Zafer Mutlu: “Kentsel dönüşüm rantsal dönüşüm oldu”

Toplantıda kent ve ülke gündemindeki başlıkları değerlendiren Mutlu, “İlimizde kentsel dönüşüm çok yavaş ilerledi. Yıllar geçtikçe özellikle AK Parti iktidarı ile kentsel dönüşüm rantsal dönüşüme döndü. Bizler kentsel dönüşüm ile ilgili işlerin yavaş ilerlediğini her fırsatta dile getirmemize rağmen hükümet bir de bütçe açığını kapatmak için imar barışı uygulamasını getirdi, 24 milyar TL gelir elde edildi” dedi.

Mutlu, “İlimizde yaşanan 1999 Depremi sonrası ilçelerimize göre orta hasarlı bina sayıları Darıca bin 658, Gebze 941, İzmit 937, Gölcük 682, Derince 622, Kartepe 524, Başiskele 400, Körfez 378, Karamürsel 206, Çayırova 40, Dilovası 194, Kandıra ise 89. İlimizde kentsel dönüşüm çok yavaş ilerledi. Yıllar geçtikçe özellikle AK Parti iktidarı ile kentsel dönüşüm rantsal dönüşüme döndü. Bizler kentsel dönüşüm ile ilgili işlerin yavaş ilerlediğini her fırsatta dile getirmemize rağmen hükümet bir de bütçe açığını kapatmak için imar barışı uygulamasını getirdi. İmar barışı ile ilgili en yetkili ağızdan yapılan açıklamada ilgili bakan tarafından 08.06.2018 ve 28.08.2019 tarihleri arasında toplamda 3.599.867 adet yapı kayıt belgesi başvurusu yapıldı, toplamda yaklaşık 24 milyar TL gelir elde edildi” şeklinde konuştu.

“Kocaeli’mizde de İmar barışına başvuru yaklaşık 124 binin üzerinde yapıldı” diyen Mutlu, “Yukarıda belirtilen ve özellikle elde edilen gelir ile imar barışının bütçe açığını düşürmek için gelir amaçlı yapıldığı görülmektedir. Vatandaşı korumak yine geri plana atılmıştır. İkinci husus olası bir afet durumunda vatandaşın toplanacağı yer meselesidir. Kocaeli de İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünce afete maruz bölge sayısı Derince, İzmit, Kartepe, Başiskele, Karamürsel, Gölcük gibi ilçelerimizde 37 alan belirlenmiştir. İstanbul’da ve ilimizde çok katlı binaların kaç günde enkazının kaldırılabileceği, enkaz altında kalan vatandaşlarımıza ne kadar sürede müdahalede bulunulabileceği konusunda bizleri tedirgin etmektedir. Sadece en iyi senaryoda yıkılacak bina sayısını dahi düşündüğümüzde ne kadar yetersiz olduğumuzu ekranlarda gördük” dedi.

Mutlu, “Bugün parklarımız çadır ve konteyner kent olarak kullanabilecek miyiz, yüzey yapısı, dikilen ağaçların konumu nedeni ile ne kadar müsaade edecek? Peki, ya su, enerji, tuvalet, kanalizasyon ve benzeri yeterlilikleri orada toplanacak depremzedelere yeterli olacak mı? Örneğin İzmit İlçesi için en önemli toplanma yeri Doğu Kışla. Kapasitesi nedir, kaç kişi bu bölgede bulunacak bilinmiyor. Peki ya ulaşım? Bu gün iş çıkışlarında, bayramlarda, hafta sonlarında trafiğimiz sıkışmakta. Afet günü ise nasıl olacak? Bir de buna İstanbul’dan uzaklaşmaya çalışanlar eklenince ne ile karşılaşacağımızı düşünmek bile istemiyoruz. Çevre illerden ve bölgelerden gelecek ekip ve ekipmanlar nasıl gelecek? Gölcük depreminde yollarımızın kapanması nedeniyle Başiskele’den Gölcük’e ulaşım dahi yapılamamıştı” ifadelerini kullandı.

“ZAFİYETE NEDEN OLACAK”

Son olarak Mutlu, “Afet anında dağınık çadır veya konteynerlerin kurulması yardımı, güvenliği, hizmeti zorlaştıracaktır. Çevre temizliğinde zafiyetler yaşanmasına sağlık yardımlarında, gıda yardımlarında zafiyetler yaşanmasına neden olacaktır. Bu nedenle örneğin Başiskele’de Seymen Kışlası, Çenesuyu stat alanı gibi yerler deniz ulaşımı ve ana arter üzerinde olması hasebiyle toplanma alanları için önem arz eden yerlerdir. Buraların konutlaşmasına izin verilmemelidir. Yeşil alan olarak değerlendirilip deprem için altyapısı da hazır bir halde, bu alanlarda kullanılacak kent mobilyaları dönüştürülebilecek şekilde tercih edilmelidir” diyerek sözlerini noktaladı.