“Devletin itibarını iki paralık ederseniz...”
DEVA Partisi Kocaeli İl Kongresi’nde konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan devletin itibarı iki paralık olduğunda aşı bulunma konusunda güçlük çekileceğini ifade etti

DEVA Partisi Kocaeli İl Kongresi devam ediyor. Kongrede sözü alan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan şu sözleri kaydetti: “DEVA Partisi 9 mart günü hak ettiği savunmaya kazandırmak için bir atılım gerçekleştirdi. DEVA Partisi ülkemizi ışığa ulaştıracak tek parti. Bunu biliyoruz ve halkımız da biliyor. Aylardır hepimizden gizlenen pandemiyle ilgili vaka sayıları açıklanmaya başladı. Vaka sayısı açısından Türkiye’nin dünyada ilk beşte olduğunu sizinle paylaşmıştım.
“1 HAZİRAN’DAN SONRA ÖNLEM DAHİ ALINMADI”
Biz durumu biliyor ve görüyorduk. Tahmini vaka sayısını da belirtmiştik. Tahminlerimiz ne yazık ki doğruymuş. Fakat bakıyoruz hala önerilerimizi dinleyen yok. Duyuyorlar ama işlerine gelmiyor. Maske krizini hatırlıyorsunuz değil mi? Hele hele 1 Haziran’dan sonra önlem dahi alınmadı. Bilim Kurulu kurdunuz ama vaka sayıları bilim kurulundan bile gizlendi. Şimdi de kurul üyeleri diyor ki çok şükür bizler de öğrendik.
“SUÇLU YOKSA BULUNUR”
Lütfen biz elimizden geleni yaptık halkımıza söz dinletemedik falan demeyin. Bunu öngörüyorduk biz suçu birilerine atacaklar ya. Dün de Cumhurbaşkanı Bilim Kurulu suçlu halk önlemlere uymuyor dedi. Bu tür rejimler bu şekilde evrilir. Suçlu yoksa aranır bulunur birine etiket yapıştırılır. Vaka sayılarını bile tutamayan bir bilim kuruluna faturayı kesiverdiler. Ne zaman bir sorun olsa dış güçler iç güçler. İpin ucu yeterince kaçmış, vakalarda önlemleri alması gereken kendisi değilmiş gibi bilim kurulunu suçladı.
“KARARLARI BİR BAKAN BİLE VEREMİYOR”
Halk canıyla uğraşırken bir de suçlandı. Bu vakalar en başta açık bir şekilde açıklansaydı halk daha dikkatli olmaz mıydı? Hala yaygın bir şekilde test yapılmıyor. Bu kararı bilim kurulu mu verdi, halk mı verdi, siz mi verdiniz? Semptomlara göre test yapma kararını siz mi verdiniz? Hastanelerden bağımsız test istasyonu kurun dedik yapmadınız. Bunun kararını bilim kurulu mu verdi, siz mi verdiniz? Ben cevap vereyim. Bu sistemle ilgili konularda partili cumhurbaşkanlığı sisteminde, kararları bir bakan bile veremiyor. Bakanlar kendi alanlarındaki konularda konuşurken Cumhurbaşkanı sözünü bölüyor. Burada biz de bakanlık yaptık. Bakanların yetkileri vardı şu anda bakanlar atanmış ve kendi kendilerine adım atamayan hale geldi.
“SUÇU VATANDAŞA ATAMAZSINIZ”
Sokağa çıkma yasağının ilk zamanı bir bakan var dedi bir bakan yok dedi sonra dönüp cumhurbaşkanına ne yapalım diye sordular. Bu sorumluluğu ne vatandaşa, ne bilim kuruluna yıkabilirsiniz. Suçu vatandaşa hiç atamazsınız. Yönetemesenize suçlu vatandaş gibi bir ifadeyi nadiren kullanırlar. Herkesi suçluyorlardı da bir gün tüm vatandaşı suçlayacaklarını beklemiyordum. Bugün bu vaka milyonlarda değilse bu vatandaşımızın önlemleri sayesinde.
“ÜLKENİN CANI BU KADAR UCUZ OLAMAZ”
Haziran ayında öyle ya da böyle kontrol altına alınan bir tablo vardı. Turizm bahanesiyle önlemleri geri aldılar bekledikleri turizm geldi mi? Bu nasıl bir öngörülemezlik? Bu ülkenin canı bu kadar ucuz olamaz. Önce şeffaf olun, işin ucunda insan hayatı var.
