CHP Körfez yine karışacak!

CHP Körfez İlçe eski Başkanı Mehmet Kaçar danışma kurulu sonrası isyan etti. Kendisinin AKP komplosu ile görevden alınarak yerine kayyumun getirildiğini söyleyen Kaçar: “Bu ilçeyi adaysız bırakanlara, boş salonlara mahkûm edenlere yazıklar olsun” dedi

CHP Körfez yine karışacak!

CHPKörfez İlçe Örgütü geçtiğimiz gün danışma kurulunu gerçekleştirdi. İl Başkanı Cengiz Sarıbay ve PM üyesi Haydar Akar’ın da katıldığı toplantıya ise eski ilçe başkanı Mehmet Kaçar’ın toplantı sonrası yaptığı açıklama damga vurdu. Hatırlanacağı üzere Kaçar geçtiğimiz yıl Yönetim kurulu üyelerinin istifası sonrası başkanlıktan düşürülmüş ve yerine il yönetimi tarafından Cavit Dağdeviren atanmıştı. Kaçar, toplantı sonrası yaptığı açıklamada kendi yönetiminden istifaların AKP komplosu olduğunu söyleyerek, Körfez ilçe örgütünün boş salonlara mahkum edildiğini söyledi.

İSTİFA EDENLERİ ÖDÜLLENDİRDİLER

Mehmet Kaçar açıklamasının devamında ise şu ifadelere yer verdi: “Dün parti tüzüğü gereği, genel ve yerel seçimlerden sonra 2 ay içerisinde danışma kurulu toplantısı yapılır. Kesin hükmü 6 ay sonra Körfez CHP kayyum heyeti tarafından gerçekleştirildi. Kongrede seçilmiş başkanı düşürmek için AKP’nin mutfağında hazırlanan komplo, CHP’nin kimi yetkilileri ve sorumluları tarafından hayata geçirilmek üzere, kimi ilçe yöneticilerine, işe girme, büyükşehir meclis üyeliği gibi taleplerine evet diyerek organize edilerek ahlaksız ve hukuksuz bir şekilde istifa ettirildiler. Bu yetmez gibi toplu istifa ederek meşru ve seçilmiş yönetimi düşmesini sağlayan bu istifa eden 8 kişiden 6 tanesini il kurulu adeta ödüllendirerek yeniden ilçe yönetim kuruluna atadı. Bildiğiniz gibi 2.kez ilçe başkanı seçildiğimde geleceğe ilişkin hiçbir kariyer beklentisi içinde olmayacağım demiştim.

EN BAŞARILI 3’ÜNCÜ İLÇE YAPMIŞTIK

12 ilçe başkanı içinde en eski partili olmama rağmen hiçbir yere aday olmadım. Bizler kendimize Körfez belediye başkanlığını almayı hedef koymuş ve bu amaçla referandum öncesi başlayan ilçe genelinde taban ittifakının altyapısını oluşturmuştuk . Bunun ilk meyvesi olarak referandumda İlçemizi ilimizde en başarılı 3’üncü ilçesi yüzde 46 oy aldık. Bu başarımıza dışardan hiç kimsenin maddi ve manevi emeği olmadı. Millet vekillerimiz ve il başkanımız referandum süresince her biri yarım gün ilçemizde oldular. Hiçbir çalışmamıza katılmadılar. Parti örgütü ve emekçi kadınlarımız 60 bin el ilanı ve 20 bin sticker dağıttılar. Bizim bu başarımız AKP’yi ve içimizdeki kimi yandaşlarını oldukça rahatsız ettiğini görüyorduk.

