Erbakan’ı bir de Çokan’dan dinleyin

Milli görüşçülerin lideri, eski başbakan Necmettin Erbakan bugün 12’inci yıl dönümü sebebiyle anılıyor. Erbakan’ın ölüm yıl dönümünde AKP Kocaeli İl Başkan Yardımcısı Halit Çokan da bir açıklama yaparak Erbakan’ı uzun uzun anlattı

Erbakan’ı bir de Çokan’dan dinleyin

Milli Görüş hareketinin kurucu lideri ve merhum Başbakan Necmettin Erbakan'ın vefatının üzerinden 12 yıl geçti. Her yıl sevenleri tarafından anılan merhum Erbakan hakkında pek çok açıklama yapılıyor. AKP Kocaeli İl Başkan Yardımcısı Halit Çokan da bir açıklama yaparak Erbakan’ı uzun uzun anlattı.

YETENEKLİ BİR İLİM ADAMIYDI

Çokan’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “27 Şubat cennet mekan merhum Necmettin Erbakan Hocamızı Hakka uğurlayışımızın 12.yıldönümü... Milli davanın gerçek önderi merhum Erbakan hocamıza Yüce Rahimi Zülcelal'den rahmet ve mağfiret diliyoruz. Merhum Necmettin Erbakan kitleleri yönlendiren, kişileri etkileyen ve insanlarda iz bırakan gerçek bir önderdi. Merhum Erbakan gerçek bir dava adamı, hakiki bir lider, samimi bir inanç insanı, üstün yetenekli büyük bir ilim adamıydı. Erbakan Hoca, milletin özüne dönüş hareketinin öncüsüydü. Ülkesine yabancılaşmış, zihni devşirilmiş sözde aydın ve siyasetçilere inat milletin öz değerlerinin savunucusuydu.

HAKİKİ MÜNEVVERİYDİ

Merhum Hoca, kendilerini efendi, milleti köle gören hastalıklı ve kompleksli sözde aydınlardan hiçbir zaman olmadı. Milletin inancına, tarihine ve kimliğine karşıtlığı “AYDIN” diye pazarlayan kibir kumkumalığına prim vermedi. O, öz değerlerimizle dokunmuş büyük mefkurenin hakiki münevveriydi. O, kirletilmiş zihin dünyaları ile millete istikamet veren zihniyete karşı; umdeleri ebedi saadeti işaret eden berrak irfan medeniyetinin aydınlanmış yüzüydü.

SİYASİ DEHASINI TEYİT ETMEKTEDİR

Merhum Erbakan Hoca, sömürülmüş, yoksul bırakılmış, ötekileştirilmiş, aşağılanmış millet evlatlarının yılmaz müdafisi olmuş ve milyonların sevgisini kazanmış, şuurlu nesiller yetiştirmiş efsanevi bir lider, hakiki bir hocaydı. Bu gün yaşadığımız gelişmeler ve ortaya çıkan gerçekler onun siyasi dehasını bir daha teyit etmektedir. Onun, yıllar önce, dünya emperyalizmi ve memleket meseleleri ile ilgili tespit ve tahlillerinin bu gün bir bir ortaya çıkması onun ileri görüşlü liderliğinin tezahüründen başka bir şey değildir.

HEP İNANÇLI, UMUTLU, KARARLIYDI

Dünya sömürücülerinin ayak oyunlarını, millete kurulan kumpasları, kendisine has nazik, zarif ve nüktedan üslubu, akıcı konuşması, büyüleyici hitabeti ve hayranlık uyandıran üstün zekası ile kitlelere anlattı. Emperyalistlerin sömürü oyunlarını tek tek deşifre etti. Bu ülkenin ötekileştirilmiş çocukları; Firavun zihniyetini, Siyonizm melanetini, faiz belasını, sömürü düzenini ve sair tüm çarpıklıkları ondan öğrendi. Siyasi yürüyüşünde karşılaştığı en kesif badireler dahi onun inanç, umut ve kararlılığında inkisar (kırılma) oluşturmadı. Hep inançlı, hep umutlu, hep kararlıydı. Hiçbir zaman pes etmedi. Sürekli olumlu ve iyimserdi.

DAVASINA SARSILMAZ İNANÇLA BAĞLIKARARLI BİR LİDERDİ.

Hiçbir zaman batı karşısında komplekse kapılmadı. Kendi inanç ve kültür dünyasının değerlerini her zaman ve her yerde büyük bir inanç, büyük bir kararlılık ve yüksek bir özgüvenle savundu. Milliydi. Yerliydi. Milletten aldığı emaneti her zaman millet adına korudu. Her fırsatı milleti için kazanca dönüştürme gayretinde oldu. Milletten aldığı emaneti kapalı kapılar ardında karanlık odaklara peşkeş çekmedi. Yaşadığı zorluklar karşısında yurt dışına kaçıp ülkesine karşı, büyük güçlerin figüranı olmadı. Emperyalist güçlerin ülkemiz üzerindeki karanlık emellerinin taşeronluğunu yapmadı. Devletine küsmedi. Milletine darılmadı. Kendisine ağır haksızlıkları yapanlara karşı dahi müşfik ve affedici oldu.

TAHRİKLERE YÜZ VERMEDİ

Barışçı bir siyaseti temel düstur ve vazgeçilmez ilke edinmişti. Sömürgeci ve işbirlikçilerin topyekun olarak kendisine karşı mücadele bayrağı açtığı dönemlerde dahi barışçı siyasetinden asla taviz vermedi. Kardeş kavgasına yol açacak tahriklere yüz vermedi. O hep meşruiyet içinde kaldı. Onun mafyası, vurucu timi, karanlık şebekeleri olmadı. Sadece milleti ve ona gerçekten inanan sadık seçmeni vardı.

MÜSLÜMANLARIN YILMAZ SÖZCÜSÜ OLDU

Yerli ve milliydi ama insanlığın sömürülmesine, dünyadaki haksızlık ve zulümlere karşı evrenseldi. Zulüm ve sömürüye karşı tavizsizdi. Dünyadaki adaletsizliklere yüksek sesle itiraz etti. Ülkesinde ve dünyada “Adil Düzen” ve "Hakça Paylaşımı" savundu. O İslam’ın vahdet şuurunun tohumlarını yeni nesillerin bilincine serpti. Filistin davasını, Keşmiri, Eritreyi, Filipinli Müslümanları, Bosna zulmünü bu şuurla milletin gündemine taşıdı. Her platformda Müslümanların sorunlarının yılmaz sözcüsü oldu. Tarih Merhum ERBAKAN’I tarihin akışını değiştiren ve siyasette çığır açan bir lider olarak yazacaktır. Her fani gibi o da terki dünya etti. Onu her zamankinden daha çok özlüyoruz. Yüce Allah'tan kendisine rahmet ve mağfiret diliyorum. Ruhu şad ve mekânı cennet olsun.”