"Sevilmediğimizin farkındayım"
Depremde atılacak somut adımlarla ilgili basın açıklaması düzenleyen İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, 2019’dan beri taviz vermeden yürüdüklerini, siyasi çevrelerden ve müteahhitlerden çok tepki aldıklarını ve bu anlamda sevilmediklerinin farkında olduklarını söyledi

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet bugün makam toplantı odasında depremde atılacak somut adımlarla ilgili basın açıklaması düzenledi. Açıklamada konuşan Hürriyet şunları söyledi: “ Türkiye ne yazık ki zor bir süreçten geçiyor. Ciddi bir afet yaşadı bu ülke. Bu afetin yaralarını sarmak için tek yürek olduğu herkesin her imkânını seferber ettiği zor ama bir o adar kıymetli günler.
.jpg)
“BASINDA GÖSTERİLENLER ONDA BİRİ BİLE DEĞİL”
Bölgede ilk günden bu yana arkadaşlarımızla birlikte yaptığımız çalışmalar ile dayanışma gücünü doğru yerlere öncelikli en hızlı nasıl iletebiliriz diye alandaydık. 7 noktada ekiplerimiz çalışmalara devam ediyor. En çok etkilenen 3 ilde çalışmalarımızı artırdık. Kahramanmaraş Adıyaman ve Hatay bu 3 il çok kötü durumda. Çok fazla canımızı yitirdik, çok fazla insanımız da hayatına yaralı devam edecek, ağır bir travma yaşıyor o bölge. Bölgede bulunan bütün çalışanlar, hangi kurumdan olursa olsun orada canla başla gece gündüz yaraları sarmaya çalışan bütün emekçilere teşekkür ediyoruz. Basında gösterilenler oradakilerin binde biri bile değil, çok fazla ihtiyaç var ilk bir hafta çok zordu. Şimdi yavaş yavaş ihtiyaçlar ulaşıyor ama hala yetersiz, hala çadır ihtiyacı fazla bölgede. Temel ihtiyaçlara ulaşmak zor. İnsanlar bir gece yarısı her şeyini kaybedip hayatına devam etmeye çalışıyor.
“GEREK KENDİ GÜCÜMÜZ GEREKSE BİZE GÜÇ AKTARAN KURUMLAR”
Biz bu süreçte depremin ikinci günü sabah ulaştığımızda 18 saat sürdü bu ulaşım ne yazık ki. O bölgede çalışmalara başladık, hala devam ediyor. Kurduğumuz ve kurma aşamasında olduğumuz çadır kentlerimiz, sosyal alanlarımız, psikolojik desteklerimiz gerek kendi gücümüz gerekse bize güç aktaran kurumların çabaları aynen devam ediyor. Biz bu arada gidip geldik, buradaki ekiplerimiz de burada süren organizasyonda müthiş çalıştılar.
“DEPREMDE NE YAPMALIYIZ?”
Biz 99 depremini yaşamış bir kentiz çalışmalarımızda da bir başlık kullandık sizi en iyi biz anlarız dedik. O acıları yaşamış bir kent olarak o maneviyatla yürütmeye çalıştık. Bu süreçte 10 ili etkileyen bu deprem ve sonrası ne kadar ders aldık, ne yaptık? Ne yapmalıyız? Kendi ölçeğimizde İzmit ölçeği, Kocaeli ölçeği olası bir depremde ne yapmalıyız. Biz göreve geldiğimizden beri afet planlama çerçevesinde kendi imkanlarımız yetkilerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyorduk. Şimdi de daha somut adım atmak için çalışmalar yapmak istedik.
“DİRENÇLİ ŞEHİRLER OLUŞTURMAK GEREKİYOR”
Bu topraklarda durmadan deprem oluyor, insanlar ölüyor. Kocaeli bir sanayi bölgesi olası bir sanayi kazası, gerekli kurallara uyulmazsa yapılması gerekenler yapılmazsa, suiistimaller olursa birçok kasti bilerek ya da bilmeyerek başımıza afetlerin geleceğin hepimiz biliyoruz. Deprem olacak mı tartışması sürüyor ama en nihayetinde deprem olacak. Biz ne kadar bu afetlere hazırız? Yapılması gerekenleri yapıyor muyuz? Bizim bu anlamada daha fazla üzerine eğilmemiz gerekiyor. Depremleri durduramayacağımıza göre milletçe depremde yıkılmamak için depreme dirençli şehirler oluşturmak ve yapılması gerekenleri bilim ışığında yapmak zorunayız.
“DEPREM DEĞİL BİNA ÖLDÜRÜR”
Ciddi bir inisiyatif almak gerekiyor, düzen değiştirmek gerekiyor. Yanlış giden bir düzenin parçası olmaktan kurtulup baskılara direnmek gerekiyor. Bilimin ışığından gitmediğimizde, kanunlara aykırı gittiğimizde, kişisel çıkarlar ön palanda olduğunda deprem değil binalar öldürür diyoruz. Binayı statiğine uygun yapmazsanız, müteahhitti denetlemezseniz, yapı denetim görevini doğu yapmazsa, senin adamın benim adamın üzerinden değerlendirmekler yapılırsa sonuçları böyle görebiliyoruz.
“FATMA HANIM GELDİKTEN SONRA SORUN YAŞAMAYA BAŞLADIK”
Biz 2019’dan beri bu konuda dik durduk, taviz vermeden yürüdük. ‘Birkaç santim ya, bir duvar ya, bu kolon benim manzaramı bozuyor’ diyenleri dinlemedik. Siyasi çevrelerden, müteahhitlerden çok tepki aldık. Hatta ‘biz eskiden hiçbir sorun yaşamıyorduk Fatma hanım geldikten sonra sorun yaşamaya başladık. Santim santim ölçüyorlar diyorlar’ dediler. İyi ki de öyle yapmışız. Bu anlamda sevilmediğimizin farkındayım. Biz gerekeni yapmaya gayret ettik ama bizden önce sonrası konuşulması gereken çok şey var.”