Kanko: "26 yıl boşa geçti, Kocaeli hala depreme hazır değil"
CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Marmara Depremi’nin üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen iktidar ve yerel yönetimin gerekli önlemleri almadığını vurguladı

CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, 17 Ağustos 1999’da meydana gelen Gölcük merkezli 7.4 büyüklüğündeki Marmara Depremi’nin üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen iktidar ve yerel yönetimin gerekli önlemleri almadığını vurguladı.
Kanko açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“1999 Marmara Depremi’nin üzerinden 26 yıl geçti. 17 bin canımızı kaybettiğimiz bu büyük felaketten sonra ülkemiz derin acılar yaşadı. Deprem vergisi adı altında o günden bugüne yaklaşık 40 milyar dolar toplayan hükümetin, 6 Şubat Depremi’nde hiçbir hazırlık yapmadığı acı bir şekilde ortaya çıktı. Bugün Kocaeli özelinde baktığımızda hâlâ Büyükşehir Belediye Başkanı çıkıp ‘Kocaeli’nin depreme hazır hale gelmesi için 10 yıla ihtiyacımız var’ diyebiliyor. Bu söz aslında bir itiraftır: 23 yıldır iktidarda olan ve Kocaeli Büyükşehir’i yöneten AKP hükümeti ve yerel yönetimi bugüne kadar somut adımlar atmamış, 26 yılı boşa harcamış, bugün de ‘10 yıla ihtiyacımız var’ diyerek hiçbir şey yapmadığını açıkça ortaya koymuştur.
Unutmayalım: Deprem anlık bir olaydır. 10 yıl zaman istemek, deprem gerçeğini yok saymaktır. Halkın canı bu kadar ucuz değildir! Yirmi altı yıl geçti, hâlâ ‘10 yıl daha gerekiyor’ diyebiliyorsunuz. Bu büyük bir sorumsuzluktur. Finansal bahaneler öne sürülüyor, ama halk bahane değil çözüm istiyor. Kamu binalarını yenileyip vatandaşın evini kaderine terk etmek, iktidarın ihmalkârlığının en açık göstergesidir.
Bugün Kocaeli’de 315 bin binanın 161 bini 1999 öncesi yapılmış, on binlerce bağımsız birim risk altında. Bu tablo karşısında ‘10 yıl daha lazım’ demek, aslında ‘bugüne kadar görevimizi yapmadık’ demektir. Kocaeli halkı artık korkuyla değil güvenle yaşamak istiyor. Oyalamaları, bahaneleri kabul etmiyoruz. Bugün harekete geçmeyenler, yarın yaşanacak felaketin sorumluluğundan asla kaçamayacaktır!
Kocaeli halkı, korkusuzca yatağa girmek, ‘evim güvenli’ diyebilmek istiyor.”