TİP’liler Can Atalay için özgürlük istedi

Türkiye İşçi Partisi Gebze İlçe Başkanı İlker Kale yaptığı basın açıklamasında, “Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ne Can Atalay’ı ne de iktidarın mağdur ettiği hiç kimseyi yalnız bırakmayacağız” dedi

TİP’liler Can Atalay için özgürlük istedi

Türkiye İşçi Partisi Gebze İlçe Örgütü tarafından bu akşam Gebze Kent Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasını Türkiye İşçi Partisi Gebze İlçe Başkanı İlker Kale, “Hatay halkının iradesi iki yıldır esir tutuluyor. Saray rejimi hep yatığı gibi halkın iradesini gasp ediyor, Anayasayı çiğniyor. Can Atalay iki yıl önce bugün Hatay halkının iradesiyle Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekili seçildi. Seçim kurulu tarafından mazbatası verildi, TBMM tarafından milletvekili kaydı yapılarak kendisine oda tahsis edildi, özlük hakları verildi. Ancak tabelasında mahkeme yazan ve koltuklarında hakim cübbesiyle oturan kişiler; Hatay halkının iradesini ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını tanımayarak Can Atalay’ı hukuksuzca cezaevinde tutma iradesi gösterdi.


“İşlenmiş açık bir suçtur!”

Yetmedi: Anayasa Mahkemesi’nin iki kez verdiği tahliye kararları da yok sayıldı. Anayasayı, halkı ve hukuku tanımayan bu irade, sadece mahkeme salonlarında değil Meclis kürsüsünde de kendini gösterdi. TBMM tarafından Can Atalay’ın önce vekilliği düşürüldü, akabinde bu kararın yok hükmünde sayıldığı Anayasa Mahkemesi kararı, meclis tarafından tanınmadı ve uygulanmadı... Bu, halkın iradesine karşı işlenmiş açık bir suçtur! Ve bu suçun kaynağı, doğrudan saray rejimidir. Biz bu rejimi esasen çok iyi tanıyoruz: bu rejim yeni değildir, bu hukuksuzluk düzeni yeni değildir. Bu, dün itibariyle üzerinden tam 11 yıl geçmiş olan Soma Faciasında 301 işçiyi göz göre göre ölüme gönderen, patronları değil işçileri ve işçilerin haklarını arayanları suçlayan, adaleti bir avuç patrona dağıtan rejimin ta kendisidir.


“Hesabı hâlâ sorulmadı”

Soma’da toprağa verdiğimiz yurttaşlarımızın hesabı hâlâ sorulmadı. Çünkü onların yaratmak istediği bu rejimde patronlar ödüllendirilir, işçiler mezara gömülür ve halk susturulur. Hep söylediğimiz gibi mesele dün olduğu gibi bugün de sadece Can Atalay meselesi değil: Anayasayı ve Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan ve uygulamayan iradenin kaynağı olan saray rejiminin bizatihi kendisidir. Can Atalay’ı içeride tutan da Soma’da iş cinayetini aklayan da bu rejimdir. Yaptıkları hukuksuzluklarla açtıkları yoldan ilerleyerek; İstanbul’da, Van’da, Hakkâri’de halkın seçtiği belediye başkanlarını görevden alan da bu rejimdir. Son olarak 19 Mart sürecinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu tutuklayarak süreci yeni bir evreye geçiren de bu rejimdir. Ancak unuttukları bir şey var: Bu halk ne Soma’yı unutur ne de iradesine kelepçe vuranları affeder.


“Halk boyun eğmeyecek!”

Tam da bu yüzden: Halk iradesinin gasp edilmesine tepki gösteren binlerce kişiyi gözaltına alıp, yüzlerce genci tutuklatan bu rejim, bu sefer mücadeleci ve direngen bir halk hareketiyle karşılaştı. Çünkü halk boyun eğmedi, eğmeyecek! Bugün bir kez daha yüksek sesle tekrar ediyoruz. Başta seçilmiş Hatay milletvekilimiz Can Atalay olmak üzere, siyasi operasyonlarla tutsak edilen herkes derhal serbest bırakılmalıdır! Halk iradesinin keyfi olarak gasp edilmesine asla sessiz kalmayacak ve unutturmayacağız. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ne Can Atalay’ı ne de iktidarın mağdur ettiği hiç kimseyi yalnız bırakmayacağız. Gasp ettikleri halk iradesinin hesabını soracağız, tutukladıkları masumların hesabını soracağız, öldürdükleri işçilerin hesabını soracağız! Unutturmayacağız, affetmeyeceğiz ve ant olsun hesaplaşacağız!” dedi.