Erdoğan BM’de konuştu “İçim kan ağlayarak söylüyorum”
Birleşmiş Milletler'in 80'inci Genel Kurulu'nda konuşma yapan Erdoğan “Tayyip Erdoğan olarak içim kan ağlayarak söylüyorum. Elleri, kolları, bacakları olmayan masum yavrular bugün Gazze'nin fotoğrafı haline gelmiştir. Buna hangi vicdan dayanır, hangi vicdan buna sessiz kalabilir. Böyle bir dünyada huzur olur mu?” dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler'in 80'inci Genel Kurulu'nda konuşma yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Gazze'deki vahşete ilişkin iki fotoğraf gösterdi. Erdoğan'ın bu sırada gözlerinin yaşardığı görüldü
Birleşmiş Milletler'in (BM) 80'inci Genel Kurulu, ABD'nin New York kentinde başladı. Filistin zirvesine dönüşen BM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beklenen konuşmasına başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Genel Kurul'un tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sizlere bu kürsüden bir kez daha hitap etmekten büyük bahtiyarlık duyuyorum. Konuşmamın hemen başında Mahmud Abbas'ın bugün burada aramızda olamayamışından duyduğum üzüntüyü belirtmek istiyorum. Biz sesi kısılmak istenen Filistin halkını sesini duyurmak için de bulunuyoruz. Filistin'i tanıma kararı alan ülkeleri tebrik ediyor, henüz tanımayan ülkeleri de harekete geçmeye çağırıyorum.
Biz BM'nin 80. yaşını kutlarken, kuruluş şartının ilk kelimelerine gölge duyuracak olaylar yaşanıyor. Gazze'de soykırım devam ediyor. Biz toplantı halindeyken bile şu anda Gazze'de siviller katlediliyor. Gazze'de katledilen sivillerin sayızı 65 bini geçti. Ölenlerin 20 binden fazlası çocuk. Gazze'de her saat bir çocuk acımasızca hayattan kopartılıyor. Bunlar bir sayı değil, hepsi masum bir can. 21 yüzyılda medeni dunyanın bakışları altında açlıktan çok sayıda çocuk hayatını kaybetti. Hala da devam ediyor.
Böyle bir gaddarlığın makul bir sebebi olabilir mi? Bu utanç manzarası Gazze'de 23 aydır her gün devam ediyor. 2.5 milyon Gazzeli her gün yerinden ediliyor, her gün göçe zorlanıyor. Gazze'nin sağlık yapısı tamamen çökmüş durumda. Tayyip Erdoğan olarak içim kan ağlayarak söylüyorum. Elleri, kolları, bacakları olmayan masum yavrular bugün Gazze'nin fotoğrafı haline gelmiştir. Buna hangi vicdan dayanır, hangi vicdan buna sessiz kalabilir. Böyle bir dünyada huzur olur mu?
Hepimiz anne babayız. Üzerine titrediğimiz evlatlarımız torunlarımız var. Gazze'de çocukların elleri, kolları anesteszi yapılmadan kesiliyor. Bu insanlığın dip noktasıdır. İnsanlık 21. yüzyılda böyle bir vahşet görmemiştir. İsrail şu anda Gazze'de 250 gazeteciyi kasıtlı olarak öldürdü. Gazze'ye tüm girişleri yasakladı.
BM ne yazık ki kendi çalışanlarını dahi koruyamamıştır.
Gazze'de bir savaş yoktur. İki taraftan söz edilemez. Bir tarafta düzenli bir ordu. Diğer tarafta masum siviller, masum çocuklar vardır. Bu bir işgal, techir, soykırım, toplu kıyım politikasıdır. İsrail Gazze ve Batı Şeria ile sınırlı kalmıyor, Suriye'ye, Lübnan'a, İran'a, Yemen'e saldırıyor.
Vadedilmiş topraklar saplantısıyla İsrail, dünya barışına kastetmiştir. Kudüs bu saldırganlığın doğrudan hedefidir.
Gazze'de ateşkes bir an önce sağlanmalı, saldırılar durmalı, yardımların engelsiz girişine izin verilmelidir. Gazze'de yaşanan barbarlığa karşı sesini yükseltmeyen herkes bu vahşetin sorumluluğuna ortaktır. Bütün devlet başkanlarına sesleniyorum. Gün bugündür. Filistin halkının yanında dimdik durma günüdür. Gelin sizler de adım adım cesaretinizi gösterin.
Uluslararası toplumu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımaya ve diplomatik bağlantılar kurmaya devam ediyorum. Önümüzdeki günlerde Avrupa Birliği ile aramızda yeni bir vizyon arzuluyorum. Bunun için elbette Avrupa Birliği'nin de bizim kadar istekli olması gerekmektedir."