Bu tavsiyeleri göz ardı etmeyin!
Dünyagöz Hastanesi İzmit Şubesi’nin başarılı göz doktorları, göz hastalıkları ve tedavileri hakkında bilgi verdi.

Dünyagöz Hastanesi İzmit Şubesi’nde hizmet veren Op. Dr. Erkan Ekşioğlu, Op. Dr. Yusuf
Yıldırım ve Prof. Dr. Orhan Elibol, göz hastalıkları ve tedavileri hakkında bilgi verdi.
Dünyagöz Hastanesi’nde gerçekleşen toplantıya Op. Dr. Erkan Ekşioğlu, Op. Dr. Yusuf
Yıldırım, Prof. Dr. Orhan Elibol, hastane yönetimi ve basın mensupları katılım gösterdi.
Doktorlar kahvaltının ardından hastalıklar hakkında bilgi vererek basın mensuplarının
sorularını cevapladı.
Gözde oluşan kırma kusuru hakkında bilgi veren Op. Dr. Yusuf Yıldırım, “Kırma kusurları, göz hastalıkları arasında en sık karşılaştığımız durumlardır. Genellikle göz numaraları 0,50’ye kadar olan hastaların durumunu fizyolojik olarak kabul ediyor ve bu numaralara kadar olan gözlere müdahale etmiyoruz. Ancak, göz numarası bu eşiğin üzerindeki hastalara müdahale ederek problemleri kolaylıkla ortadan kaldırabiliyoruz. Bu noktada çok özellikli mercekler hem yakın hem uzak görme problemlerine çözüm getirirken astigmatı da ortadan kaldırabiliyor. Hastalarımızın göz yapısı uygun ise bu tedavi yöntemini öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
KONTAKT LENSLERDEN FARKLIDIR
Çok özellikli mercek tedavileri ile yakın, orta ve uzak mesafedeki görme problemlerine
çözüm getirilebildiğinin altını çizen Op. Dr. Yıldırım, “Bugün kullandığımız yeni nesil çok
özellikli mercekler sayesinde tüm görme kusurlarını (yakın, uzak ve astigmat) ortadan
kaldırabiliyoruz. Gözün içerisine yerleştirilen bu mercekler, ömür boyu gözlerde kalır ve
normalde takılıp çıkarılabilen kontakt lenslerden farklıdır. Uzman bir hekim tarafından
gözlere yerleştirilen bu merceklerin alerji yapması veya göz dokusu tarafından kabul
edilmemesi mümkün değildir” şeklinde konuştu.
HEKİMİN TECRÜBESİ OLMAZSA OLMAZ
Gerçekleştirilecek operasyon öncesinde, hastaların detaylı bilgilendirilmesi ve bu tedavi için
uygun olup olmadığının büyük önem taşıdığını söyleyen Yıldırım, “Hasta seçimi ve
uygunluğunun belirlenmesi özellikle kataraktı olan hastalar için büyük bir önem taşıyor. Her
hastanın göz tipinin uygun olmayabileceği bu ameliyatın başarı ile tamamlanması için uygun
teknik, ameliyatın gerçekleştirildiği kurumun kullandığı teknik altyapı ve hijyen koşulları ile
hekimin tecrübesi ve doğru mercek seçimiyle yapılması olmazsa olmazlardır. Tüm bunların
yanı sıra, göze uygulanacak lensin cinsi, kalitesi, derecesi ve göze nasıl bir açıyla
yerleştirileceğinin doğru olarak saptanması da operasyonun başarısını etkileyecek faktörler
arasında yer alıyor” dedi.
İLERLEYEN YAŞLARDA ORTAYA ÇIKAR
Presbiyopi ve katarakt hastalıklarının oluşum süreçleriyle ilgili bilgi veren Op. Dr. Erkan
Ekşioğlu, “Presbiyopi ve katarakt rahatsızlıkları, genellikle ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan
rahatsızlıklardır. presbiyopi, gözün içerisinde bulunan doğal merceğin, ilerleyen yaş ile
birlikte sertleşmesi ile oluşur. Bu konudaki en yaygın teori, hücrelerin yaşlanması teorisidir.
