Bir konuştular kadına şiddet durdu(!)
Kadına şiddete farkındalık yaratmak adına ilan edilen 25 Kasım kadına yönelik şiddetle mücadele gününü CHP Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya ve AKP Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Özdemir kuru bir açıklama yaparak geçiştirdi

Sadece Türkiye’de değil dünyanın mücadele ettiği kadına şiddete farkındalık yaratmak amacıyla 25 Kasım tarihi kadına yönelik şiddetle mücadele günü olarak ilan edildi. Ancak Kocaeli’de milletvekilliği istediği bilinen iki kadın kolları başkanı da farkındalık yaratacak bir çalışma yapmak yerine partilerinin genel merkezinden gönderilen açıklamaları okuyarak geçiştirdiler. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde de aynı performansı sergileyen CHP Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya ve AKP Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Özdemir’in görev sürelerince ses getiren bir çalışma yapamıyor oluşu bugün bir kez daha ortaya çıktı.
AKP Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Özdemir’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “AK Parti; 5 buçuk milyon kadın üyesi, 600 bine yakın gönüllü teşkilat mensubuyla aynı zamanda güçlü bir kadın hareketidir. AK Parti Kadın Kolları olarak, kadın odaklı politika ve uygulamaların takipçisi olduğumuz kadar kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve yaptırımların artırılması için de var gücümüzle çalışıyoruz. “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” vesilesiyle bu konudaki kararlılığımızı bir daha vurgulamak, hükümetlerimiz tarafından atılan adımları bir kez daha hatırlatmak istedik.
KADINA ŞİDDET, İNSANLIĞA İHANETTİR
Kadını ve kadının varlığını son derece önemseyen bir yaklaşımla “Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü” kapsamında Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da sık sık tekrarladığı gibi kadına şiddetin, insanlığa ihanet olduğunu bir kez daha haykırıyoruz. AK Parti teşkilatları olarak, her adımımızda bu bilinçle hareket ediyor, her fırsatta dile getiriyoruz.
TEK BİR KADINA YÖNELİK ŞİDDETE DAHA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK
Kadına yönelik şiddet, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen, kadının insan hakları ihlaline yol açan her türlü tutum ve davranıştır. Kadına yönelik şiddet, sadece ülkemizin değil, maalesef tüm dünyanın sorunudur. Tüm dünya gibi bizim de canımızı yakan, kadına yönelik şiddetle mücadele etmekte kararlıyız. Şunu apaçık söylüyoruz ki, bu konuda asla toleransımız yok. Bunu 2002 yılında daha ilk seçim beyannamemizde de ifade ettik. 2003 yılında aile mahkemelerini biz kurduk. 2004 yılında Anayasa’ya kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir maddesini biz getirdik. 2005 yılında Türk Ceza Kanunu ile ‘töre’ ve ‘namus’ nedeniyle işlenen cinayetleri ağırlaştırılmış suç kapsamına aldık, TCK’da aile içi şiddet ve cinsel suç tanımını biz yaptık. 2010 yılında kadın-erkek fırsat eşitliğini daha da güçlendirerek “pozitif ayrımcılık” ilkesini Anayasa’da düzenledik.
“İYİ HAL UYGULAMASINI KALDIRDIK”
Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Anayasa’da, TCK’da yaptığımız değişiklikler ve 6284 sayılı kanun ile kadına yönelik şiddet ile mücadelede önemli mesafeler aldık. İyi hâl ve tutuklama şartlarını yeniden düzenledik, kadına yönelik şiddetin cezalarını artırdık. Nikâhlı eşe karşı işlenen suçu boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişlettik. TCK’da yapılan son düzenlemelerle erkeğin kadına yönelik işlediği suçlarda “iyi hâl uygulamasını”
kaldırdık ve kadına şiddeti “katalog suç” kapsamına aldık. Artık takım elbise giyen, kravat takanlar takdir indirimi gerekçesinden faydalanamıyor. Fiziksel veya iletişim araçlarıyla yapılan ısrarlı takip eylemlerini suç kapsamına aldık.
