Gebze’deki ortaokul öğrencilerinin ‘Namaz çizelgesi’ TBMM gündeminde

Gebze’de bir ortaokulda öğrencilerin namaz kıldıklarının “çizelgelerle” takip edildiği iddiaları TBMM gündemine taşındı. CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko “Tarikatların Milli Eğitim Bakanlığı üzerinden dayattığı eğitim anlayışı Türkiye’nin geleceğini karartıyor” dedi

Gebze’deki ortaokul öğrencilerinin ‘Namaz çizelgesi’ TBMM gündeminde

Gebze’de bir ortaokulda öğrencilerin namaz kıldıklarının “çizelgelerle” takip edildiği iddiaları TBMM gündemine taşındı. CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko “Tarikatların Milli Eğitim Bakanlığı üzerinden dayattığı eğitim anlayışı Türkiye’nin geleceğini karartıyor” dedi

Kanko, açıklamasında şunları ifade etti:

“Gebze’de bir ortaokulda öğrencilerin namaz kıldıklarının “çizelgelerle” takip edildiği haberi, eğitim sistemimizin içler acısı halini bir kez daha ortaya koydu. Bu tablo, yalnızca bir okulun değil, tarikatlara bağlı olan Milli Eğitim Bakanın ve Bakanlığın ideolojik yöneliminin açık bir sonucudur. Eğitim sisteminin temelini bilimsel ve laik ilkeler yerine tarikatların dayattığı kurallarla şekillendiren bu yaklaşım, Türkiye’nin geleceğini karartmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevi, öğrencileri çağdaş, eleştirel düşünebilen ve yaratıcı bireyler olarak yetiştirmektir. Ancak son yıllarda, Bakanlık, bu görevini tarikat ve cemaatlerin taleplerine teslim ederek yozlaşmıştır. Gebze’deki olay, bu yozlaşmanın sıradan bir örneğidir. Namaz takvimi çizelgesi gibi uygulamalar, öğrencilerin özgür iradesini baskı altına almanın bir yoludur” dedi.

“Milli Eğitim Bakanlığı’nın Tarikatlara Yakın Politikaları, Ülkedeki Dengeyi Bozmaktadır!”

Kanko, “Bu tür uygulamalar, çocukların dini ritüellere zorlanmasıyla yetinmez; aynı zamanda farklı inançlara veya inançsızlığa sahip bireyleri de dışlar. Bu, anayasada güvence altına alınan laiklik ilkesine aykırıdır ve toplumsal ayrışmayı körükler.

Türkiye’nin eğitim sistemi, laiklik ilkesine dayandığı için uzun yıllar boyunca çeşitlilik içinde bir arada yaşamayı mümkün kılmıştır. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarikatlara yakın politikaları, bu dengeyi bozmaktadır.

Tarikatlar, eğitim sistemi içinde kendi ideolojilerini yaymaya çalışırken, bilimsel bilginin önünü kesmektedir. Daha önce yaşanan FETÖ gibi örnekler, dini yapılanmaların eğitim sistemi üzerindeki etkisinin nelere yol açabileceğini açıkça göstermiştir. Ancak iktidar, bu acı tecrübelerden ders almak yerine, başka tarikat ve cemaatlere alan açmaya devam ediyor.

“Tehlikeli sürecin sadece bir örneğidir”

Gebze’deki olay, yalnızca bu sürecin bir yansımasıdır. Tarikatların denetimsiz etkinliği, eğitim sistemimizi karanlığa sürüklüyor. Gebze’deki bu olay, Türkiye’de eğitim sisteminin içinden geçtiği tehlikeli sürecin sadece bir örneğidir. Milli Eğitim Bakanlığı, tarikatların taleplerini karşılamakla meşgulken, çocuklarımızı çağdaş ve bilimsel bir eğitimden mahrum bırakmaktadır.

Bu ülkenin geleceği, sorgulayan ve düşünen bireylerle mümkün olacaktır. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu politikaları devam ederse, Türkiye’yi yalnızca tarikatların ve dogmatik düşüncenin yönettiği bir karanlık bekliyor olacaktır. Bu yanlıştan dönmek, hem hükümetin hem de toplumun en büyük sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.

Kaynak: bülten