Işık: Zarrab’ın kendinden emin tavırları dikkat çekti

Başbakan Yardımcısı ve AKP Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, “Reza Zarrab'ın kendinden çok emin, bir suçlu değil de sanki olayları son derece rahat bir şekilde anlatması herkesin dikkatini çekti. Temenni ederiz, Türkiye'ye karşı bir komplo içerisinde ne Zarrab ne de bu davayla ilgili kimse bulunmasın” dedi

Işık: Zarrab’ın kendinden emin tavırları dikkat çekti

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, “Ümit ve temenni ederiz ki Türkiye'ye karşı bir komplonun içerisinde ne Sarraf (Reza Zarrab) ne de bu dava ile ilgili kimse bulunmaz. Türkiye'nin itibarına yönelik de Türkiye'nin ekonomisine yönelik de bir komplonun asla Türkiye tarafından kabul edilmeyeceğinin herkes tarafından çok iyi bilinmesi lazım” dedi.

KILIÇDAROĞLU SALLIYOR

Çeşitli temaslarda bulunmak amacıyla Mardin'e giden Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Valiliği ziyaretinde bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddiaları yönelik sorusu üzerine Işık, Kılıçdaroğlu'nun iddiasını ispatlamakla mükellef olduğunu belirtti. “Ortaya bir iddia koyuyorsan bu iddiayı ispatlamak durumundasın. Şu ana kadar salladı. Belgeleri ne bir savcıya ne adalete teslim etti ne de bir başkasına gösterdi. Benim elimde belge var deyip duruyor. Biz Sayın Kılıçdaroğlu'nun bugüne kadar çok belge salladığını biliyoruz” diyen Işık, o belgelerin içinin ne kadar boş, gerçeklikten uzak olduğunu ne kadar aslında bazı çevreler tarafından oluşturulup eline verildiğini gayet iyi bildiklerini anlattı.

Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sayın Cumhurbaşkanımız çok net açıklama yaptı, böyle bir durum kesinlikle yoktur. Ailenin avukatı bu konuda çok net ifadelerle böyle bir para transferinin olmadığını söyledi. Şimdi çamur at izi kalsın. Hele kamuoyu bunu bir konuşsun mantığıyla siyaset yapılmaz. Bu konular eğer elinizde gerçekten ciddi bir belge yoksa sizi toplumun içine çıkamaz hale getirir. Şu anda da Kılıçdaroğlu her geçen gün toplumun içine çıkamaz hale doğru gidiyor. Eğer varsa bir belgen eğer bu belgen gerçekse bunu bir suç duyurusu olarak aynı zamanda savcılara ver. Onlar baksınlar eğer belgeler gerçekten ciddiyse hukuk gereğini yapsın. Belgeler eğer bir merkezli üretilmişse o zaman sen gereğini yap. Bu işin orta yolu yok.

Sayın Cumhurbaşkanımız net olarak her şeyi ifade etti. 'Eğer benimle ilgili bir şey varsa ben bırakırım' dedi. Ama yoksa böyle çamur at izi kalsın siyasetiyle ana muhalefetin başkanı devam edemez. Bu hem Türk siyasetine de hem Türk halkına da gerçekten bir hakaret niteliği taşır. Aslı astarı olmayan bir takım belge müsveddeleri ile siyaset yapılmaz. Çünkü dürüstlük herkesin ortak buluşması gereken değer. İnsanların itibarı siyasette her şeyden daha önemli.

İnsanlara itibar suikastı yapmaya hiç kimsenin hakkı da haddi de yok. Bu sadece Sayın Cumhurbaşkanımız için de geçerli değil bu herkes için geçerli. Hiç kimsenin itibarına yönelik bir siyaset izlenemez. Bu kabul edilemez. Hepimizin beklentisi Kılıçdaroğlu'nun bir dakika dahi geçmeden bu belge diye salladığı evrakları Cumhuriyet savcılarına, yargıya teslim etmesi basınla da bir an önce paylaşması. Bunu yapmazsa o belgelerin daha doğrusu o iddiaların altında kalır ve o koltuğu bırakmak zorundadır."

'TÜRKİYE KOMPLOYA ASLA VE ASLA BOYUN EĞMEZ'

Başbakan Yardımcısı Işık, Rıza Sarraf'a ilişkin soru üzerine de ilk mahkemenin dün başladığını, ilk görüşmenin yapıldığını söyledi.

"Burada bir kere Rıza Sarraf'ın kendinden çok emin. Bir suçlu değil de sanki olayları son derece rahat anlatan tavrı herkesin dikkatini çekti. Hatta bazı Amerikalı gazetecilerin yorumları sanki bir CEO gibi anlattı diyor." diyen Işık, şunları kaydetti:

"Ümit ve temenni ederiz ki; Türkiye'ye karşı bir komplonun içerisinde ne Sarraf ne de bu dava ile ilgili kimse bulunmaz. Türkiye'nin itibarına ve ekonomisine yönelik de bir komplonun asla Türkiye tarafından kabul edilmeyeceğinin herkes tarafından çok iyi bilinmesi lazım. Bu dava baştan beri Türkiye'ye yönelik bir iftira kampanyasına dönüştürüleceği yönünde güçlü emareler taşıyordu. Özellikle hem Türkiye'nin ekonomik olarak sıkıştırılması bir darboğaza çekilmesi hem de Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bir komplonun kurulması ile ilgili işaretler önceden beri geliyordu.

Bu noktada Türkiye böyle bir komploya asla ve asla boyun eğmez. Türkiye bu noktada kendisine yönelik oluşturulmak istenen bu tip senaryolara kesinlikle pabuç bırakmaz. Yakinen bütün ilgili birimlerimiz elbette ki izliyor. Elbette ki orada konuşulan her kelime kesinlikle kaydediliyor, değerlendiriliyor ve gerekli tüm birimlerimiz gerekli değerlendirmeleri de mutlaka yapacaktır. Ama bu davanın Türkiye Cumhuriyetine yönelik bir özellikle kumpasa dönmemesi için de herkesin çok dikkatli davranması gerektiğini düşünüyoruz. Takip edeceğiz.”