Alperen Ocakları’ndan CHP’li gençlere: Anladığınız dilden cevap veririz

Alperen Ocakları İzmit İlçe Başkanı Yusuf Arınç, CHP İzmit İlçe Gençlik Kolları’nın açıklamasına cevap verdi, “Bu üslupla yazmaya devam ederseniz biz de o zaman sizin anladığınız dilden cevap veririz” dedi

Alperen Ocakları’ndan CHP’li gençlere: Anladığınız dilden cevap veririz

Alperen Ocakları ile CHP’li gençler arasında İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili pankart restleşmesi sürüyor. CHP İzmit İlçe Örgütü’nün açıklamaları sonrası, Alperen Ocakları İzmit İlçe Başkanı Yusuf Arınç da bir açıklama yayımladı. Arınç, açıklamasında İstanbul Sözleşmesi’ne neden karşı olduklarını anlatırken CHP’li gençlere de “Bu üslupla yazmaya devam ederseniz biz de o zaman sizin anladığınız dilden cevap veririz” dedi.

“Biz Alperenlerin çok iyi bildiği şeylerden biri Haddimizi bilmek, diğeri ise haddi aşanlara hadlerini bildirmek. Bu üslupla yazmaya devam ederseniz biz de o zaman sizin anladığınız dilden cevap veririz. Biz hakarete başvurmadan fikrimizi beyan ettik, seviyeli bir duruş sergiledik. Sizi de seviyemizi kendi seviyenize çekmek yerine daha edepli, daha ahlaklı bir seviyede yazmaya davet ediyoruz. Biz hiçbir paylaşımımızda veya pankartımızda kurumsal olarak ne CHP’nin adını andık ne de maksadımız size cevap vermekti. İstanbul Sözleşmesi’ne neden karşı olduğumuzu toplum ile paylaşmak üzere bir çalışma yaptık. Ama siz fikrinizi Toplumla paylaşmak yerine direk bizi cephe alarak asla bizimle uyuşmayan, çirkin bizden ziyade sizin zihniyetinizi tarif eden bazı ithamlarda bulundunuz.

‘Meydanı sapkınlara bırakmayacağız’ diyorsunuz ya; kastınız bizi sapkın göstermek ise bizim dinimizde sapkınlık yasaklanmış ve sapkınlar lanetlenmişlerdir. Dolayısıyla bizden sapkın çıkmaz. Ama sizin bu sözleşmeyi bu kadar canhıraş bir şekilde savunmanızın temel sebebi kadını korumak değil sapkını korumaktır. Bunu LGBT’lilerin yürüyüşlerine bireysel, kurumsal ve hatta kazandığınız tüm belediyelerle aleni olarak verdiğiniz destekle gösterdiniz zaten.

‘Dertleri çağdaş Türk kadını ile’ diyorsunuz ya; bizim çağdaş Türk kadını ile hiçbir derdimiz yok ama çağ ile derdimiz var. Bu çağı zihniyet olarak size çok yakın olan batılılar kurdular, kültür tamamen onlara ait bizim hiçbir değerimizi içerisinde barındırmıyor. Dolayısıyla çağ sizin, kültür sizin ve değer diye bize yutturmaya çalıştığınız şeyler de sizin.

Bazı kesimler bu sözleşmenin aleyhinde propagandalar yaparak olayı çarpıtma yoluna başvuruyorlar diyorsunuz ya;

Bizi anlayamamışsınız, tekrar anlatalım.

Sözleşmeye karşıyız çünkü;

1-İnancımızdan dolayı karşıyız.

2-Eşcinselliği meşru kabul ettiği için karşıyız.

3-Sözleşme ile açıkça dine, örfe ve namusa savaş açıldığı için karşıyız.

4-Adaletsiz olduğu için karşıyız.

5-Cinsiyetçi bir yasa olduğu için karşıyız.

6-Ayrımcılık yaptığı için karşıyız:

7-Kadın ve erkeği birbirine düşman ettiği için karşıyız.

8-Aileyi dağıttığı için karşıyız.

9-Kadını üstün cinsiyet ilan ettiği için karşıyız.

10-Ailenin yatak odasına kadar iç işlerine karışıp ‘Kocaları tecavüzcü’ ilan ettiği için karşıyız.

11-Anlaşmazlıktan sonra karı-kocanın barıştırılmasına karşı olduğu için karşıyız.

12-6284 de cezalar toptancı olduğu için karşıyız.

13-İnsanların şeref ve haysiyetleri güvence altında olmadığı için karşıyız.

14-Genç evlilerin yuvasını dağıttığı için karşıyız.

15-Kadına karşı şiddeti bitirme bahanesi ile kadına karşı şiddeti artırdığı için karşıyız.

16-İstanbul sözleşmesi kadına karşı şiddet konusunda Batı ülkelerine ülkemize müdahale hakkı verdiği için karşıyız.

Bütün bu karşıtlıklarımız, tamamen sözleşmede geçen maddeler ile ilgilidir. Kadına yapılan şiddetin karşısında olduğumuz gibi, bunun için istediğimiz ceza da TBMM’deki Alperen Ağabeyimiz Sn. Mustafa Destici’nin Meclis’te gündeme getirdiği gibi idam cezasıdır. Yüreğiniz yetiyorsa Meclis’te sizin ağabeylerinizden de destek bekleriz. Tabii buna da Batılıların yazıp Evrensel diye bize yutturduğu değerler izin vermiyor diye karşı çıkmazsanız…”