KADES
Yine talep etmeleri hâlinde şiddet mağduru kadınlara baro tarafından ücretsiz avukat hizmeti sağlayarak her koşulda yanlarında olduğumuzu hissetmelerini sağlıyoruz. 2013 yılında kurulan ŞÖNİM’leri (Şiddet İzleme Merkezleri) yaygınlaştırarak 81 ilde 1 milyonun üzerinde kişiye ulaştık. Kadın ve çocukların maruz kaldığı şiddet ve taciz eylemlerini önlemek üzere kolluk kuvvetlerine tek tuşla ulaşabildikleri KADES (Kadın Acil Destek) Mobil Uygulamasını hayata geçirdik. KADES Uygulamasını yaklaşık 4 milyon kişi indirdi, 300 bini aşkın kişi ise ihbarda bulundu. Kadına Yönelik Şiddetin 7 Gün 24 Saat takip edilebilmesi ve kadının etkili şekilde korunabilmesi adına Elektronik Kelepçe Uygulamasını 2015’te yine AK Parti olarak biz hayata geçirdik.
2011 Yılı’nda ise İş yerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi (Mobbing) Genelgesi’ni düzenledik ve mobbing suç kapsamına aldık.
“ŞİDDETİ OLUMLAYAN ZİHNİYETE KARŞI OMUZ OMUZA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Sadece ev içi değil, başta PKK olmak üzere tüm terör örgütlerinin kadınlara ve çocuklara yaptığı her türlü şiddetle kararlılıkla mücadele edeceğiz. Var olan çözüm önerilerimize yenilerini ekleyerek, canla başla çalışmaya devam edeceğiz. “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü”nde bir kez daha ifade ediyoruz ki; şiddet uygulayana, şiddete taraf olana, şiddet üzerinden siyaset yapana, mobbing ve sözlü şiddet uygulayana, şiddeti olumlayan zihniyete karşı kadın-erkek omuz omuza mücadelemizi sürdüreceğiz.”
UÇURUMDAN AŞAĞI ATILDILAR
CHP Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya ise şunları söyledi: “Tarih sayfalarında bugünü özel kılan ve sorumluluk yükleyen onurlu bir mücadele hikayesi var. Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten diktatör, halka baskıyı, zulmü ve ölümü reva görüyordu. Ülkede insan hakları ve demokrasi askıya alınmıştı. Tarihe adını “kelebekler” olarak yazdıracak üç kız kardeş, yaşananlara “Dur!” demek için mücadele meşalesini yaktı. İşkencelerin ayyuka çıktığı bir süreçte, örgütlenmenin tek çözüm olduğunun bilinciyle hareket ettiler. Direnişin simgesi olan “Mirabal Kardeşler” defalarca tutuklandı. Mal varlıklarına el konuldu. Diktatör tarafından açıkça hedef gösterilmelerinden 23 gün sonra, takvimler 25 Kasım 1960’ı gösterdiğinde; üç kız kardeşin arabası yolda durduruldu. Önce tecavüze uğradılar, sonra da öldürülüp uçurumdan aşağı atıldılar.
AKP DÖNEMİYLE KADIN CİNAYETLERİNDE SİSTEMATİK ARTIŞ
Diktatör, “kelebekler”den kurtulduğunu sandı. Oysaki onların uçurumun kenarında çırptığı kanatlar, büyük bir rüzgâra dönüştü ve diktatörlüğü yıktı. 1999 yılında Birleşmiş Milletler bugünü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan etti. Biz kadınlar dünyada ve Türkiye’de şiddet sarmalına karşı sesimizi yükseltiyoruz. “Kelebekler”in onurlu direnişine sahip çıkmaya ve mücadeleyi büyütmeye devam ediyoruz. Ülkemizde yaşayan kadınlar, en temel hak olan yaşam hakkı için direniyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana kadın cinayetleri sistematik olarak arttı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2002 yılında 66 kadın cinayeti işlenmişken, 2021 yılında 217’si şüpheli olmak üzere 497 kadın hayattan koparıldı. 1 Ocak 2022 ile 1 Kasım 2022 arasında ise 202’si şüpheli olmak üzere en az 482 kadın öldürüldü.
ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMÜ YOKTUR!
Şüpheli kadın ölümü yoktur, etkin yürütülmeyen soruşturmalar vardır! Malatya’da 14 yaşındaki Elif Gültekin’in intihar ettiği öne sürüldü. Savcılık soruşturmayı yeniden başlattığında, Elif’in töre cinayetine kurban gittiği üç yıl sonra anlaşıldı. Eskişehir’de evinin bodrumunda ölü olarak bulunan 41 yaşındaki iki çocuk annesi Beyhan Biçer’in intihar etmediği, evli olduğu Ercan Biçer tarafından öldürüldüğü ise iki yıl sonra ortaya çıktı. Bizler “Kadın cinayetlerini durdurun!” diye haykırırken, eski Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Her kadın cinayeti bizim kadına yönelik şiddetteki kadın cinayeti değildir. Her şüpheli ölüm de kadın cinayeti değildir” demekle yetindi. Çocuğa yönelik tecavüzde “çocuğun rızası”ndan bahseden Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı oldu.
