AKP’li vekil Titanik’i bakın nasıl yorumladı

OceanGate'in Titan dalgıç aracı, Titanik enkaz alanına inişinden yaklaşık bir saat 45 dakika sonra iletişimini kaybetti. Amerika Birleşik Devletleri Sahil Güvenlik yetkililerine göre, bir noktada gemi Atlantik'in muazzam baskısı altında patladı ve gemideki herkesi anında öldürdü. Titan denizaltısı enkazından 5 büyük parça bulundu ve 5 kişi hayatını kaybetti. Bu olayın yaşandığı sıralarda da Yunanistan’da kaçak mülteci taşıyan balıkçı teknesi battı.

"FİLMLERE KONU OLMAYA DEVAM EDİYOR"

AKP Kocaeli Milletvekili Sami Çakır bu iki olayı ve 1912 yılında batan Titanik gemisini de ele alarak bu yazı yazdı. Çakır’ın yazdığı yazıda şu ifadeler yer aldı: “TİTANİK’İ ZİYARET

Deniz kazaları arasında tarihin unutulmaz felaketlerinden biri olan Titanik gemisinin 14 Nisan 1912’de Atlantik Okyanusu’nda buzdağına çarparak batışı o günden bugüne filmlere, romanlara konu olmaya devam etti ediyor .

"HİÇBİR SINIF FARKI KALMADAN"

‘Asla batmaz’ yaklaşımı ile putlaştırılan ve aşırı bir özgüvenle İngiltere’nin Southampton limanından Amerika Birleşik Devletleri‘nin Newyork şehrine yolcu seferini yaparken yaşanan bir facia. Yaklaşık 1500 kişinin öldüğü bu faciada 1.sınıf lüks bir seyahat yanında ticari amaçlarla 2.sınıf ve Amerika’da yaşama hayaliyle, köşe bucakta da olsa 3.sınıf yolcuların ve 1000’e yakın mürettebatın bulunduğu ve üç saatten az bir sürede batan gemide batış anında hiçbir sınıf farkı kalmadan aynı gemide olmanın sonuçlarına herkesin katlandığını ifade edersek yanlış bir şey söylemiş olmayız.
Kayıtlar devrin en ileri teknolojisine sahip lüks ve görkemli bir geminin özelliklerinden çokça ve iftiharla bahsetmektedir.

"ASLA BATMAZ KİBRİ"

Belki ayıklayabilmek, ayıplayabilmek için kaza öncesi ve sonrası yazılanlara bakmak gerek. Bugün bu sayfada Titanik’i yazmak nereden icap etti diye merak etmişsinizdir. Titanik’in Atlas Okyanus’una gömülmüş enkazına araştırmacı ve milyarder turistleri taşıyan su altı aracının içindeki 5 kişi ile birlikte 18 Haziran Pazar günü kaybolmasının ardından dünya gündemine oturmasının doğal bir hatırlatmasıydı diyebilirim.(Son gelen haber ,bu yolcuların öldüğünü söylüyor) Ocean Gate şirketinin, Kanada’nın kıyısına yaklaşık 600 km uzaklıkta denizin yüzeyinden yaklaşık 4000 metre derinlikteki bir enkaza böyle bir su altı aracı çıkarması Titanik için ‘asla batmaz ‘kibrinin günümüze uyarlanmış yeni örneği olsa gerek.

"MİLYARDERLERİN OLMASI GÜNDEMİ BLOKE ETTİ"

Zira araçla ilgili piyasaya sürülen dedikodular çok su kaldırır cinsten.
Aslında milyarderlerin olması belki çok fazla dikkat çekmiş,gündemi bloke etmiş olabilir ama benim asıl dikkatinizi çekmek, karşılaştırmak istediğim konu 14 Haziran‘da onlarca kaçak göçmen taşıyan balıkçı teknesinin Yunanistan’ın güney kıyıları yakınında batması sonucu en az 80 kişinin hayatını kaybettiği 700 yolcunun olduğu ve ölü sayısının 500 ‘e çıkacağından endişe edildiği ve kazanın vaka-ı adiyeden görülmesi olayı.

"BU HUSUS HİÇ KONUŞULMUYOR BİLE"

Dünyanın bu iki olayı bu kadar farklı ve ikircikli gündem yapması /yapmaması.Daha öncede yaşanan umursanmayan çok sayıda küçüklü büyüklü benzeri facialarda olduğu gibi.Hatta burada konuşulması önemli olan,dikkatlerden kaçan ve sorgulanması gereken asıl konunun Yunan sahil güvenliğinin pratikteki davranışı olmalıydı.İhmali var mı yok mu? Oysa bu husus hiç konuşulmuyor bile.Batının insanlık anlayışının her zaman olduğu gibi tipik bir yansıması.

"TİTANİKLER ENGİN SULARDA KAYBOLMAYA MAHKUMDUR"

Dünya içinde güçlü ve güçsüz dengesizliği haksızlığı o kadar rahat sahnelenebiliyor ki olanlar ve yaşananlar onların nezdinde göze kaçan bir toz kadar önemli olmayabiliyor. Elimize tutuşturulan ,ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi dünya ve içindekiler olarak yola devam edecek olduğunuza dair hulâsa bilgiler. Titanik’i anlamak,tanımak büyüklük taslama kavramı içinde kaybolan sırlar çerçevesinde önemli olmalı.Bu sırrı çözmeye değilde,ne idüğü bilinmez,anlaşılmaz bir eyleme dönüştürerek ,milyarderlik gösterisi içine sığdırılmaya çalışılırsa Titanik’ler,yavru Titanikler engin sularda kaybolmaya mahkumdur. Bu dünya;umutları denizlerde son bulanlarla, umut doyumsuzluğu içinde olanların ,aynı gemide yola çıkılsa,aynı sona koşsalar bile,aynı gök kubbe altında hayata bakış farklılıkları ile anılmaya devam edecek.
Vesselam.”