ADAYLARI İYİ PARTİ’YE ÇALIŞTI

Kimi vicdan yoksunları bu başarıyı engellemekte kararlıydılar. Biz düşürüldüğümüzde 2 değerli partilimiz Belediye başkan adayı adaylık başvurusu yaptılar. Bilerek isteyerek Körfez’in adayı belirlenmedi. Biz görevde kalsaydık en erken adayını belirleyen CHP Derince örgütünden en az bir ay önce parti izini ile üyelerle resmi ön seçim yapacaktık. Eğer izin verilmez ise gayri resmi olarak yine üyelerle ön secim yapacaktık. Ayrıca anlaştığımız piar şirketi ile beş bin kişilik noter huzurunda bir anket ile içinde sayın Salih şirinin ve başkalarında bulunduğu bir anket olacaktı ve herkes bu sonuca destek verecekti. Maalesef önümüz kesildi adayı olan iki değerli partilimizi uzunca bir süre oyaladılar. Çünkü ikisini de istemiyorlardı. Torbadan tavşan aday çıkarmaya karar vermişlerdi. Çıkaracakları tavşan adayı ikna için adaylığı kabul etmesi için seçim masrafları için parti yardımı sözü verdiler. Bunu ilçe genel merkeze raporladı. Unuttukları bir şey vardı bu arkadaş ve Körfez’in bir diğer vazgeçilmez eski ilçe başkanı beraber çoktan İYİ Parti adayı ile çalışmaya başlamıştı. Gerçi orada da belediye meclisi 1.sira beklentileri karşılanmayınca ortada kalmışlardı. Tüm bunlar Körfez halkı ve basının önünde aleni yaşandı.

CHP’NİN EN KÖTÜ DANIŞMA KURULU

Gelelim dün yapılan danışma kuruluna; bu kayyum heyeti atandığında partimize küsmedik. Parti'nin tüm resmi törenlerine ve etkinliklerine katıldık. Dünkü toplantıya burada adlarını ayrıştırmaya neden olmamak için saymayacağım 21 arkadaşımla katıldık.1984 ten beri bir neferi olmaktan onur duyduğum kuruluşun ve kurtuluşun partisi CHP'nin en kötü danışma kuruluydu. İl Başkanı, il kadın kolları başkanı, il disiplin kurulu üyesi ve 6 il kurulu üyesi bir diğer deyim ile il örgütü on kişilik katılım sağladı. Sanırım ilin atadığı yönetim olması nedeniyle en kalabalık katıldıkları ilçe danışma kuruluydu. Seçilmiş meşru yönetimi düşüren ve adeta ödüllendirilerek tekrar ilçe yönetimine atanan vazgeçilmezler bu toplantıda yoktular çünkü seçimlerde görevlerini yerine getirmiş birçoğu görevlerinden istifa etmişlerdi yoktular.

SÖZ ALMAM ENGELLENDİ

Çıkardıkları tavşan adayları da toplantıda yoktu. Beş ilçe yöneticisi vardı. Kimse konuşmak istemedi. İlçe üyesi üç kişi söz aldı. Salonun bu hali benim gibi sanırım herkesi üzmüştür.PM üyemiz ve il kurulunda beraber görev yaptığım arkadaşım Haydar Akar beyden sonra kürsüye divan başkanı tarafından davet edildim. Bu sırada misafir olarak toplantıya katılan Gebze ilçe başkanının misafirliğe uygun olmayan yüksek sesle PM üyesinden sonra konuşamazsın çıkışı ile karşılaştım. Orada bir tartışmaya neden olmamak için ısrarcı olmadım. Çok üzüldüm seçilmiş meşru bir ilçe başkanı olarak kendince PM üyesine yaranmaya çalışan bir misafir ilçe başkanı ilçemde söz almamı engelledi.

YAZIKLAR OLSUN

Toplantı sonrası misafir ilçe başkanına çay içerken PM üyemizin de olduğu masada kendisinin parti tüzüğü ve yönetmenliğini okumasını söyledim. Yönetmeliğe göre milletvekili ve P.M üyelerine söz sırasına bakılmaksızın söz verilir. Toplantıya devam edilir. Yani kongrelerin ve toplantıların son konuşmacısı değildir. Misafir ilçe başkanımız okuyacağını ve dediğim gibi ise benden özür dileyeceğini söyledi. Konuşma yapabilseydim. Körfez ilçeyi bu duruma düşürenlere yazıklar olsun diyecektim. Bu ilçeyi adaysız bırakanlara, boş salonlara mahkûm edenlere yazıklar olsun, ilçe örgütünü bu toplantılarda yalnız bırakanlara, partinin etkinliklerine katılmayanlara yazıklar olsun. Bana yapılanlardan ötürü kimseye kırgın değilim. Herkes ayıpları ile bir ömür beraber yaşayacaktır. Vicdanları rahat ise mesele yok. Üzgünüm.”