Çocukluktan beri elastik bir yapıya sahip olan doğal mercek, yakına bakıldığında
bombeleşerek görmemizi sağlar. Aynı şekilde cisimler uzaklaştıkça eski halini alır. Bu göz
merceğinin, görüntüyü doğru algılamak için geliştirdiği bir reflekstir. Ancak özellikle 40’lı
yaşların ortalarından itibaren, mercek sertleşmeye başlar ve bu esnek hareketleri
gerçekleştirmede zorlanır.
IŞINLARIN RETİNAYA AKTARILAMAMASI
Merceğin sertleşmesi ve büyümesi de kataraktın ilerlemesine yol açar. Katarakt da doğuştan
oluşabilmesinin yanı sıra, genellikle aynı presbiyopi gibi ilerleyen yaşlarda gözlemlenen bir
rahatsızlıktır. Şeker hastalarında, gözde darbeye dayalı oluşan travmalarda veya uzun süre
kortizonlu ilaç kullananlarda görülme olasılığı da oldukça yüksektir. Göz merceğinin
şeffaflığını kaybetmesi sebebiyle oluşan kataraktta ise, normal şartlarda göze korneadan giren
ışınların retinaya doğru aktarılamaması ile kendisini belli eder” ifadelerini kullandı.
GÖRMEDE YAŞANAN PROBLEMLER
“Presbiyopinin en önemli belirtisi, belirli bir yaştan sonra 50 cm’den daha yakındaki cisimleri
görmede yaşanan problemlerdir” diyen Ekşioğlu, “Aslında presbiyopi yavaşça gelişir. Ancak
hastalığın belirtileri, pek çok hasta için bir anda ortaya çıkarak kendini gösterebiliyor.
Özellikle loş ışık ortamları, presbiyopinin kendisini göstermesi için uygun ortamı sağlıyor.
Aydınlık ortamlarda kitap okuyabilen pek çok kişi, loş ışıklarda yakını göremediğini fark
edebiliyor. Ancak gece göz bebekleri büyüdüğünde, ışığın etkisi ortadan kalkıyor ve yakının
görülemediği daha kolaylıkla tespit ediliyor. Kataraktın ise, presbiyopiye oranla daha fazla
belirtisi var. Görmede yavaş yavaş azalma, ışığa karşı hassasiyet, çift görme, okumada
zorluklar, gece görüşünde bozulma, renklerde soluklaşma ve sıkça gözlük numaralarının
değişmesi, katarakt hastalığının en net belirtileridir” diye belirtti.
DOĞRU BİLGİLENDİRME ÖNEM TAŞIYOR
Mercek tedavisi hakkında bilgi veren Ekşioğlu, “Tri-fokal Mercek tedavilerinde, gözün
içerisindeki mercek alınır ve bunun yerine birden fazla odak kabiliyeti olan mercekler
konumlandırılır. Bu merceklerin içerisinde bulunan çeşitli halkalar uzağı, orta mesafeyi ve
yakını görmeyi sağlar. Böylece gözün içerisinde bulunan ve görmeyi sağlayan retinaya hem
uzaktaki hem yakındaki görüntüler düşer. Tedavi öncesinde hastanın uygunluğunun
ölçümlenmesi için detaylı bir göz muayenesinden geçmesi gerekmektedir. Her hastanın gözü
bu tip bir ameliyat için uygun olmayabilir. Bu noktada hastanın pupil boyutları ve hastaların
doğru bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor.
GÖRME PROBLEMLERİ GİDERİLEBİLİR
Uygun hasta seçimi, doğru teknik, ameliyatın gerçekleştirildiği kurumun ve doktorun
tecrübesine ek olarak, göze yerleştirilecek merceğin doğru seçilmesi, ameliyatın başarısını
doğrudan etkileyecek faktörlerdir. Yapılan ön muayenenin ardından uygun bulunan hastaların
gözlerindeki doğal merceğin yerine Tri-fokal Mercekler yerleştirilerek, kataraktın yanı sıra
yakın, orta ve uzak mesafedeki görme problemleri de giderilir” diye konuştu.
