Kocaeli’de nöbetçi eczane skandalı

Kocaeli’nin batı yakasında gazetecilik yapan ve astım hastası olan Özcan Geçal, gece sabaha karşı nöbetçi eczane bulmak isterken yaşadığı skandalları anlattı. Geçal, kapalı olan nöbetçi eczaneyi şikayet etmek için gittiği karakolda da polis memurunun hoş olmayan bir tavır takındığını da iddia etti

Kocaeli’de nöbetçi eczane skandalı

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde gazetecilik yapan İYİ Partili Özcan Geçal, bir vatandaş olarak gece yarısı nöbetçi eczane bulmak için yaşadığı çileyi anlattı. Geçal, nöbetçi eczanenin kapalı olduğunu belirtirken, karakola şikayet için gittiğinde ise polis memurunun “Gece gece uğraştığım şeye bak” dediğini iddia etti. İşte Geçal’ın “Ülkenin çivisi çıkmış, bu gece yaşadıklarım” başlığı altında sosyal medya hesabında paylaştığı yazı:

04.20’de uyandım. İlacım bitmiş, Ventolin… İnternetten nöbetçi eczaneyi buldum, aradım. 02626419966 nolu telefon sürekli meşgul. Navigasyonla gittim, ışıklar yanıyor, kapı kepenk kapalı, cama yazmış ‘soldaki zile basınız. 02626419966 ya da 05514413748 nolu telefonları arayınız, iki numarayı aradım, zile bastım, nöbetçi eczane kapalı, nefes alamıyorum, 5 dakika kapıda bekledim, fayda yok. Nefes almakta iyice zorlandım, Nane Limon Eczanesi, fayda yok. Kendimi Fatih Devlet Hastanesinin oraya attım. Kapalı bir eczane camındaki ekranda diğer nöbetçi eczanenin numarasını aldım. 02626441434 nolu telefonla Altınsoy Eczanesi’ni aradım, numara iptal, servis dışı. Adres; Tatlıkuyu Mah. Ahmet Pembe Güllü Bulvarı. Adres bildik. Bas gaza geldim, ilacımı aldım. 1-2 dakikada kendime geldim. Eczanede, gençten bir uşak. Dedim numaranız nedir? Bir numara söyledi, ne internettekine ne de diğer eczanelerin camındaki pc ekranlarındaki numaraya benzemiyor. Diyor ki ‘biz Google’a yazdık, noyu değiştirmediler.’ Dedim kardeşim, bırak interneti diğer pc camlarında bile yanlış numara. Neyse ilacımı aldım, sorumluluk ve görevini yerine getirmeyen eczane hakkında şikayetçi olmak için Gebze Cumhuriyet Karakolu’na gitti. Karakol kapısında bir güvenlik, içeri girdim, danışmada bir memur. Sorunu anlattım, birini aradı, nöbetçi memurmuş, 10 dakika sonra geldi, uykulu gözlerle. Dedi ‘buyurun.’ Anlattım. ‘Bizim yapacağımız bir şey yok’ dedi. Dedim ki bakınız memur bey; bir vatandaş olarak mağdur oldum, mağduriyetimin kayıt altına ya da tutanak altına alınmasını istiyorum. Ki yarın işini yapmayanlara karşı belgem, delilim olsun. Uykusunu, keyfini bozduk ya uykucu memur ne dese beğenirsiniz, ‘Yahu, gece gece uğraştığım şeye bak’ demez mi! İsim ve soy ismini öğrendim o uykucu memur beyin, çıktım karakoldan. Şimdi biraz kızgın, biraz şaşkın bu satırları yazıyorum. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak nöbetçi bir eczaneye gidiyorum, sorun yumağı. Benim hastalığım astım, bir şekilde anlık nöbet geçirsem ya da ciddi vaka gelse kim sorumlu olacak? Yine canımız kardeşimiz dediğimiz polislerimize derdimiz anlatamayacaksak kim anlayacak bizi. Nane Limon Eczanesi ve uykucu polis kardeş, sizin peşinizi bırakmayacağım. En çok vatanını seven, işini en iyi yapandır. Adalet yerini bulana kadar.”