Açıklık getirdi: Suriyeliler, üniversiteye sınavsız mı giriyor?

KocaeliGöç İdare Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Uyum Buluşmaları’ programının dokuzuncusu gerçekleşti. Leyla Atakan Kültür Merkezi Dr. Şefik Postalcıoğlu Konferans Salonu’nda yapılan programda, ülkemizde bulunan yabancılarla ilgili Türk toplumunun farkındalığının arttırılması konuşuldu. Öte yandan ülkemize sığınan milyonlarca Suriyeli hakkında doğru bilinen yanlışlara da değinildi.

“GÖÇ İNSANLIK TARAHİ KADAR ESKİ”

Ülkemizin en önemli konularından biri olan göç problemi Kocaeli’de masaya yatırıldı. Türkiye’nin Göç Yönetimi ve Çalışmalarının Desteklenmesi Projesi kapsamında dokuzuncu ‘Uyum Buluşmaları’ gerçekleştirildi. Leyla Atakan Kültür Merkezi Dr. Şefik Postalcıoğlu Konferans Salonu’nda yapılan programda konuşan İl Göç İdaresi Başkanı Mehmet Erkoç, “ Göç tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Ülkemiz tarih boyunca hem kitlesel göç yaşamış hem de transit ülke görevini üstlenmiştir” ifadelerini kullandı.

“MİSAFİR BEREKETTİR”

Erkoç konuşmasını devamında şu ifadeleri kullandı; Ortadoğu’da yaşanan olaylar sonucu çoğu insan yerinden oldu. Fakat Türkiye mazlumlara kapısını açtı. Çünkü bizim kültürümüzde misafir berekettir, şereftir. İşte bu yüzden muhacirlere ensar olmaktan gurur duyuyoruz.

4.7 MİLYON SIĞINMACI VAR

Erkoç’un ardından Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Eğitim Daire Başkanı Nagihan Önder kürsüye davet edildi. Türkiye Cumhuriyeti olarak 4.7 milyon kişiye ev sahipliği yapmaktayız diyen Önder, sözlerine şöyle devam etti; Ülkemiz sığınmacılar için güvenli bir ülke iken ekonomik olarak da cazibe merkezidir. Şu an 100 bin yabancı öğrenci bulunmaktadır. Geçici konumdaki ülkemizde bulunan çocukların yüzde 60’ı eğitim öğretime devam etmektedir. Bu öğrencilere çeşitli burs imkanları sağlanmaktadır.

“UYUM İÇİNDE YAŞAMAK ÖNEMLİ BİR HUSUS”

Göç İdaresi Müdürlüğü Uyum ve Ulaşım Kadıoğlu, “Ülkemiz 192 millete ev sahipliği yapmaktadır. Farklı medeniyetlere güvenilir bir liman olmuştur. Yeni bir umut yeni bir yuva olmuştur. Bugün ülkemizde bulunan 4. 7 milyon inanın uyum içinde yaşamını sürdürmesi ülkemiz için önemli bir husus.

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Göçü iyi yönetip fırsata çevirmeliyiz diyen Kadıoğlu, “ Olaylara vicdani bakan ülkemiz yabancılar için de hedef haline gelmiştir. Eğitim, sağlık ve iş için gelen yabancılar ayrıca ekonomik kalkınmaya da yardımcı olmaktadır. Öte yandan doğru bilinip aslında yanlış olan gerçekler var. Tüm Suriyelilerin devletten yardım aldıkları ve sürekli suç işledikleri yanlış bir düşüncedir. Öte yandan herhangi bir sınava tabi tutulmadan üniversite kurumlarına girdikleri de yanlıştır. Onlar da Merkezi Sınav Sistemi’ne girerek eğitim görmekteler. Ayrıca her Suriyelinin devlet tarafından ödenek aldığı da yanlıştır. Suriyelilere devlet tarafından maaş ödenmemekte vakıflar ve dernekler için başvuru yapılarak ödenek alabiliyorlar” dedi.

“UYUM VİCDANİ BİR KONU”

Kadıoğlu’nun ardından sözü Türkiye Göç İdaresi Genel Müdürlük Yardımcısı Gökçe Ok aldı. Ok, “Biz diğer medeniyetler gibi düşünemeyiz. Sadece 2011 den sonra başlayan dramdan sonra Suriyelilere değil dünyanın neresinde dram varsa mazlum varsa gönlünü sinesini açmaya çalışan cumhurbaşkanımızın selamını getirdim. Göç teknik bir konudur fakat uyum vicdanidir. Bende mübadilim. Selanik’ten İzmir’e yerleştik. Göçün bizdeki karşılı hicrettir. Bu bölge zor bir bölge ama Kocaeli’nin içinde bulunduğu Anadolu’da zor bir bölgedir. Anadolu yıllarca göçe kavşaklık yaptı. Etrafımızdaki coğrafyada hangi kimlik varsa bugün Anadolu’da o unsurlarımızda var. Göç konusunda hakikaten ülkemizle ne kadar gurur duysak azdır” diye konuştu.

“ÖNEMLİ OLAN BİZE AİT OLMASI”

Sözlerinin devamında Ok, “Göç politikasını uygularken kolluk kuvvetlerimiz göçü kontrol ediyor bizde politikaları oluşturup düzeni koordine ediyoruz. Merkezinde insan olduğu için göç 7 gün 24 saat hiç bitmiyor. Göçerde geldiği yerde kendini ispat etme psikolojisi vardır bu yüzden iş bulması gerekiyor. Bunu işimizi elimizden alıyorlar diye düşünmeyin. Balkan göçü neyi ifade ediyorsa Suriye’den gelenlerde aynı şeyi ifade ediyor. 3.6 milyon Suriye’nin yüzde 85’i misakı milli sınırları içerisinden dedelerimizin topraklarından geliyorlar. Gelmeseydiler zalim rejimin ötekileştirdiği kardeşlerine kurşun sıkacaklardı. Almanya’da bir türkün dükkanının yağma edildiğini duyduğumuzda içimiz sızlıyor. Ama onun etnik kökenini bilmiyoruz. Önemli olan bize ait olması. Biz olaya tamamen insani boyutla bakıyoruz. Suriye içinde aynın durum geçerli” şeklinde konuştu.