KIRKLI YAŞLARIN ORTALARINDAN İTİBAREN
Presbiyopi ve katarakt hastalıkları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Orhan Elibol, “Presbiyopi ve
katarakt rahatsızlıkları, genellikle ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan rahatsızlıklardır. presbiyopi,
gözün içerisinde bulunan doğal merceğin, ilerleyen yaş ile birlikte sertleşmesi ile oluşur. Bu
konudaki en yaygın teori, hücrelerin yaşlanması teorisidir. Çocukluktan beri elastik bir yapıya
sahip olan doğal mercek, yakına bakıldığında bombeleşerek görmemizi sağlar. Aynı şekilde
cisimler uzaklaştıkça eski halini alır. Bu göz merceğinin, görüntüyü doğru algılamak için
geliştirdiği bir reflekstir. Ancak özellikle 40’lı yaşların ortalarından itibaren, mercek
sertleşmeye başlar ve bu esnek hareketleri gerçekleştirmede zorlanır.
ŞEKER HASTALARINDA GÖRÜLME OLASILIĞI YÜKSEK
Merceğin sertleşmesi ve büyümesi de kataraktın ilerlemesine yol açar. Katarakt da doğuştan
oluşabilmesinin yanı sıra, genellikle aynı presbiyopi gibi ilerleyen yaşlarda gözlemlenen bir
rahatsızlıktır. Şeker hastalarında, gözde darbeye dayalı oluşan travmalarda veya uzun süre
kortizonlu ilaç kullananlarda görülme olasılığı da oldukça yüksektir. Göz merceğinin
şeffaflığını kaybetmesi sebebiyle oluşan kataraktta ise, normal şartlarda göze korneadan giren
ışınların retinaya doğru aktarılamaması ile kendisini belli eder” diye belirtti.
LOŞ IŞIK UYGUN ORTAMI SAĞLIYOR
Hastalıkların belirtileri hakkında bilgi veren Elibol, “Presbiyopinin en önemli belirtisi, belirli
bir yaştan sonra 50 cm’den daha yakındaki cisimleri görmede yaşanan problemlerdir. Aslında
presbiyopi yavaşça gelişir. Ancak hastalığın belirtileri, pek çok hasta için bir anda ortaya
çıkarak kendini gösterebiliyor. Özellikle loş ışık ortamları, presbiyopinin kendisini göstermesi
için uygun ortamı sağlıyor. Aydınlık ortamlarda kitap okuyabilen pek çok kişi, loş ışıklarda
yakını göremediğini fark edebiliyor.
NUMARALARIN DEĞİŞMESİ EN NET BELİRTİLERDİR
Ancak gece göz bebekleri büyüdüğünde, ışığın etkisi ortadan kalkıyor ve yakının
görülemediği daha kolaylıkla tespit ediliyor. Kataraktın ise, presbiyopiye oranla daha fazla
belirtisi var. Görmede yavaş yavaş azalma, ışığa karşı hassasiyet, çift görme, okumada
zorluklar, gece görüşünde bozulma, renklerde soluklaşma ve sıkça gözlük numaralarının
değişmesi, katarakt hastalığının en net belirtileridir” şeklinde konuştu.
GÖZ MUAYENESİNDEN GEÇMESİ GEREKİR
Tedavi hakkında bilgi veren Elibol, “Tri-fokal Mercek tedavilerinde, gözün içerisindeki
mercek alınır ve bunun yerine birden fazla odak kabiliyeti olan mercekler konumlandırılır. Bu
merceklerin içerisinde bulunan çeşitli halkalar uzağı, orta mesafeyi ve yakını görmeyi sağlar.
Böylece gözün içerisinde bulunan ve görmeyi sağlayan retinaya hem uzaktaki hem yakındaki
görüntüler düşer. Tedavi öncesinde hastanın uygunluğunun ölçümlenmesi için detaylı bir göz
muayenesinden geçmesi gerekmektedir. Her hastanın gözü bu tip bir ameliyat için uygun
olmayabilir.
GÖRME PROBLEMLERİ GİDERİLEBİLİR
Bu noktada hastanın pupil boyutları ve hastaların doğru bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor.
Uygun hasta seçimi, doğru teknik, ameliyatın gerçekleştirildiği kurumun ve doktorun
tecrübesine ek olarak, göze yerleştirilecek merceğin doğru seçilmesi, ameliyatın başarısını
doğrudan etkileyecek faktörlerdir. Yapılan ön muayenenin ardından uygun bulunan hastaların
gözlerindeki doğal merceğin yerine Tri-fokal Mercekler yerleştirilerek, kataraktın yanı sıra
yakın, orta ve uzak mesafedeki görme problemleri de giderilebilir” dedi.