KORUMA ALTINA ALINAN KADINLAR ÖLDÜRÜLÜYOR
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, öldürülen kadınlardan sadece “sayı” olarak bahsetmeye devam etti. Yetti mi? Hayır! Şimdiki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık, “2021’in ilk 10 ayında 242 ve 2022’nin ilk 10 ayında 225 vaka var. 2022’de yüzde 7 bir azalış görülüyor’’ dedi. Yanık’ın açıklamasında bir de itiraf vardı: “Kadın cinayetlerinin yüzde 8’i koruma kararı altında yaşanıyor!” Kadınları koruyamayan, şiddeti tolere edilebilir bulan, öldürülen kadınları sadece sayı olarak nitelendiren zihniyete bir kez daha sesleniyoruz:
KATİL, DEFALARCA ŞİKAYETÇİ OLDUKLARI KİŞİ
Edanur Demir, öldürüldüğünde 17 yaşındaydı. Antalya’da bir kafede çalışıyordu. Semih Melih D. tarafından öldürüldü. Sanık ifadesinde "Tabanca ile şaka yapmak istedim” dedi. Nasıl bir şakaysa, namluyu Edanur’un başına doğrultmuştu! Sıla Şentürk, öldürüldüğünde 16 yaşındaydı. Ailesinin defalarca karakola giderek şikayetçi olduğu, 10 ayrı suçtan sabıkası olan Hüseyin Can Gökçek tarafından öldürüldü.
ÖLDÜRÜLEN KADINLAR SAYI DEĞİL, HAYATIN TA KENDİSİYDİ
Hasret Dalkoparan, öldürüldüğünde 20 yaşındaydı, 1,5 yaşında çocuğu vardı ve 5 aylık hamileydi. Katili, dini nikahla birlikte olduğu Ozan Dum idi. İsimlerini tek tek saymanın günler süreceği binlerce kadın katledildi! Bu kadınlar sayı değildi, hayatın ta kendisiydi. Anne, evlat, abla, kız kardeş, arkadaş, öğretmen, doktor, mühendis, hemşire, karşı komşu. Yaşamdan koparılan kadınların arkasında gözü yaşlı anneler, babalar, çocuklar kaldı. Kimimiz öğretmenini, kimimiz doktorunu, kimimiz sırdaşını, kimimiz akrabasını sonsuzluğa uğurladı. O nedenle bugün 81 il, 973 ilçede kadın erkek tek ses olduk, haykırıyoruz:
KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR!
İktidarın kadını yok sayan politikalarına karşı, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak kadınları güçlendiren eşitlikçi politikaları hayata geçireceğiz. Bu mücadeleyi kadın erkek bir arada vereceğiz. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. İktidara geldiğimizde Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun söz verdiği gibi 24 saat içinde İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacağız. İki yıl önce İstanbul Sözleşmesi’nin bir maddesini hayata geçirdik. Genel Merkezimizde bir “Alo Şiddet” hattı kurduk. “YaşamHak” projemiz aracılığıyla 444 82 85 numaralı hattımızı arayan tüm şiddet mağduru kadın ve çocuklara, 7/24 ücretsiz destek hizmeti verdik, vermeye de devam ediyoruz.
YOL HARİTAMIZ HAZIR
Yaşam Hak projemiz kapsamında bugüne kadar binlerce kadının hayatına bire bir dokunduk. 81 ilde 129 gönüllü avukat ekibi kurduk. Bu sürede 1135 kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı duruşmasını takip ettik. Sivil toplum örgütleri, meslek odaları, barolar ve yerel yönetimlerle 125 protokol imzaladık. İktidara geldiğimizde, yol haritamız hazır. Kadını güçlendirecek eşitlikçi politikaları derhal uygulamaya koyacağız. Bizlere ülkemizin ve partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten kalan büyük bir mücadele mirası var! Hiçbirimiz eşitlik mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz! Bugün sokaklara çıkarken, haklarımızı ve demokrasiyi savunmak için bir arada olacağız, kadın erkek hep birlikte sesimizi yükselteceğiz.