İsmail Saymaz, Körfezli Ömer’i gündemine aldı!
Sözcü Gazetesi Yazarı İsmail Saymaz, Körfez'de, 15 yaşında çırak olarak çalıştığı iş yerinde sobayı tiner dökerek yakınca alevlerin arasında kalarak can veren Ömer Girgin’i köşesine yazdı. Saymaz, Ömer’i çalıştıran kaportacının serbest kalmasına isyan etti
.jpg)
Körfez'de, 15 yaşındaki Ömer Girgin çırak olarak çalıştığı iş yerinde sobayı tiner dökerek yakınca alevlerin arasında kaldı. Yaralanan Ömer Girgin hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen 11 Aralık günü kurtarılamadı. Yaşanan bu olayın ardından Girgin’i çalıştıran kaportacının serbest kalmasına Sözcü Gazetesi Yazarı İsmail Saymaz isyan etti.
Saymaz Çocuk işçiler cehennemi” başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi: “
Ömer’in çırak olarak çalıştığı kaportacıda çekilmiş fotoğrafına bakıyorum.
Yüzünde tüy bitmemiş daha.
Gözlerinin içi gülüyor.
Elleri, yaşıtlarından daha erken yaşlanan çocuklardan biriydi o.
Adı, Ömer Girgin.
14 yaşında...
Babası evi terk etmiş, annesi gündelikçi, ağabeyi tersane işçisi.
Kendisi Kocaeli’nin Körfez ilçesinde Yılmaz Acar’a ait kaportacıda sigortasız şekilde çalışıyordu.
TİNER PATLADI
Ömer, 30 Kasım sabahı her zamanki gibi saat 8’de kaportacıya geldi.
İlk iş olarak sobayı yakması gerekiyordu.
Gazete parçalarını ve kağıtları tinerle tutuşturmak istedi.
Birden bire soba patladı.
Alev topunun içinde kaldı, Ömer.
Ambulans çağrıldı; dakikalar sonra sağlık ekipleri geldi.
Kocaeli Şehir Hastanesi’ne götürülen Ömer’in hayat mücadelesi 11 gün sürdü.
11 Aralık’ta son nefesini verdi.
ATEŞLE OYNAMAYI SEVERMİŞ!
Kaportacı Yılmaz Acar, bir gün sonra alınan ifadesinde Ömer’i suçladı.
Ömer’in yanında daimi olarak çalışmadığını iddia etti.
Diğer mahalle çocukları gibi haftada iki gün dükkana geldiğini söyledi.
Ailesine katkı olması için Ömer’in iş yerini temizlemesine izin verdiğini ileri sürdü.
Şöyle dedi: “Ailesinin maddi durumu kötüdür. Babaları, onlarla yaşamamaktadır. Abisi tersanede çalışmaktadır. Ömer’in uyuşturucuya ve diğer kötü şeylere bulaşmasın diye iş yerime gelip gitmesine izin veririm. İş yerimde daimi olarak çalışmamaktadır. Ancak bazen kendisine para veririm. İş yerini süpürmesini isterim. Gündelikçi gibi para karşılığı iş yerimi temizler. Bunu ailesine katkı olsun diye yapıyorum.”
Acar, o gün saat 8’de iş yerine gittiğini, dükkanın kapısını açıp parça almak üzere çıktığını iddia etti. Kapıyı açık gören Ömer’in, habersiz içeriye girdiğini savundu.
Şöyle devam etti: “Ömer kapıyı açık bırakmam sebebiyle işyerine girmiş. İki gün önce iş yerinde bulunan gazeteleri yakmak amacıyla soba kurdurmuştum. Ömer, dolapta bulunan tineri alıp sobaya dökmüş ve yakmaya çalışmış. Tineri döktüğü için bir anda patlama meydana gelmiş. Sabah ben sobayı yakmamıştım. Ömer daha önce iş yerinde böyle bir şey yapmamıştı. Ailesinden duyduğum kadarıyla ateşle oynamayı seviyormuş.”
KÖTÜ YOLA DÜŞMESIN DİYE
Avukatı M. F. müvekkili Acar’dan geri kalmadı. Ömer ve ailesini sorumlu gösterdi. Acar’ın, ‘kötü yola düşmemesi’ için Ömer’e ‘sahip çıktığını’ ve iş verdiğini öne sürdü.
Ömer’in bisikletini boyayacak kadar elinden esnaflık geldiğini anlatan F., utandıran bir savunma yaptı.
F.:“Müvekkilim Ömer’in kötü yola düşmemesi için iş yerine gelip gitmesine izin vermiştir. Ömer’in maddi durumunun iyi olmaması sebebiyle müvekkilim haricinde diğer esnaflar da çocuğa sahip çıkmıştır. Ömer babası ile birlikte yaşamamaktadır, annesi gündelikçi olarak çalışmaktadır. Yani gün içerisinde Ömer’e sahip çıkacak bir ebeveyn yoktur. Müvekkilim bu sebeple Ömer’e sahip çıkmak istemiştir. Ömer kendi bisikletini boyamakta yani elinden biraz esnaflık gelmektedir. Olay günü müvekkilim iş yerinde olmadığı sırada Ömer dükkana gelmiştir. Kaza meydana gelmiştir. Müvekkilimin kasti hareketi yoktur.”
AİLESİ ŞİKAYETÇİ OLMADI
Avukat F., Ömer’in ölümünden sonra Acar’ın aileyle irtibat kurduğunu ve ‘maddi ve manevi olarak ailenin yanında olduğunu’ belirtti.
Kan parası verildiğini ima etti.
Acar’ın behçet hastalığından ötürü ayakta duramadığını ifade ederek, tutuksuz yargılanmasını istedi.
Öyle de oldu.
Çocuk işçi çalıştıran Acar, serbest bırakıldı.
Hiçbir tedbir konmadı.
Ömer’in annesi Zübeyde ve ağabeyi Engin Girgin de savcılığa başvurarak, “Şikayetçi olmadığımızı, herhangi bir talebimiz olmadığını bildiririz” diye dilekçe verdi.
Annesi Zübeyde Girgin, okuma yazma bilmediğinden parmak bastı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2022 yılı verilerine göre 15-17 yaş arasında 619 bin ‘genç işçi’ var. Bu rakam 2021’de 520 bindi. 14 yaşını doldurmamış olanların çalıştırılması yasak olduğu için bu yaş altındaki çocuk işçilerin sayısı bilinmiyor. Çocuk işçi çalıştıran işveren yakalandığı takdirde 2023 itibariyle 9.302 TL ödeyip kurtuluyor.
İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’ olan 12 Haziran 2023’te yaptığı açıklamaya göre AK Parti iktidarı boyunca en az 888 çocuk işçi iş kazalarında hayatını kaybetti.
Ömer, iş cinayetinde can veren kaçıncı çocuktur, bilmiyorum.
Ancak son olmadığı ve olmayacağı kesin.
Çünkü artık Türkiye, bir çocuk işçiler cehennemi...”