“EKONOMİDEN ÖNCE SAĞLIĞI BATIRMIŞTI”
Derhal önlemler konusunda iyi bir istişareyle karar alın. Vatandaşlarımıza doğrudan ekonomik destek sağlayın ki vatandaşlarımız yıkımdan etkilenmesin. Bu kötü yönetim ekonomiyi batırmadan önce zaten sağlığı batırmıştı. Ekonomiyi ön planda tuttular. Biz nüfus olarak dünya sıralamasında 3. Sırada değiliz ama vaka sayısında öyleyiz. Biz bu anlayışı reddediyoruz.
“ALABİLDİKLERİ AŞI BU”
Pandemiyle ilgili en önemli konu aşı. Aşıların yaygınlaşmasıyla ilgili bir süreç başladı. Türkiye önlemler konusunda olduğu gibi aşı konusunda da geç kaldı. Bunun nedeni de hazineyi boşaltmış olmaları. Bazı ülkeler aşıları depoladı bile ve Aralık’ta aşılamaya başlayacak. Biz daha risk için bile aşı yaptıramamışız. Uzmanlar 100 milyon doz aşıya ihtiyacımız olduğunu söylüyor. Tüm dünyanın sipariş listesine giren aşıdan sadece 1 milyon sipariş verdiler. Koskoca 84 milyon ülkeye alabildikleri aşı bu. Onun da ne zaman geleceği belli oldu.
“DEVLETİN İTİBARINI BEŞ PARALIK EDERSENİZ AŞIDA GÜÇLÜK ÇEKERSİNİZ”
Ben, il Başkanımız, ticaretle uğraşmış insanlarız. Ticarette namınız çok önemlidir. Önce aldığınız malın toplam tutarını söz verdiğiniz günde ödersiniz. Geçen gün alcakları çağırdılar hele bir indirim yapın demişler. Aylar geçsin de biraz keselim diyorlar. E şimdi bu piyasada eğer siz devletin itibarını beş paralık ederseniz aşıda da güçlük çekersiniz. Söz vererek falan da zor. Ülkenin düştüğü durum bu. Bizim tuğla tuğla inşa ettiğimi zirveyi yerle bir ettiler. Burada da tünelin ucundaki ışık göründü. Bu sizin tercihinize bağlı bırakılamaz. Halkımız için güvenli aşıyı bulmak zorundasınız.
“PROJEDE RANT VAR”
Orta hasarı az hasara çevirelim diyorlar. Bir bina ya az hasarlı, ya orta ya da ağır hasarlıdır arkadaşlar. Herhangi bir sarsıntının olmasına gerek kalmadan bu binalarda yıkılma riski olan binalar yıkıldığında bunun sorumluluğunu taşıyabilirler mi? Görüyoruz ki projelerini numaralandırmışlar fakat dün yine Erdoğan açıkladı. Kanal İstanbul. Sanki Türkiye’nin tümü depreme karşı güçlenmiş gibi. Sadece bu projeye odaklanmış durumdalar. Neden? Çünkü bu projede rant var. Bağımsız, tarafsız bir çalışma yok.
“BÜTÜN KAYNAKLARI KANAL İSTANBUL’A YATIRIYORLAR”
Pek çok depremde etki görülecek yerlerimiz var Kocaeli’de. Bugün İzmir’de deprem oldu, hükümet yine bildiğini yapacak, 1-2 haftaya unutacak dedim. Depremi göz ardı ederek bütün kaynakları Kanal İstanbul’a yatırıyorlar. 2 yıl önce bakan 6.7 milyon dönüştürülmesi gereken konut var dediler. 2 yıl geçti Cumhurbaşkanı çıktı o da 6.7 milyon bina var dedi.
“CANIMIZ PAHASINA ÇALIŞACAĞIZ”
Demek ki siz hiçbir şey yapamamışsınız. Kanal İstanbul’la kalkıp Kanal İstanbul’la yatacağınıza kafanızı iki elin altına alıp bir düşünün. Biz DEVA Partisi olarak bunların bilinciyiz ve canımız pahasına çalışacağız. 3 kuruşluk rant uğruna vatandaşımızın canını hiçe sayan bu iktidarla mücadele edeceğiz.”