bize yön verdi. Gerek okur yazarlıkla ilgili çalışmalar, gerek çocuklarımızın eğitimle ilgili dezavantajlarını aştık. Roman mahallelerinde 2 bilgi evi açtık. En başından beri sahada çalışma yapan akademisyenleri bulduk. Türkiye’de romanlar üzerine çalışmış ilk akademisyen olan Suat Hoca’yla çalıştık, sahada anket yaptık. Roman kanaat önderleriyle hareket ettik, meyvelerini topladık.
“ÜÇ YIL ROMANLARLA ÇALIŞTIM”
Şimdi ilave olarak neler yapılabilir konuşmak için bir araya geldik. Eğitimden istihdama barınmaya gerekirse kentsel dönüşümden sağlığa kadar tüm konular ele alınacak. Eski bir akademisyen olarak sahada bunca yıldır çalışmamızdan dolayı genel sekreter olarak da 3 yıl romanlarla çalıştım şimdi bu görevi de Hasan Aydınlık yapıyor. Ali Yeşildal da ayrı bir çabası ve emeği oldu. Önemli olan bu gözlemlerinden problem çıkartacak şeyler başarı sağlayacak şeyler düşünürsek meselenin sosyo ekonomik olduğunu anlamak lazım.
“KENTSEL DÖNÜŞÜMDEN İBARET KONUŞMAMAK GEREKİYOR”
Ekonomistler ve şehircilikle ilgilenen insanlar olarak insanların yaşamlarını kazanma biçimi onların yaşamını belirliyor. Ekonomiden sosyolojiye, sosyolojiden ekonomiye bir etkileşim var. İçinde bulunduğumuz koşullar aldığımız eğitimi, kurduğumuz ilişkiyi, hayatımızı kazanma biçimini belirlerken aynı zamanda sosyoloji gerektiriyor. Barınma koşullarında bir iyileştirme yapalım derseniz, kötü yerleşim birimlerini yüksek binalara çevirirsiniz. O binalarda yaşayamayanlar, o binaları satıp başka yerlere giderek aynı hayatı yaşamaya devam ederler. İstihdamsız sürdürülen bir yaşam sürdürülebilir değildir. Masada herhangi bir kentsel dönüşümü konuşurken, kentsel dönüşümden ibaret konuşmamak gerekiyor.
“SOSYAL YARDIMA MUHTAÇ HALE YAPMAYA BAŞLARSANIZ…”
Kağıt toplayan birini, apartman dairesine götürürseniz kağıtlarını koyacak yeri düşünmeden, apartman dairesi yapar buraya çık derseniz hayatını kazanamaz. Ya da balık satıyor, pazara gidiyor. Yaşamını böyle geçindiren birini apartman dairesine çıkartmak ham hayalden başka bir şey olmaz. Bunların hepsini yerli yerine oturtmak gerekiyor. Sosyal yardım meselesini düşünürken, sürekli sosyal yardıma muhtaç halde yapmaya başlarsanız, adam şartlarını iyileştiremiyor ki. Ömür boyu yardıma muhtaç bir kitle oluşturursunuz.
“BEN SİZLERDEN BİRİYİM”
Ghetto oluşturmuş olursunuz, orada farklı problemler çıkar. Demek ki bir yanında sosyologlar bir yanında sosyal hizmet alanıyla ilgilenen uzmanlar ve romanların kanaat önderleri bu sürecin içinde olmalı. Bunlar masada unutulmaması gereken şeyler. Eğitim her şeyin başında gelecek. Fırsat eşitliğinin sağlanması, çocuklarımızın eğitimde daha başarılı olmasının sağlanması önemli bir konu. Ben sizlerden biriyim. Bana gücenmeyeceğinizi biliyorum. Sizlerle ne zaman tanışsak bana gelip doğru söyledin dediniz. Ben de dernek kurayım derken, çocuklarla ilgilenmeye fırsatınız olmuyor.
“EVLERİN YÜZDE 70’İNDE BANYO YOKTU”
Asıl derdimiz kurtarılabilir durumda olan kısma odaklanmak, çocuklarımız henüz duruyor. Eğitime başlama yaşını geçmiş bile olsa sertifika programlarıyla hayata tutunabilir. KOMEK’le meslek sahibi yapabiliriz. Çocuklarımıza odaklanacağız. Sahada çalışırken, çocuklarımızı unutmayın. Onlara doğru eğitim verdirirsek, eğitim daha iyi iş koşulları demek. Bunları bir bütün olarak düşünüp doğru adımlar atalım diyoruz. İnşallah roman kardeşlerimizin yaşam standartlarının iyileştirilmesi gerekiyor. Roman vatandaşların evlerinin yüzde 70’inde banyo yoktu. O çocuk okula gittiğinde yanındaki arkadaşı ona rahatsız eden imalar bulunuyordu.
“AYRIMCILIĞIN POZİTİFLİĞİ BİLE YAPMAYALIM”
Bazılar iyi bir şey söyleyeyim derken kötü bir şey diyordu. Ben de roman doğabilirdim diyor. Hangi ırktan, hangi mezhepten olursak olalım ayrımcılığın pozitifliğini bile yapmayalım. Kocaeli’de bundan sonra çok iyi koşullara vesile olacak projelere öncülük ediyorum. Bu organizasyonu düzenleyen herkesten Allah razı olsun.”